English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ H ] / How's that

How's that Çeviri Türkçe

40,978 parallel translation
We'll talk about it in our next session. How's that?
Bunu bir sonraki seansta konuşalım.
I have no clue how that's possible.
Ama nasıl, bilmiyorum.
Do you realize how important that could be?
Bu ne denli önemli, farkında mısın?
Is it something you're supposed to do? is that how you punched through that steel door at the hospital?
Senin yapman gereken bir şey mi? Şu Iron Fist, hastanenin çelik kapısını bu sayede mi delip çıktın?
that's... that's not how it works.
HASTALIĞIN ÜLKELERE DAĞILIMI Bu iş böyle yapılmaz.
I don't know what's going on here, but I do know that we have a problem, and I need you in your right mind to help me figure out how to correct it.
Neler olduğunu bilmiyorum ama bir sorunumuz olduğu kesin ve bunu çözmek için aklının başında olmasına ihtiyacım var.
That's how he works.
O, bu şekilde çalışır.
That's how you know about the healing.
İyileştirmeyi bu sayede öğrendin.
I'm trying to understand how it is that Danny does what he does.
Danny'nin yaptığı şeyi nasıl yaptığını anlamaya çalışıyorum.
That's how the Hand functions.
El böyle işler.
that's how it's done.
İşte böyle yapılır.
That's not how we're gonna go out, alright?
Bu nasıl çıkacağımız değil, tamam mı?
How are you going to get down there with that many hyenas?
O kadar sırtlanın arasından nasıl geçeceksin?
How's that one ball?
Tek taşak nasıl?
That's how he got hit.
O böyle vuruldu.
I came looking for Danny a couple days ago. That's how I got in.
Birkaç gün önce Danny'yi ararken oradan girmiştim.
Let's be the only ones here that know how to dance.
Hadi şunlara gerçekten dans etmenin ne olduğunu gösterelim.
I don't know how he knows that, but he's right.
Bunu nasıl bildiğini bilmiyorum, ama o haklı.
Explain to me how that's gonna work?
Bunun bana nasıl bir etkisi olacağını açıklayabilir misin?
That's not how kickstarter works!
Kickstarter'ın olayı o değil ki!
Now he's under the delusion that he's hit rock bottom, you know, and I just don't see how that's possibly true, so, we're gonna straighten that up while we're sitting here today, you know.
Dibe vurmak gibi yanlış bir fikre kapıldı da ama bunun doğru olabileceğini düşünmüyorum. Yani biz burada otururken bu sorunu halledeceğiz işte.
- That's how they study biology today.
- Günümüzde biyoloji eğitimi alıyorlar.
- I said that the only way you're gonna find someone here is through the air unless you learned how to fly- that's it.
- Tek yol olduğunu söyledim Burada birilerini havadan geçireceksin Sen nasıl uçmayı öğreneceksen
I know that I asked you to show me how far it can go, but you were getting off on the pain you inflicted.
Senden ne kadar ileri gidebileceğini bana göstermeni istediğimi biliyorum ama... Sen maruz kaldığın acıdan sıyrılamıyorsun.
That's how it works.
- İşler böyle yürüyor.
How? That's...
Nasıl?
How's that possible?
Bu nasıl mümkün mü?
- How long's that been in there?
- Ne zamandır orada?
That's exactly how it was when you were born.
Sen doğduğunda da işte böyleydi.
That's how this stuff goes down, right?
Bu yüzden iş buralara geldi, değil mi?
- ♪ Serve her Kool-Aid and a burger ♪ - Little Wolf... ♪ Queen of my harem That's how I refer to her ♪
Ona Kool-Aid ve hamburger sunarım Haremimin kraliçesi olarak hitap ederim
I know how much you work, but that envelope, that's your job, right?
Çok çalışıyorsun ama o zarf senin işin, değil mi?
How about I guess what's wrong and you stop me if I say something that's untrue?
Ben tahmin edeyim, doğru olmayan bir şey söylersem durdur.
That's how sexy this soundtrack will be.
Bu filmin müziği o kadar seksi olacak.
- That's how you can tell he's serious.
- Ciddi olduğu oradan belli.
- How's that?
- Nasıl?
That's how much I like you.
Senden o kadar hoşlanıyorum.
- Oh, that's how y'all living now?
- Artık böyle mi oldunuz?
That's how you wanna play this?
Böyle mi oynamak istiyorsun?
That's how it works.
Yapacakları bu. İşler böyle yürüyor. Nasıl bir anlaşma?
That's how we lull the enemy to sleep.
Düşmanı bu şekilde uyutacağız.
I know how to handle a situation like that, let's just say.
Böyle durumlarla başetmeyi bilirim.
Yeah, so how's that going, the grocery shopping?
Peki bakkal alışverişi nasıl gidiyor?
That's not really how it works.
Gerçekten böyle çalışmıyor.
- Then you should find some, how about that?
- O halde biraz bulmalısın, nasıl olurda?
That's how much it costs to betray my neighbor.
Komşuma ihanet etmek ne kadara mal olur.
- How's that?
- O nasıl?
How many people know that she's here?
Burada kaldığını kaç kişi biliyor?
How's that, then, Roy?
Neden bok gibiydik Roy?
Oh yeah? How's that, then?
Öyle mi, ne olacak peki?
You know, Walter, in Twin Peaks, it's been the Double R Diner for over 50 years, and that's how people know it.
Walter, Twin Peaks'te buranın adı 50 yıldan fazladır Double R. İnsanlar böyle biliyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]