Housekeeper Çeviri Türkçe
1,443 parallel translation
My daughters and my housekeeper.
Kızlarım ve kâhyam.
You've been the Ramsey's housekeeper for how long? Ten years.
Ne zamandır Ramsey'lerin kâhyasısınız?
Your housekeeper said you left the house after your mother went to bed.
Kâhyanız annen yattıktan sonra evden çıktığınızı söyledi.
He often goes there with his housekeeper, Florence.
Oraya sık sık ev kahyası Florence ile birlikte gider.
With Florence, my housekeeper, a bit of a ramble.
Kahyam Florence da yanımdaydı, biraz dolaştık.
Lloyd's mother was housekeeper here.
Lloyd'un annesi burada kahyaydı.
A woman and her housekeeper.
Bir kadın ve onun hizmetçisi.
And so I became a sort of housekeeper to them.
Onlar için bir çeşit ev kahyası oldum.
There's only Maria, my housekeeper.
- Sadece hizmetçim Maria.
You go through the back and get the files and I'll distract the housekeeper.
Sen arkadan gir ve dosyaları al. - Ben hizmetçiyi oyalayacağım.
You know, Molly and I were talking about engaging a housekeeper.
Molly ve ben eve birisini almayı konuşuyorduk.
We're at the scene with the housekeeper... who found the body.
Olay yerinde onu bulan hizmetçi ile beraberiz.
Madam, you are the General's housekeeper, aren't you?
Bayan, siz hizmetçisiniz değil mi?
Mr. And Mrs. Sobel, your housekeeper let us in.
Bay ve bayan. Sobel, temizlikçi bayan bizi içeri aldı.
The Housekeeper
GÜNDELİKÇİ
I told her I was the housekeeper.
Ona temizlikçi olduğumu söyledim.
HOUSEKEEPER AVAILABLE 4.90 francs, please.
TEMİZLİKÇİ 0142346814 4.90 Frank
In Paris, I'm your housekeeper.
Paris'te senin temizlikçin olacağım.
We're saving up for a housekeeper.
Temizlikçi tutmak için para biriktiriyoruz.
It's not a housekeeper you need. It's a barkeeper.
Sana temizlikçi değil barcı lazım.
You'll be needing a housekeeper now, won't you?
Şimdi bir bakıcıya ihtiyacınız olacak, değil mi?
Hi. I'm Anne Marie. I'm the housekeeper of your room.
Adım Anne Marie, kat görevlisiyim.
They don't pay good money to be scolded by a housekeeper.
O kadar parayı kat görevlisinden azar işitmek için ödemiyorlar.
Housekeeper arrives 20 minutes ago.
Ev bakıcısı 20 dakika önce gelmiş.
Housekeeper assume d that she spent the
Bakıcı büyük annesine gittiğini sanıyor.
The body was found at 7 : 40 this morning by the vic's housekeeper.
Ceset bu sabah 07 : 40'da kurbanın temizlikçisi tarafından bulunmuş.
She called to confirm your appointment, your housekeeper told her that you had been there.
Randevunu teyit etmek için aramıştı, hizmetçin ona orada olduğunu söylemiş.
My housekeeper told Marge I was at the U2 concert?
Hizmetçim Marge'a U2 konserinde olduğumu mu söylemiş?
You know, I don't like the idea that everything I do people are finding out about through my housekeeper, that's all.
İnsanların yaptığım her şeyi hizmetçimin aracılığıyla öğrenebiliyor olması düşüncesi hoşuma gitmiyor, hepsi bu.
I was calling my housekeeper Dora.
Hizmetçim Dora'yı aramıştım.
You have a fight with Cheryl, you sleep at my house, and at 2 : 00 a.m. you call your housekeeper? Yeah.
Cheryl ile kavga ettin, evimde kaldın ve gece 2.00'de hizmetçini mi aradın?
I'd like you to meet Dora, my housekeeper. - Hello.
Seni yardımcımız Dora ile tanıştırmak isterim.
- This is your housekeeper, Dora?
- Merhaba. - Bu yardımcınız Dora mı?
Housekeeper.
Temizlikçi.
I just had a flash of the housekeeper making the bed tomorrow.
Sadece bir an... yarın yatağı toplayan temizlikçiyi gördüm.
The housekeeper.
Kâhya kadın.
The housekeeper found Vera in bed.
Kahya kadın Vera'yı yatağında buldu.
Well... Art said that the housekeeper found your mom in bed, like the report said, but she didn't call the police.
Art dedi ki, anneni yatakta bulan kâhya kadınmış... raporda yazdığı gibi... ama polisi arayan o değilmiş.
Vera Smith's housekeeper, after she died?
Bayan Runyon'ı dernek neden işe aldı?
The housekeeper found her this morning.
Kâhya onu bu sabah bulmuş.
If you use your housekeeper, it will split her focus.
Hizmetçini kullanmanı istemiyorum. Çünkü o zaman dikkatini tam veremez.
And I don't have a housekeeper.
Ve bir hizmetçim de yok.
No complaining witness, no physical evidence of abuse, no independent verification other than an uncooperative housekeeper who saw a stepmother kiss her stepson.
Şikayetçi olan bir tanık yok, fiziki istismara dair bir kanıt yok bizimle işbirliği yapmayan çalışanların söyledikleri dışında bir şey yok sadece üvey anne, üvey oğlunu öpmüş bilgisi var.
The housekeeper was helping me make lunch. I'd...
Kâhya öğle yemeğini hazırlamama yardım ediyordu.
That's Dale Biederbeck's housekeeper.
Bu Dale Biederbeck'ın evinde çalışan hizmetli.
The housekeeper told you about the hide-a-key.
Hizmetli size anahtarın yerini söylemişti.
My housekeeper's daughter.
Kâhyamın kızı.
Mr. Ralph's housekeeper.
Bay Ralph'in temizlikçisi.
Now, remember... the real housekeeper arrives on the 9 : 15 train, April 30.
Şimdi, hatırla... Gerçek hizmetçi 9 : 15 treni ile 30 Nisan'da varacak.
I am Marta Eickelman, the new housekeeper.
Ben Marta Eickelman, yeni hizmetçiniz.
You were interrupted by Colin Salter and his housekeeper.
Yolda Colin Salter ve kahyasını gördün.