Huber Çeviri Türkçe
136 parallel translation
The Huber Sisters.
Huber Kardeşler.
How are you getting on with Huber's book?
Huber'ın kitabı nasıl gidiyor?
Huber, Munich.
Münih'ten Huber.
Every scout in the League will be there expecting to see Van Leemer versus Huber.
Ligdeki tüm gözlemciler Van Leemer ve Huber'i görmeye gelecekler.
Mickey "Domo" Dominguez stands in against Huber.
Mickey "Domo" Dominguez Huber'e karşı.
[Huber Matos, Major ] [ Sentenced to 25 years for treason]
[Huber Matos, Binbaşı ] [ vatan hainliğinden 25 yıla mahkum oldu]
Huber is sick again.
Huber yine hasta olmuş.
That's right, only she went by Sissy Huber back then.
Yalnız, o sıralar Sissy Huber adıyla tanıyormuş.
Mrs. Huber, I could never leave my kids by the side of the road.
Bayan Huber, çocuklarımı yol kenarına bırakıp gidemem.
So, um, who's the guy that lives across from mrs. Huber again?
Bayan Huber'in karşısında oturan adamın adı neydi?
No one, that is, except Martha Huber, whose own lawn paled in comparison.
Hiç kimse, Martha Huber hariç, ve onun kıyasta sönük kalan bahçesi.
Then one day Mrs. Huber finally got the chance to mow down the competition.
Ve sonunda, bir gün Bayan Huber rekabette öne geçme şansını yakaladı.
Yes, Mrs. Huber understood the first rule of competition - - in order to win, you have to want it more.
Evet, Bayan Huber anlamıştı. Rekabetin ilk kuralı- - kazanmak için, her zaman daha fazlasını istemekti.
No one knew where Martha Huber was, and Edie Britt was starting to worry.
Kimse Martha Huber'ın nerede olduğunu bilmiyordu ve Edie Britt endişelenmeye başlamıştı.
So out of concern for her face and Mrs. Huber, Edie decided to find out what was going on.
Kendi yüzünü ve Bayan Huber'ı bir kenara bırakıp, neler olduğunu öğrenmeye karar verdi.
Did Martha Huber happen to leave a spare key to her house with you?
Martha Huber sana evi için yedek anahtar bıraktı mı? Hayır.
After my house burned down, I was staying with this neighbor Martha Huber.
Benim evim yandıktan sonra, komşum Marhta Huber'da kalıyordum.
So it was Martha Huber all along.
Yani, o Marha Huber mış.
Edie didn't move in with Huber until after your wife received the blackmail note.
Edie, karın tehdit edilmeden önce Huber'ın yanına taşınmamış.
I'm willing to pay Mrs. Huber a visit.
Bayan Huber'a bir ziyaret yapmaktan memnuniyet duyarım.
Hello, Mrs. Huber.
Merhaba, Bayan Huber.
My body was discovered by my neighbor Mrs. Martha Huber, who had been startled by a strange popping sound.
Cesedim, garip patlama sesiyle irkilen komşum Bayan Martha Huber tarafından bulundu.
Her curiosity aroused, Mrs. Huber tried to think of a reason for dropping in on me unannounced.
Meraklanan Bayan Huber, haber vermeden uğramak için bir bahane aramaya başladı.
Mrs. Huber stood motionless in her kitchen, grief-stricken by this senseless tragedy...
Bayan Huber mutfağında bir an için hareketsiz kaldı.
If there was one thing Mrs. Huber was known for, it was her ability to look on the bright side.
Bayan Huber hakkında herkesin bildiği bir gerçek varsa, o da olaylara iyi tarafından bakma yeteneğine sahip olduğuydu.
Oh, yeah, Mrs. Huber told me about you.
Evet, Bayan Huber bana senden söz etti.
Oh. Hello, Mrs. Huber.
Merhaba, Bayan Huber.
I told you, Mrs. Huber came over, and I got distracted.
Sana söyledim. Bayan Huber gelince dikkatim dağıldı.
Oh, Mrs. Huber, how you doing?
Bayan Huber. Nasılsınız?
Well, Mrs. Huber never showed up.
Hım, Bayan Huber gelmedi.
So why isn't Mrs. Huber here?
Peki, niye Bayan Huber gelmedi?
Sadly for Mrs. Huber, this was no longer the case.
Ne yazık ki Bayan Huber için, bu artık mesele değildi.
Mrs. Huber.
Bayan Huber.
Mrs. Huber, with all due respect, you're crazy.
Bayan Huber, kusura bakmayın ama siz aklınızı kaçırmışsınız.
Hey, Ms. Huber.
Merhaba, Bayan Huber.
You too, Ms. Huber.
Sizi de Bayan Huber.
What exactly is it you want from me, Mrs. Huber?
Benden tam olarak ne istiyorsunuz, Bayan Huber?
It's Mrs. Huber, Susan.
Ben Byan Huber.
You'll stand guard while I crawl through Mrs. Huber's doggie door.
Ben içeri girmeye çalışırken, sen dışarıda nöbet tutacaksın.
Julie and I are just out tossing the frisbee around, and it flew off into Mrs. Huber's backyard.
Uçup Bayan Huber'ın arka bahçesine düştü.
Good evening, Mrs. Huber.
İyi akşamlar, Bayan Huber.
I don't know what you're talking about, Mrs. Huber.
Neden söz ettiğinizi bilmiyorum, Bayan Huber.
But from now on, when I run into you on the street and I say "good morning, Mrs. Huber," or "how are you, Mrs.Huber?" Just know that inside, I am quietly but decidedly hating your guts.
Ama bundan böyle yolda karşılaştığımızda size "Günaydın, Byan Huber" ya da "Nasılsınız, Bayan Huber" dersem bilmenizi isterim ki, içten içe sizden şiddetle nefret ediyor olacağım.
Good evening, Mrs. Huber.
"İyi akşamlar, Bayan Huber."
She was in Prof. Huber's introductory philosophy class.
Prof. Huber'in "Felsefeye Giriş" dersindeydi.
I've never actually been in Mrs Huber's house before.
Daha önce hiç Bayan Huber'in evinde bulunmamıştım.
How creepy is Mrs. Huber's sister?
Bayan Huber'ın kızkardeşi ne kadar ürkütücü değil mi?
Martha Huber waited her whole life for something to happen to her, something exciting.
Martha Huber, hayatı boyunca bir şeylerin olmasını bekledi, heyecan verici bir şeylerin.
But the years had flown by, and still nothing exciting had ever happened to Martha Huber.
Ama yıllar birbirini izledi, ve hala heyecan verici bir şey Marhta Huber'ın başına gelmedi.
Hello, Mrs. Huber.
Merhaba Bayan Huber.
Sissy Huber.
Sissy Huber mı?