Hugger Çeviri Türkçe
202 parallel translation
You know, I've always been a tree-hugger.
Biliyor musun... Ben hep ağaçsever biri olmuşumdur.
- You're such a good hugger!
- O kadar güzel sarılıyorsun ki.
You bath-taking, underpants-wearing lily hugger.
Seni banyo yapan, külot giyen rüşvet zambağı.
I'm not really a hugger.
Sarılmayı pek beceremem.
You don't want to work for a hugger.
Bir "kucakcı" için çalışmak istemezdin.
No nephew of mine is gonna be a tree-hugger!
Yeğenim bir çevreci!
Tree hugger.
Üç kulaç.
We met Lewis McBride, this long-haired Greenpeace tree-hugger guy.
Yeşilbarış örgütünden Lewis McBright'la tanışmıştık.
Ooh, you are still the world's best hugger.
- Hâlâ en güzel sarılan insan sensin.
No offence, but I say we take this tree hugger
Alınma, ama bence bu ağaç kucaklayıcısını alıp giriş Kapısından dışarı atalım.
It's day four for Springfield's "li'lest" tree hugger.
Güççük protestocumuzun dördüncü günü.
Excuse me. That's "littlest" tree hugger.
Pardon küçük protestocumuz için.
He was a die-hard environmentalist, a real tree-hugger.
O ölümüne çevreciydi, gerçek bir orman aşığıydı.
Jerry and Bruce signed with different pens, you found a cigarette butt at Lake Mead and wood chips on a tree-hugger.
Jerry ve Bruce farklı kalemlerle imza attılar, Mead gölünde bir sigara izmariti buldunuz bir orman sevdalısının üzerinde ağaç kıymıkları buldunuz.
- We'll need a bear-hugger.
Bir de battaniye gerekecek.
Because I went over there, and Bob's a crier... and a hugger.
Çünkü oraya gittim, ve Bob tam bir sulugöz... ve kucaklaşma manyağı.
The tree-hugger?
Ağaç kurdu mu?
Not the tree-hugger.
Ağaç kurduna değil.
It's the overzealous tree-hugger that brought him in.
Haklısın. Problem, onu eve getiren bu aşırı ağaç düşkününde.
Spike Jonze is a tree-hugger. Jesus, I never had him down as that.
Spike Jonze tam bir ağaç aşığıdır.
Heated humidified O2, warm saline, Bair Hugger.
Isıtılmış sıvı oksijen, sıcak saline, sıcak battaniye.
It's the overzealous tree-hugger that brought him in.
Problem, onu eve getiren bu aşırı ağaç düşkününde.
tree-hugger for a friend.
bir ağaç düşkününü istemem.
Are you a fuckin'tree-hugger?
Kahrolası bir ağaç kucaklayan mısın?
- Hippo hugger! - Gator skater! - Prima donna!
- Assolist!
- Tree hugger.
- Çevrecilerden biri.
Well, I've never been much of a hugger.
Hiçbir zaman sarılmayı seven biri olmadım.
The one in the thong's afraid of heights, so, you know, he, she, it's... gonna be a real hugger on the way back down.
Tangalı olan yüksekten korkuyor, yani işte, kız olan geri dönüş yolunda sağlam sarılacaktır.
- Adios, butt-hugger.
- Adios, göt kucaklayıcı.
- Tree-hugger. - Knuckle dragger. - Tree-hugger.
- Ağaç sevici!
"You're a tree-hugger."
Onlara "Ağaç-Seviciler" diyorlar.
I'm not just a tree-hugger, I'm an air-breather.
Ben ağaçlara sarılmıyorum. Ben nefes almak istiyorum.
I've been told I'm an excellent hugger.
Mükemmel sarıldığımı söylerler.
I never knew she was such a hugger.
Onun bu kadar sevgi dolu olduğunu bilmezdim.
I do not understand how a smart, beautiful, intelligent woman could fall for a little tree-hugger who makes seven dollars an hour at health food store.
Anlamıyorum nasıl olur da aklı başında, güzel, kültürlü bir kadın sağlıklı yiyecekler dükkanında saati yedi dolara çalışan bir hippiye aşık olabilir.
You're a good hugger.
Çok güzel sarılıyorsun.
Ladder-hugger.
Merdiven delisi.
We're trying to catch a guy who cooked a tree hugger.
Bones ve ben, hippiyi pişiren kişiyi yakalamaya çalışıyoruz.
Tree hugger.
Ağaç sever.
- Sorry, not much of a hugger.
Üzgünüm, öyle sarılabilecek bir tip değilim.
I'm not actually much of a hugger myself.
Aslında pek iyi bir kucaklayıcı değilimdir.
Bair Hugger, heated saline and warm, humidified O2.
Bair Hugger, ısıtılmış serum fizyolojik ve oksijen.
CBC, chem panel, EKG, CK, warm saline, a Bair Hugger and a portable chest.
Tam kan sayımı, kan testleri, ekokardiyogram, sıcak serum fizyolojik, göğüs röntgeni.
Not a big hugger, but...
Sarılma konusunda pek iyi sayılmam ama...
We're taking a cattle cab to hugger bunny village.
Cancişimle beraber minik tavşancıkları sevmeye gidiyoruz.
- He'll do better with a Bair Hugger.
- Bair Hugger daha iyi olur.
Seth Ryan have good parents so I would totally wanna be apart of that and Kirsten's not even a hugger oh you always know how to ruin a moment the teen choice awards, I feel a little gypped
Ben de öyle düşünmek isterdim ama gerçek şu ki ailem için yapmayacağım hiçbir şey yok. Sandy ile Kirsten, süper ebeveynler gibiler. Seth ve Ryan'ın çok iyi bir anne babası var.
- I'm not much of a hugger. - Oh.
Pek sarılan biri değilimdir.
- Damn tree-hugger!
- Asalım onu!
And Kirsten's not even a hugger.
Bir de Kirsten, sarılmayı hiç sevmez.
I am not your mother or your hugger.
Sevgi istiyorsanız fahişe bulun.