English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ H ] / How could i do that

How could i do that Çeviri Türkçe

313 parallel translation
How could I do that?
Nasıl yapabilirim?
- How could I do that?
- Onu nasıl yapabilirim?
HOW COULD I DO THAT? SH E'D HAVE THOUGHT I WAS MAD.
Vazgeçirmek için tüm gücümü kullandım.
How could I do that without you?
Bu işi sen olmadan nasıl halledebilirim?
No, how could I do that?
Hayır, bunu yapamam?
How could I do that?
Nasıl yapacağım?
I'm no good. How could I do that?
Haklısın ben kötü biriyim bunu nasıl yapabildim.
How could I do that?
Bunu nasıl yapabildim?
How could I do that?
Ne yapacağım?
Shit, how could I do that?
Nasıl böyle bir salaklık yaparım!
I just- - How could he do that to her?
Bunu nasıl yapabilir ki?
I know how you feel. And there's nothing I can say or do to help you, except that well, I wish it wish could have been me instead of Frankie.
Neler çektiğinin farkındayım ve acını hafifletmek için ne yapabilirim, ne söyleyebilirim bilmiyorum.
How could you do this to me? And why should you go now that it's all over, and I need you? - Why?
Rhett, bunu bana nasıl yaparsın neden herşey bittikten ve sana bu kadar ihtiyacım varken gidiyorsun?
Oh, how could I do a thing like that?
Böyle bir şeyi nasıl yaparım?
I don't see how I could possibly manage to do that.
Bunu nasıl yapabilirim ki?
I don't see how I could do that.
Böyle bir şeyi nasıl yapabileceğimi düşünemiyorum.
Well, I think that I am not clever enough to do that, but perhaps if I serve in France for a while, I could learn how with your very... kind help.
Şey, bunları yapmak için yeteri kadar zeki değilimdir, Ama belki bir süre Fransa'da görev yapsam, Sizin nazik yardımlarınızla öğrenebilirdim.
I don't know how rat face could do a thing like that.
O fare suratlı bunu nasıl yapar, bilmiyorum.
How could I do a thing like that to a child?
Nasıl böyle bir şey yapabildim ufacık çocuğa?
I don't see how Elvira could make me do a thing like that.
Elvira'nın bana nasıl böyle bir şey yaptırdığını anlamıyorum.
That I dealt with Octavian how I could or that I married his sister to do it?
Onunla olan ilişkilerim mi yoksa kızkardeşiyle evlenmem mi?
I meant, how could you do that?
Sadece bunu nasıl yapabildin?
I can't understand how he could do something like that.
Bir şey biliyor musunuz? Böyle bir şeyi nasıl yaptığını anlayamıyorum.
Well, I could show you how to do that.
Ben sana bunu gösterebilirim.
I mean, how could you do that?
Bunu nasıl yapabildin?
How I wish I could do that, just lie in the sun.
Keşke bunu ben de yapabilseydim! Öyle güneşte uzanabilseydim.
I do not understand how that could happen.
Böyle bir şeyin nasıl olduğunu hâlâ anlayamadım.
How could anybody do that?
Bunu nasıI bir insan yapabilir?
I do not understand how I could think that Father O'Brien was the killer.
Peder O'Brien'ı neden katil sandığınızı hala anlamış değilim.
I don't see how they could do that.
Bunu nasıl yapabildiklerini anlamıyorum.
Say, I don't suppose you gentlemen could tell me how you do that?
Söyleyin, bunu nasıl yapıyorsunuz,, söyleyebileceğinizi zannetmiyorum beyler.
how could you think i'd do something like that?
Böyle birşey yapacağımı nasıl düşünürsünüz?
But how could he do that?
Ama bunu nasıI yapabilir?
How can you think that I could do a thing like that?
Nasıl böyle bir şey yaptığımı düşünebilirsin?
- How could you do that?
- NasıI yaparsınız?
How could I have anything to do with something that eats trees?
Zaten benim ağaçları yiyen bir şeyle ne gibi bir ilgim olabilir?
I'm not judging, but how could you do that?
Seni yargılamıyorum. Ama bunu nasıl yapabildin?
I wanted to tell you how much you've hurt me like that rabbit means the world to you call me, you know I could do something stupid...
Beni nasıl yaraladığını anlatmak istedim ki seni aramamı söylemiştin. Ben Jeanne Resnais. Tahmin ettiğin gibi aptalca birşey yaptım...
And you have no idea how much I wish that I could go back... to that morning after we made love... and do everything different.
Seviştiğimiz ve her şeyin farklı olduğu o sabaha geri dönebilmeyi ne kadar istediğimi bilemezsin.
How could a person do that?
İnsan bunu nasıI yapar?
I've no hopes, except perhaps to be able to speak briefly and honestly to you, for I do not see how that could hurt you.
Belki kısaca ve dürüstçe konuşmak dışında hiçbir beklentim yok ki bunun da sizi üzeceğini sanmıyorum.
- How could you let them do that to her?
Buna nasıI izin verdin? Neye?
- How could somebody do that?
İnsan bunu nasıI yapar?
How could I do that?
Bunu nasıl yaparım? Orada kimin olduğunu biliyorum.
I could show you how to find it, and you could try to recreate the conditions that existed before the accident and fly back into it, but there's no guarantee what will happen to you if you do.
Sana nasıl bulabileceğini gösterebilirim ve sende kaza esnasında olan olayları tekrar ederek geri dönebilirsin, ama eğer bunu yaparsan, hiç bir şekilde garantisinin olmadığını bilmelisin.
How could you do that?
Bunu nasıI yapabildin?
How could Dina do this to me after I was nice enough to spread the word that she was a good frencher?
Size ördek olarak gelelim demiştim ama kimse beni dinlemiyor. Güzel öpüştüğünü söylememe rağmen, Dina bana bunu nasıl yapabildi?
I mean, Jules, how could you do that? !
Demek istediğim, Jules, Bunu nasıl yaparsın?
How could anyone have the absurd idea that I have anything to do with Hook ´ s death? I demand, DEMAND, restitution.
Hook'un ölümüyle ilgimin olduğunu düşünmek şahısma yapılmış bir hakarettir.
Look, I don't understand how that could happen,... any more then you do, but if SG-1 is going after him then I am going with you.
Bakın bunun nasıl olduğunu anlayamıyorum,... sizden dazla değil, ama eğer SG-1 onun peşinden gidiyorsa, ben de gidiyorum.
How do you think I could forget a thing like that?
Böyle bir şeyi nasıl unutabilirim ki sizce?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]