English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ H ] / Hors d'oeuvres

Hors d'oeuvres Çeviri Türkçe

317 parallel translation
These hors d'oeuvres are making me hungry.
Bu ordövrler iştahımı açıyor.
Hors d'oeuvres.
Ordövr.
- Madame makes wonderful hors d'oeuvres.
- Matmazel, muhteşem ordövrler yapıyor.
Seven courses, not including the hors d'oeuvres.
Yedi çeşit yemek, ordövrler hariç.
I'll have my hors d'oeuvres, soup, double rib sirloin, potatoes au gratin asparagus, spiced pears and, of course, the creamed Bermuda onions.
Ordövr, çorba, biftek, patates graten kuşkonmaz, baharatlı armut ve tabii kremalı Bermuda soğanı.
The caterer had to go back for the hors d'oeuvres.
Yiyecek sorumlusu ordövrler için geri dönmek zorunda kaldı.
Meanwhile, would you check about the hors d'oeuvres, Eve?
Bu arada, ordövrleri kontrol edebilir misin Eve?
The hors d'oeuvres are here.
Ordövrler geldi.
- We'll have the hors d'oeuvres.
- Ordövr alalım.
After most of the hors d'oeuvres have been eaten, we're going to throw our company director to the lions.
Mezelerden çoğu yendikten sonra, şirket müdürümüzü aslanların önüne atacağız.
I'll take the hors d'oeuvres, clear soup... fillet of sole... salad... and some of your very good Chablis.
Günün çorbası, bonfile, d'oeuvres,.. ... tek biftek,.. ... salata ve şu harika Chablisten'den biraz alalım.
Hors d'oeuvres are dreadful and my bedroom is an ice box.
Ordövrler berbat, yatak odamsa buz kutusu gibi.
What was it we had before the sort of, Hors d'oeuvres, so to speak?
Önceki yemek nasıl yapılmıştı? Ordövrdü galiba, nasıl telaffuz ediliyor?
Honey, why don't you go out to the kitchen and bring us some of those... fancy little hors d'oeuvres.
Tatlım, sen mutfağa gidip bize o hoş mezelerinden getirebilir misin?
And some hors d'oeuvres first.
Ayrıca küçük bir ordövr tabağı...
- Hors d'oeuvres.
- Aperatiflerde.
Hors d'oeuvres, beefsteak, Roquefort, and coffee.
Ordövr tabağı, biftek, rokfor peyniri ve kahve.
You were going to be here at 7 : 00, help me with the hors d'oeuvres, then at 7 : 30 they get here, and we have drinks... cocktails.
Sen de 7'de gelip, kanepeler için bana yardım edecektin, 7 : 30 da onlar gelecekti, içkiler ve kokteyllerden sonra
Don't sit on the hors d'oeuvres.
Kanepelerin üzerine oturmayın da.
Hors d'oeuvres, sir?
- Alır mıydınız, efendim?
Why don't we go in and have some hors d'oeuvres first?
Çok açım. Niye şuradan ordövr almıyoruz?
And now for the first item this evening on the Menu, the team have chosen as a little hors d'oeuvres an item and I think we can be sure it won't be an ordinary item in fact the team told me just before the show that anything could happen, and probably would
Şimdi de ekibin menüden ordövr olarak seçtiği ilk parçaya geçelim... Bunun sıradan bir parça olmayacağı kesin. Ekibin yayından önce dediğine bakılırsa her şey olabilirmiş.
Hors d'oeuvres for table 12.
Mezeler masa 12'ye.
- Certainly, I'll just get your hors d'oeuvres. Hors d'oeuvres which must be obeyed at all times without question.
Elbette, salatalarınızı getireyim... emir salata zincirine... her daim sorgusuz şekilde uyulmalıdır.
I think we should put the hot hors d'oeuvres in the viewing room.
Sanırım, sıcak mezeleri oturma odasına koymalıyız.
Well, the hors d'oeuvres are here.
Mezeler burada.
I've ordered some hors d'oeuvres for you.
Sizin için biraz atıştırma istedim.
Bring hors d'oeuvres first.
Önce biraz aperatif getirin.
I'll bring the hors d'oeuvres and a bottle of the local wine.
Önce aperatifleri ve yanında bölgenin şarabından bir şişe getiriyorum.
Some hors d'oeuvres to start with...
Başlangıç için biraz ordövr...
The hors d'oeuvres are so bad the worst dishes you have ever seen.
Ordövrler o kadar kötü ki gördüğünüz en kötü yemekler.
These our hors d'oeuvres?
Bunlar bizim ordörvlerimiz mi?
Yeah, 12 : 00 is fine. Jerry's stopping by tonight to check over the plans, So make some hors d'oeuvres and crap, okay?
Jerry planları kontrol etmek için uğrayacak bu gece onun için ordövr ve saçma bir şeyler yap.
No soup, hors d'oeuvres and the special.
Çorba istemiyorum, meze ve özel yemek.
My wife, Arlette... and the hors-d'oeuvres.
Eşim Arlette... ve mezeler.
Two hors d'oeuvres for you and one for the guests?
Kendine iki tane meze alıp, misafirlere bir tane veriyorsun.
I'm getting some hors d'oeuvres.
Ben biraz aparatif alacağım.
Would you like me to prepare some more hors d'oeuvres for the guests, sir?
Misafirler için daha ordövr hazırlamamı ister miydiniz, efendim?
We'll put the bar here, the hors d'oeuvres over there, and we'll pass the cheese puffs.
Buraya barı koyacağız, ordövler şuraya, ve peynirli çörekleri vereceğiz.
Dorothy, would you like some hors d'oeuvres?
Dorothy, biraz ordövr ister miydin?
I came for information, not hors d'oeuvres.
Bilgi almaya geldim. çerez yemeye değil.
Leni's heart was beating so fast, that her swelling breasts leapt out of her low-cut gown, like luscious hors d'oeuvres on a silver platter.
Leni'nin kalbi öyle hızlı atıyor ki, muhteşem göğüsleri, gümüş tabaktaki mezeler gibi, neredeyse elbisesinden dışarı fırlayacak.
On the hors d'oeuvres!
Aperetiflerde yani!
I said hors d'oeuvres!
Aperatifler dedim!
I meant hors d'oeuvres!
Aperatifler demek istedim!
would you like some shrimp hors d'oeuvres?
Karides mezesi istermisin?
hors d'oeuvres.
Mezesi.
CLIFF, SINCE YOU'RE SERVING TONIGHT WOULD YOU PUT THESE HORS D'OEUVRES IN THE LIVING ROOM?
Cliff, bu akşamki hizmetine ordövrleri oturma odasına götürmekle başlar mısın?
BUT WE HAVE HORS D'OEUVRES HERE.
Hayır, hayır. Burada ordövrümüz var.
You're worrying about hors d'oeuvres?
- Sen ordövrler içinmi sızlanıyorsun?
Hors d'oeuvres, on the house?
Ordövr? İkramımız.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]