How'd you get here Çeviri Türkçe
622 parallel translation
"How d'you get out of here?"
Buradan nasıl çıkacaktın?
How'd you get in here?
İçeri nasıl girdiniz?
How'd you get in here anyway?
Buraya nasıl girdiniz ki?
How'd you get in here?
Nasıl girdin içeri?
How'd you get here ahead of me?
Benden önce nasıl geldin?
- How'd you get here so soon?
- Buraya nasıl bu kadar çabuk ulaştınız?
- How'd you get here so early?
- Nasıl böyle erken geldin?
Well, anyway, since driving over here, what I'd like to know is, how do you fellows get into this valley?
Şey, herneyse, madem buraya arabayla geliniyor doğrusu merak ettim siz bu vadiye nasıl geliyorsunuz?
Nick, how'd you get here so soon?
Bu kadar çabuk nasıl geldin?
- How'd you get here?
- Buraya nasıl geldin?
Good. If anybody on the field or off the field tries to engage you in conversation as to why you're here, no matter how innocently, I want you to get his name and give it to me and I'll turn it over to the FBI.
Birisi sizinle üste veya üs dışında niye burada olduğunuz hakkında konuşmaya çalışırsa ne kadar masum görünürse görünsün hiçbir önemi yok derhal adını bana vereceksiniz ve ben de derhal FBI'a havale edeceğim.
We were just wondering, all of us here, and talking about how you'd get out.
Biz buradakiler de tam senin nasıl çıktığını merak ediyorduk.
How'd you get in here?
Buraya nasıl girdin?
How'd you get here so fast?
Bu kadar çabuk nasıl geldin?
How'd you get here?
Burayı nasıl buldun?
How'd you get him here?
Nasıl getirdin?
- How'd you get up here from Brooklyn?
- Brooklyn'den buraya nasıl geldin?
How'd you get here?
Buraya nasıl geldin?
How'd you get down here?
Buraya nasıl geldin?
How'd you like to come over here and sort of get acquainted early in the morning?
Sabahın bu saatinde, yanıma gelip birbirimizi daha yakından tanımaya ne dersin?
How'd you get here?
Oh, Michael.
- How'd you get in here?
- Sen buraya nasıl girdin?
HOW'D YOU GET IN HERE?
- İçeri nasıl girdin?
- Well, how'd you get here?
- Şey, nasıl geldiniz buraya?
- Homer, how'd you get here?
- Homer buraya nasil geldin?
- How'd you happen to get stranded here?
Nasıl oldu da buraya düştün?
Now, how'd you get here?
Buraya nasıI girdin?
How'd you get in here?
İçeri nasıl girdin?
- How'd you get here?
- Burayı nasıl buldun?
How'd you get here anyway?
Buraya nasıl geldin?
- How'd you get in here?
- Buraya nasıl girdin?
But say, how'd you get here?
Söylesene, buraya nasıl geldin?
- How'd you get here.
- Buraya nasıl geldin?
How long do you think it'd take them to get here?
- Oraya varmaları ne kadar sürer?
Hey, how'd you get in here?
Buraya nasıl girdin?
How'd you get here?
Nasıl girdin buraya?
- How'd you get here, honey? - Oh, boxcar.
- Buraya nasıl geldin hayatım?
Hey, how'd you get here?
Hey, buraya nasıl geldin?
Mr. Roberts. How'd you get in here?
- Bay Roberts, nasıl gelebildiniz?
So, how'd you get from Baruch to here? And why?
Baruch'tan buraya nasıl geldin ve neden?
Hey, how'd you get here?
Hey, buraya nasıl geldin sen?
- How'd you get in here?
- Nasıl Buraya?
How'd you get here? Po!
Buraya nasıl girdin?
How'd you get here?
- Hocam! Nasıl geldin buraya?
How'd you get up here?
Buraya nasıl geldin?
How'd you get here?
- Buraya nasıl geldin?
How'd you get all the way here from the Roman Empire?
Roma imparatorluğundan buraya nasıl geldin?
How'd you get out here?
Buraya nasıl geldiniz?
How'd you get here?
Buraya nasıl geldiniz?
How'd you get in here anyway?
İçeri nasıl girdin?
This town doesn't like change, so we thought we'd get together and show you how we do things here.
Bu kasaba değişiklikleri sevmez ve sana burada işlerin nasıl yürüdüğünü gösterelim istedik.
how'd you sleep 96
how'd you get this number 35
how'd you meet 17
how'd you find me 195
how'd you get in 55
how'd you guess 32
how'd you two meet 18
how'd you know 362
how'd you get it 45
how'd you find us 47
how'd you get this number 35
how'd you meet 17
how'd you find me 195
how'd you get in 55
how'd you guess 32
how'd you two meet 18
how'd you know 362
how'd you get it 45
how'd you find us 47