How long ago was that Çeviri Türkçe
122 parallel translation
how long ago was that picture taken? why?
O resim ne kadar zaman önce çekildi?
About how long ago was that?
- Ne zaman oldu bu?
How long ago was that?
Bu kaç yıl önceydi?
- How long ago was that?
- Ne zamandan beri?
How long ago was that?
Uzun zaman önceydi.
How long ago was that?
Kaç sene evvel oldu bu?
- How long ago was that?
- Ne kadar önce?
How long ago was that, Pat?
Bu ne zamandı Pat?
How long ago was that?
Bu ne zaman olmuş?
How long ago was that?
Kaç sene önceydi bu?
- How long ago was that?
- Ne zaman oldu bu?
How long ago was that?
Bu ne kadar oldu?
How long ago was that?
Ne zaman? - Üç yıI önce.
How long ago was that?
Ne kadar zaman önceydi bu?
How long ago was that, Mr. Wurlitzer?
Ne zaman oldu bu, Bay Wurlitzer?
And how long ago was that?
Peki bu ne kadar zaman önceydi?
- And how long ago was that?
- bu ne kadar önceydi?
How long ago was that? Look.
Bu kaç yıl önceydi?
- How long ago was that?
- Bu ne kadar önceydi?
How long ago was that?
Ne kadar önceydi?
How long ago was that?
- Ne zaman çekilmiş bu?
- How long ago was that?
- Bu ne zamandı? - 14 yaşımdayken.
How long ago was that?
Ne kadar oldu?
- And how long ago was that?
- Peki ne kadar zaman önceydi?
How long ago was that?
Bu ne kadar önceydi?
- And how long ago was that?
- Bu ne zamandı?
How long ago was that?
Ne kadar zaman önceydi?
How long ago was that?
Bu ne zamandı?
How long ago was that?
Ne kadar süre önceydi bu?
- How long ago was that?
Bu ne kadar süre önceydi?
How long ago was that?
Kaç yıl önce başladı bu iş?
How long ago was that, Patrick?
Bu ne kadar önce oldu Patrick?
- How long ago was that?
- Kaç dakika önce dediler bunu?
- God, how long ago was that?
- Tanrım, ne kadar zaman önceydi o?
How long ago was that?
Bu ne kadar zaman önceydi?
How long ago was that?
Peki O ne kadar önceydi?
- How long ago was that?
- Bu ne kadar zaman önceydi?
Well, how long ago was that?
Peki bu nekadar zaman önceydi?
How long ago that was!
Ne kadar uzun zaman oldu.
I know how long ago that was, Lieutenant.
Onun ne kadar zaman önce olduğunu biliyorum.
Do you know how long ago that was?
Ne kadar zaman önce olduğunu biliyor musunuz?
I know how long ago that was, Lieutenant.
- Ne kadar zaman önce biliyoruz, Komser
Doesn't it tell how, long ago, it was the whales that led your people here... where they found peace and happiness, so there's nothing to fear.
Uzun zaman önce, insanlarını bu barış ve mutluluk dolu yere balinaların getirdiğini,... korkacak bir şey olmadığını, efsane söylemiyor muydu?
I remember you in short pants but I don't want to figure out how long ago that was.
Kısa pantolonlu halini hatırlıyorum ama kaç yıl olduğunu hesaplamak istemiyorum.
Since I know both sides, to bring the proof of maidenhead after nuptial her mother was staying at groom's house in a room downstairs Prosecuter demanded that it's asked how she knows the suspect, whether he has disturbing behaviour and it's been asked she knows him well, that he's quite, hardworking person, one evening he shouted on his mother because she didn't cook lentil soup and long while ago while his mother, was praying in the afternoon he approached from back and fired a cork gun right next to her ear thus distruptep her praying Witness Hasan Balcõ invited to court.
İki yanı da tanıdığımdan, gerdek ertesi gelinin kızlık nişanını anası evine götürmek için o gece oğlan evinde alt katta bir odada yattığını söyledi Savcı sanığı nasıl tanıdığını, dengesiz davranışları olup olmadığının sorulmasını istedi, soruldu İyi tanıdığını, az konuşan, çalışkan biri olduğunu, bir akşam tarla dönüşü, niye mercimek çorbası pişirmedi diye anasına bağırdığını, eskiden bir gün de, ikindi namazı kılarken arkasından yaklaşıp, kulağının dibine mantar tabancası patlatarak namazı bozdurduğunu söyledi Tanıklardan Hasan Balcı duruşmaya alındı.
This makes me realize how long ago that was.
Şimdi nasıl olduğunu hatırladım.
You know how long ago that was?
Bu ne zamandı biliyor musun?
That's how long ago that was.
Bu ne kadar zaman önceydi?
There was this article by this biochemist that I read not long ago, and he was talking about how when a member of a species is born, it has a billion years of memory to draw on.
Bir biyokimyacının uzun zaman önce okuduğum bir makalesi vardı dediği şuydu ; türün bir üyesi doğduğunda belleğine milyarlarca yıl kazınmıştır.
How long ago was it that you told me you were single and you took me dancing?
Ne kadar zaman önce bana bekâr olduğunu söyleyerek beni dansa götürmüştün?
- How long ago was that?
- Aman tanrım...