Hodgins Çeviri Türkçe
1,307 parallel translation
Hodgins has a line on the murder weapon.
Hodgins, cinayet silahında yol kat etmiş.
Hodgins asked me to move in with him... but I'm-I'm not sure.
Hodgins onun evine taşınmamı istiyor... ama ben-ben emin değilim.
Hodgins is perfect.
Hodgins mükemmel biri.
You got it right with Hodgins and I. That's fine.
Hodgins ve bana yardımcı oldun. Bu iyi.
Agent Booth and Dr. Brennan are not you and Dr. Hodgins.
Ajan Booth ve Doktor Brennan, sen ve Doktor Hodgins değiller.
Zack, grind some bones so Hodgins can perform an isotope analysis.
Zack, bazı kemikleri temizle böylece Hodgins, izotop analizi yapabilir.
I have some info about the skin Hodgins found on the gun's trigger.
Hodgins'in tetikte bulduğu deriyle ilgili bilgi geldi.
Hodgins.
Hodgins.
- Tell Hodgins he did a good job.
Hodgins'e iyi iş çıkardığını söyle.
- I'll tell Hodgins he did a good job if...
Hodgins'e iyi iş çıkardığını söyleyeceğim, eğer....
As do I, hodgins.
Benim de, Hodgins.
okay, hodgins, you are the guitar player ; zack, you are tommy.
Tamam, Hodgins, sen gitaristsin Zack, sen Tommy'sin.
Oh, dr. Hodgins.
Oh, Dr. Hodgins.
- Hodgins.
- Hodgins.
What part of "national security" don't you understand?
Ulusal güvenliğinin hangi parçası, bunu anlamadı, Hodgins?
- Hodgins...
Hodgins!
- Is Hodgins OK?
Hodgins iyi mi?
- Hodgins, he has third-degree burns.
Hodgins, 3. derece yanıkları var.
Hodgins passes Zack the container of tricyclic acetone peroxide.
Hodgins, Zack'e üç halkalı aseton peroksit kutusunu veriyor.
Who is it? - I believe it's Dr Hodgins.
Dr. Hodgins olduğuna inanıyorum.
- What is Dr Hodgins?
Dr. Hodgins neymiş? Gormogon.
- He thinks Hodgins is Gormogon.
Hodgins'in Gormogon olduğunu düşünüyor.
Hodgins exhibits paranoia as well as a rationalised feeling of superiority.
Hodgins, paranoya sergiliyor üstünlük hissini, mantığa vurduğu gibi.
Hodgins knew all about the secret societies.
Hodgins, tüm gizli toplulukları biliyordu.
- Sweets says that Hodgins is the killer.
Sweets, Hodgins'in katil olduğunu söylüyor.
Dr Hodgins, knocking would be appreciated.
Dr. Hodgins kapıyı çalman iyi olurdu.
I've been thinking about the explosion.
Patlama hakkında düşünüyordum, Hodgins.
Hodgins came to talk to me and I almost jumped out of my skin.
Hodgins bana bakmaya gelmişti ve ödüm patladı.
Hodgins argued with me.
Hodgins benimle tartıştı.
Hodgins has been explaining this to me for years.
Hodgins, bunu bana yıllardır açıklıyor.
Yet you risked it all so you wouldn't hurt Hodgins.
Hodgins yaralanmasın diye, hepsini riske attın.
Almost as big as Hodgins'house.
Neredeyse Hodgins'in evi kadar büyük ama harabe.
So what do you got there, Hodgins?
Orada neler var, Hodgins?
Booth, hodgins, zack, angela, caroline - they're all my friends, but I can'T... hey, listen, I know you love me, all right?
Booth, Hodgins, Zack, Angela, Caroline- - hepsi arkadaşım ama ben... Beni sevdiğini biliyorum, tamam mı?
I had to give hodgins permission.
Hodgins'e izin vermek zorundaydım.
But until Grayson hands over signed divorce papers, I don't really need Hodgins seeing everybody gawking at him like he's some kind of god.
Ama Grayson, boşanma evraklarını imzalayana kadar herkesin ona, bir çeşit Tanrıymış gibi, bakmasını istemiyorum.
Poor Hodgins.
Zavallı Hodgins.
- What? - No, Hodgins.
- Hayır, Hodgins.
Hodgins!
Hodgins!
I'm Hodgins.
Ben de Hodgins'im.
Hodgins found coral and roses in Portia Frampton's tires.
Hodgins, Portia Frampton'ın tekerleğinde mercan ve gül bulmuş.
She's happy with Hodgins.
Hodgins'le mutlu.
Blowing up all the photos of the remains for Clark and Hodgins,
Kalıntıların fotoğraflarını, kalitesini kaybettirmeden...
- trying not to lose quality.
-... Clark ve Hodgins için büyütüyorum.
- Is everything okay, Hodgins?
- Her şey yolunda mı, Hodgins?
- Hodgins, would you just...
- Hodgins, sadece...
Hodgins and I broke up, and, uh...
Hodgins ve ben ayrıldık ve...
We'll have Hodgins take a close look for particulates. Okay, great.
Hodgins, taneciklere daha yakından bakacaktır.
Hodgins, you found pieces of splintered wood from the keel, both in the skull and the pelvic bone.
Hodgins, parçalara ayrılmış odunları, hem kafatasında hem de leğen kemiğinde buldun.
Hodgins?
Hodgins?
- I'll tell Hodgins and Clark.
- Hodgins ve Clark'a söyleyeyim.