English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ H ] / Hogging

Hogging Çeviri Türkçe

267 parallel translation
Because I don't believe in hogging.
Açgözlülük etmeyi sevmem.
That 41 boat is always hogging the good jobs.
41. bot hep iyi işleri yapıyor, efendim.
You've been hogging the whisky, Angelo.
Viskiyi kendine saklıyorsun Angelo.
Perhaps if Your Majesty will stop hogging the grapes, - we can all have some.
Majesteleri, eğer üzümleri acımasızca götürmeyı bırakırsanız biz de biraz alabiliriz.
I'm sorry. I've been hogging the bottle.
Üzgünüm, biraz açgözlülük etmişim.
She's hogging the whole bit.
Kendini öne çıkarıyor.
What me and Tector need is a couple of them women you're hogging.
Benim ve Tector'un ihtiyacı olan şey sizin kaptığınız şu kadınlar.
Frank, you're hogging'my circuits.
Frank, görüşmemin içine ediyorsun.
You been hogging those tunes ever since we left the country.
Ülkeden ayrıldığımızdan beri o müzikleri dinleyip duruyorsun.
Mom, Brad's hogging the bathroom.
Anne, Brad banyoyu işgal ediyor.
I don't put up with weirdos hogging the road!
Kaldırım taşı gibi yolun kenarında bekleyemem!
I just realised that I... I'm hogging the father of the bride.
Gerçekten şimdi fark ettim de, gelinin babasını kapmışım.
One of those road-hogging, gas-guzzling mileage busters?
O yol kapayan, hava kirleten makinelerden mi?
You've been hogging it all day.
Bütün gün durmadan yedin.
Fifty years of you hogging the spotlight is enough.
Perdeyi 50 yıl senin açtığın yeter.
Sorry, 60 years of hogging the end title is enough!
Üzgünüm, altmış yıl film bitirmek yeter!
I'm hogging the conversation.
Konuşmada aç gözlülük yapıyorum.
I hope you're finally done hogging the bathroom!
Ben de banyoyu daha fazla işgal etmemeni umarım.
She's cube - hogging.
Annem küp çalıyor.
She's hogging the bathroom. Call me, I'll throw her the fuck out!
Banyoyu tekeline alıyorsa, haber verin, ben çıkartmasını bilirim!
Stop hogging them!
İkisini de kendine ayıramazsın!
See, you two were hogging the ball.
Siz de topu kendinize saklıyordunuz.
The way he kept hogging the ketchup. It was just weird.
Sonra ketçabı tutup sıkış tarzı, çok garipti.
All right, Curtis, you're hogging the ball again.
Curtis, topu yine kendinde saklıyorsun.
You're just hogging Laurie.
Açgözlüsün Laurie.
See if Susan needs help. And tell her to stop hogging that x-ray!
Susan'a yardım et ve röntgene el koymaktan vazgeçmesini söyle!
- You're supposed to stop hogging that.
- Ona el koymayacakmışsın.
See how he was sweating when he walked out? If I'm hogging the ball, you jump right in there and take some punches.
Tatlım ben üzerine fazla gidersem, sen de şuradan atla ve birkaç tane de sen vur, çünkü bu harika hissettiriyor.
- Warren we've talked about you hogging the eyepiece.
- Warren merceğe abanmanı konuşmuştuk.
Let's quit hogging the bed.
Haydi bakalım, artık yatağı kamburlaştırmaktan vazgeçelim.
You're hogging the frame.
Kadrajı doldurdun.
I'm sorry we've been hogging his time.
Onun bu kadar fazla zamanını aldığımız için özür dileriz.
Surgery's always hogging our procedures.
Cerrahi bölüm prosedürleri hep elimizden kapıyor.
I've been hogging the floor.
Yeri tamamen kendime ayırmışım.
Quit hogging'that. Pass it over.
Oyalanmayi birak, pasini ver.
- You're hogging'all the action.
- Bütün kızları siz aldınız.
The girls are always hogging it.
Hep kızlar kapıyor.
Look at you, hogging all the whores.
Kendine bak bütün fahişelere el koymuşsun.
You're hogging all the fun.
Bütün eğlenceyi alıyorsun.
Are you done hogging the bathroom?
Tuvaleti tıkamayı bitirdin mi?
He's hogging the mouse.
Fareyi kendisi kaptı.
It could be the upstairs-bathroom-hogging Prue or the downstairs - bathroom-hogging Prue or the sitting-in-the-kitchen - drinking-all-the-coffee Prue.
Yukarıdaki banyoyu zapt eden Prue olabilir ya da aşağıdaki banyoyu zapt eden Prue olabilir ya da mutfakta oturup tüm kahveyi içen Prue olabilir.
And the end of crowded bathrooms, the end of no hot water and the end of three Prues hogging all the good clothes.
Ve kalabalık banyoların, sıcak su sorunun ve üç Prue'nun bütün iyi kıyafetleri almasının sonu.
Chris, you're hogging up all the fans!
Chris, bütün vantilatörleri kapmışsın! Öyle mi?
Yeah? You're hogging up all the ugly!
Sen de çirkin ne varsa kapıyorsun!
[HUMS] I'M SORRY, I'VE BEEN HOGGING THESE.
Özür dilerim, bunları kendime saklıyorum.
Stop hogging the healthy liver!
Ciğeri ziyan edip durma!
- Quit hogging the bottle-nose!
- Burnunu bana bırakın!
Only to stop the rest of you from hogging all the glory.
Sadece sizin bütün görkemi kendinize mal etmemeniz için.
Quit hogging Flanders.
Flanders'ın vaktini çalma.
Uh, stop hogging it, Mike.
O kadar açgözlü olma.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]