Hoping Çeviri Türkçe
17,180 parallel translation
You know, the truth is, I was really hoping you were reaching for a gun in there.
Gerçek şu ki, oradaki silaha uzanacak olmanı umuyordum.
I've been yammering for weeks on this thing hoping to hear another human voice.
Başka bir insanın sesini duyabilmek için haftalardır bu şeyle cebelleşiyorum.
So I was hoping you might help me.
Bu yüzden yardımın gerekli.
I was hoping you'd come back.
Geri geleceğini ummuştum.
It's not something that I can do every day, but I needed a way to draw the Time Wraiths out of the Speed Force, hoping they'd be more upset at what Zoom had done than they'd be with me.
Her gün yaptığım bir şey değil Zaman Tayfları'nı Hız Gücü'nden çıkarmak için bir şey yapmam gerekiyordu Zoom'a benden çok kızgın olmalarını ümit etmiştim.
Well, in regards to the launch, we are hoping to go wide, get it into the hands of as many people as possible.
Piyasaya sürmeye gelince genişlemeyi, olabildiğince çok insana ulaşmayı umut ediyoruz.
No, actually, I was kind of hoping you weren't seeing anybody.
Hayır, aslında görüştüğün biri yoktur diye umuyordum.
I was hoping he could convince his brother to come home.
Ben eve gelip kardeşi ikna umuyordum.
- Well, I suppose I was hoping that given complete self-knowledge and free will, you would have chosen to be my partner once again.
- Sanırım sana tam olarak kendini tanıma fırsatı ve özgür irade vererek bir kez daha ortağım olmayı seçmeni umuyordum.
- Hoping to get better.
- İyi olmaya çalışıyoruz.
The ground shifts, then gives way, and suddenly you're falling, hoping to God there's someone there to catch you.
Toprak ayağınızın altından kayar ve birden bire düşmeye başlarsınız. Tanrı'ya sizi yakalayacak biri olması için dua edersiniz.
And I was hoping there will be some downtime For me to see the sights.
Etrafı gezebilmek için biraz vaktimin olmasını istiyordum.
Okay, well, the fbi put him in wit-pro Under the name frank thomas, And I was hoping you could put out a few quiet feelers,
Tamam, FBI onu Frank Thomas ismiyle tanık korumaya aldı ve onun yeni operasyonu hakkında bir şeyler duyabilmeni umut ediyorum.
Not exactly the ending that I was hoping for, But I guess it'll have to do.
Hayal ettiğim son değil ama bu da iş görür.
A part of me was hoping that I was wrong.
Bir tarafım haksız çıkmamı umuyordu.
I have a feeling you're not listening to these messages, but I'm really hoping we can get together and talk, Dale.
Bu mesajları dinlemediğini düşünüyorum ama gerçekten bir araya gelip konuşmak istiyorum Dale.
I'm hoping the babies will pull from it instead of you.
Umarım bebekler senden değil ondan çekerler.
Well, I was hoping you could speak on his behalf.
Onun adına konuşabileceğini umuyordum.
Tell me, what were you hoping to find?
- Ne bulmayı umut ettiğini söyler misin?
You know, and I was just hoping...
Umuyorum da biraz...
I was hoping to talk about your lad.
Senin delikanlı hakkında konuşmayı umuyordum.
They were hoping the autopsies could turn up something concrete.
Otopsi sonuçlarından somut bir şeyler çıkmasını bekliyorlardı.
Specifically, we were hoping you could tell us.
Tam zamanını senin söylemeni bekliyorduk.
It's just that me Granny B. back in Dublin, she got her test back from the doctors... those pains we were hoping were anal polyps... it's... oh, it's bad news.
Dublin'de B. Ninem var, doktordan test sonuçları gelmiş çektiği ağrının anal polip olmasını umuyorduk ama haberler kötü.
Hoping to move in on his territory, they were pressuring wholesalers, something like that.
Onun bölgesine girmek istiyorlardı toptancılara baskı falan yapıyorlardı.
I was hoping to talk to you about something.
Seninle bir şey konuşmak istiyordum.
I hate to interrupt your supper, but I was hoping...
Yemeğinizi bölmek istemezdim ama ummuştum ki...
A-And I was hoping he'd run off to spend time with you, like he sometimes does.
Bazen yaptığı gibi kaçıp seninle vakit geçirmeye gelmiştir diye ummuştum.
Actually, I was hoping you could tell me.
Aslında senin bana söyleyeceğini umuyordum.
We're hoping he regains consciousness soon.
En kısa zamanda uyanmasını umuyoruz.
- I was hoping you'd ask.
- Sormanı umuyordum.
Yeah, I was hoping I could put it off.
Bunu erteleyebilirim diye umuyorum.
All right, I was hoping it wouldn't come to this, but you leave me no choice.
Pekala, işler bu noktaya gelmez diye umut ediyordum ama bana başka bir seçenek bırakmadın.
And I were hoping... maybe... she and I could be friends, or summat.
Bir de düşünüyordum da... Belki, onunla arkadaş falan olabiliriz.
I was hoping I'd see you alone. Oh?
- Seni yalnız görürüm diye düşünmüştüm.
As London papers called once more today for a statement from Buckingham Palace to clarify the rumours of a romance between Princess Margaret and Group Captain Townsend, newspaper editors from all over the world sent their photographers to scrutinize Townsend's face, hoping for a clue.
Londra gazeteleri bugün bir kez daha Buckingham Sarayı'nı arayıp Prenses Margaret ile Albay Townsend arasındaki ilişki dedikoduları hakkında bilgi almak istedi. Dünyanın her yerinden gazeteler fotoğrafçılarını gönderip
I'm hoping for fettuccini.
Fettuçini makarna olmasını umut ediyorum.
I was hoping that letter was meant for you.
O mektubun senin için olmasını umuyordum.
Forgive me, but I was hoping I could see some of your recent data on the virus.
Özür dilerim, ama virüsten elde ettiğiniz en son verilere bakmak istiyorum.
Well, I was hoping to see you tonight, but...
Bu akşam görüşürüz diye umuyordum ama...
Just hoping our plan works.
Umarım planımız işe yarar.
You hoping to get in there and finish the job?
İçeri girip kalan işi bitirmeyi umduğunuz için mi?
And I'm hoping talking about it will somehow free me from it.
Umarım hakkında konuşunda bir şekilde özgür kalırım.
- Neal! I was hoping I'd see you here.
Seni burada görmeyi umuyordum.
I was hoping it might be possible for me to make my own decision just once.
Bir kez olsun kendi kararımı alabilirim diye düşündüm.
Which is why I was hoping that you might help me hold my own, some more, feel at less of a disadvantage, fill in...
Bu yüzden kendi fikirlerimi oluşturmamda yardımcı olmanızı umuyordum. Evet. Dezavantajımı azaltmak için.
Sorry, um. This is kind of an awkward question. I was hoping that I could buy one of your study guides?
Pardon, ah, biraz tuhaf bir soru olacak ama, sendeki şu çalışma kılavuzlarından alabilir miyim?
Why yes, I'm hoping to get a position as a Harvey girl.
Evet, garsonluk yapmayı umuyorum.
I was hoping you'd be all scarred and wrinkled like a dried-up prune.
Her yerin yara izli ve çarşaf gibi buruşmuş olacağını umuyordum.
Hoping you can work your magic, Liv, help ID these guys.
Bu adamların kimliklerini tespit etmede medyumluğunun işe yaramasını umuyorum Liv.
So... here's hoping.
Bu yüzden, umut ediyorum.