How do you know so much Çeviri Türkçe
277 parallel translation
How do you know so much about this Leggett?
Bu Leggett'i nereden tanıyorsun?
How do you know so much about frogs?
Kurbađalar hakkýnda nasýl bu kadar çok ţey biliyorsun?
- How do you know so much about me?
- Hakkımda nasıl bu kadar bilgi sahibisiniz?
And how do you know so much?
Bu kadarını nereden biliyorsun?
How do you know so much?
Bu kadar şeyi nasıl biliyorsun?
How do you know so much about us?
- Bizi nasıl bu kadar iyi tanıyorsunuz?
How do you know so much?
Nasıl bu kadar eminsin?
How do you know so much about those convicts?
O tutuklular hakkında bu kadar şeyi nereden biliyorsun?
How do you know so much about him, sweetie-pie?
Bu kadar çok şeyi nasıl öğreniyorsun, canım?
How do you know so much about them, the Daleks, I mean?
Dalekler hakkında nasıl bu kadar çok şey biliyorsunuz?
And how do you know so much about me... where my socks are and who my grandfather was?
Benim hakkımda bu kadar çok şeyi nereden biliyorsunuz? Çoraplarımın yerini, dedemi falan?
- How do you know so much?
- Nasıl bu kadar biliyorsun?
How do you know so much about it, commander?
Hakkında nasıl bu kadar bilgi sahibisiniz, Komutan?
How do you know so much about cycling? Well, I'm making a special study
Bisiklet hakkında bu bilginiz nereden?
How do you know so much about this?
Bu kadar bilgiyi nereden topladın?
How do you know so much about swallows?
Kırlangıçlar hakkında bu kadar şeyi nereden biliyorsunuz?
How do you know so much about city ordinances?
Belediye yönetmeliğini nasıl bu kadar iyi bilebiliyorsunuz?
- How do you know so much about it?
- Bunları nereden biliyorsun?
How do you know so much about it?
Bununla ilgili bu kadar çok şeyi nereden biliyorsun? Ben tutuklandım mı?
So, how do you know so much about the north?
Orayı nasıl bu kadar iyi biliyorsunuz?
How do you know so much?
Bu kadar çok şeyi nereden biliyorsun?
You were 7! How do you know so much about Paul Corvino?
Paul Corvino hakkında bu kadar şeyi nerden biliyorsun?
How do you know so much about our wedding?
Düğünümüz hakkında Nasıl bu kadar çok şey biliyorsun?
How do you know so much about this stuff?
Olanlar hakkında bu kadar şeyi nereden biliyorsun?
How do you know so much, MacGyver?
Nasıl bu kadar çok şeyi biliyorsun MacGyver?
How do you know so much about dreams?
Rüyalar hakkında nasıI bu kadar çok şey biliyorsun?
How do you know so much about this?
Bu konuda, bu kadar çok şeyi nasıl biliyorsun?
How do you know so much about me?
Hakkımda nasıl bu kadar çok şey biliyorsun?
Uncle Fester, how do you know so much?
Fester amca, bu kadar çok şeyi nasıl biliyorsun?
Deanna, how do you know so much about this period in Earth's history?
Deanna, Dünya tarihin bu dönemi hakkında nasıl bu kadar çok şey biliyorsun?
How do you know so much about Punxsutawney?
Punxsutawney hakkında çok şey biliyorsun.
- How do you know so much about it?
- Bunu nereden biliyorsun?
How do you know so much about this outpost?
Bu dış karakol hakkında nasıl bu kadar çok şey biliyorsun?
How do you know so much about it?
Bu belirtileri nereden biliyorsunuz?
How do you know so much about it?
Nasıl bu kadar çok şey biliyorsun?
How do you know so much about our side?
Ne kadar çok bizim hakkımızda bilgi sahibisiniz böyle?
Dr Zeko, how do you know so much about this?
Dr. Zeko, bu kadar çok şeyi nereden biliyorsunuz?
So, how do you know so much about American history?
Amerikan tarihi hakkında bu kadar çok şeyi nerden biliyorsun?
How do you know so much about Cardassian weapons?
Kardasya silahları hakkında bu kadar çok şeyi nereden biliyorsun?
How do you know so much about how he behaves in battle?
O'nun savaşta nasıl davrandığını nasıl bu kadar iyi biliyorsunuz?
- How do you know so much about them?
Onlar hakkında bu kadar şeyi nasıl biliyorsunuz? Bilmiyorum.
How do you know so much?
Bunları nereden biliyorsun?
How do you know so much about us?
Bizim hakkımızda nasıl bu kadar fazla şey biliyorsun?
How do you know so much?
Bu kadar şeyi nereden biliyorsun?
How do you know so much about me, huh?
Benim hakkımda bu kadar şeyi nereden biliyorsun?
How do you know so much?
NasıI bu kadar çok şey biliyorsun? Bizden ne istiyorsun?
- Areel. You still haven't told me how you know so much about what the prosecution's going to do.
Areel, savcılığın iddiasındaki bu kadar bilgiye nasıl ulaştığını söylemedin.
Yes, but how do you know so much about me?
Çok fazla ağlıyor. Ne diyordun?
How the fuck do you know so much?
Bu kadar çok şeyi nereden biliyorsun?
What a very special time for me So how much do you know?
Ne kadarını biliyorsun?
You know how much I want to do this, but I love you so if you tell me to stay, I'll stay.
Bunu yapmayı ne kadar çok istediğimi biliyorsun, ama seni seviyorum... Yani kalmamı istersen, kalırım.