Human trafficking Çeviri Türkçe
253 parallel translation
"Human trafficking" always seemed like such an uninspired phrase.
"İnsan ticareti" ifadesi hep sıkıcı gelmiştir.
We have a serious problem of human trafficking here.
Ortada ciddi bir insan ticareti sorunu var.
This is not just prostitution, Eric. This is human trafficking.
Yalnız fuhuş değil Eric, insan kaçakçılığı da söz konusu.
HUMAN TRAFFICKING
İNSAN TACİRLERİ
Human Trafficking, ladies and gentlemen is the business of the future for crime organizations.
Bayanlar baylar, insan tacirliği geleceğin suç örgütlerinin yaptığı iştir.
It's like Eva is gonna be charged with obstructing of justice among other things, but her cooperation in shutting down Penobscot's human trafficking ring... is gonna be acknowledged.
Eva, diğer şeylerin yanısıra, adaleti engellemekle de suçlanacak gibi, ama Penobscot'un insan ticareti halkasının bitirilmesindeki işbirliği de... kabul edilecek.
Mom, is it dealing in human trafficking?
- Anne? İnsan satıcılığı mı?
Human trafficking - it's got to be.
İnsan kaçakçılığı kesin.
Because once I had the key, you could lead me to the safety deposit box, with all the evidence you'd planted to create links between Charlie Hulme, human trafficking and James Lavender, who you killed before picking up the warrant for us to search his yacht.
Çünkü anahtarı ele geçirince beni Charlie Hulme, insan kaçakçılığı ve James Lavender arasında bağlantı kurmam için yerleştirdiğin kanıtlarla dolu emanet kasasına götürebilirdin. James'i de arama emrini almadan önce öldürmüştün.
Everything you'd need to prove James's involvement in human trafficking.
James'in insan kaçakçılığıyla ilgisini kanıtlamak için ihtiyacınız olan her şey.
We will stop this human trafficking.
İnsan ticaretini durduracağız.
A good place for human trafficking... or worse.
İnsan ticareti, veya daha kötüsü için ideal bir yer.
Human trafficking!
İnsan kaçakçılığı!
We have a witness who pins you to human trafficking.
Seni insan kaçakçılığı yaptığını doğrulayan bir tanığımız var.
They're into everything- - drugs, murder, human trafficking.
Bulaşmadıkları pislik kalmamıştır. Uyuşturucu, cinayet insan kaçakçıIığı.
This is human trafficking.
Bu, insan ticareti.
.. against human trafficking.
İnsan ticaretine karşı.
LuthorCorp has many subsidiaries, Ms. Keenan. I'm fairly certain human trafficking isn't one of them.
LuthorCorp'un bir sürü yan kuruluşu var, Bayan Keenan, ama oldukça eminim ki, insan ticareti bunlardan değil.
This is a full-fledged human trafficking operation.
Bu tam bir insan kaçakçılığı operasyonu.
You also think that he stole passports out of your glove box, and he was gonna expose your human trafficking ring.
Torpido gözünden pasaportları çaldığını ve insan kaçakçılığı işini açığa çıkaracağını düşündün.
Human trafficking?
İnsan kaçakçılığı mı?
- He writes about human trafficking.
- İnsan kaçakçılığı hakkında yazı yazıyor.
She's pursuing a PhD. in human trafficking.
İnsan kaçakçılığı ile ilgili doktora çalışması yapıyor.
"Organized crime and human trafficking".
"Organize Cinayetler ve İnsan Kaçakçılığı"
Mia wanted to expose human trafficking.
Mia insan kaçakçılığını ifşa etmek istedi.
I want to allow the sex buyers to comment on the facts in our next theme issue on human trafficking.
Bir sonraki kapak konumuz olan insan kaçaklığı ile ilgili olarak para karşılığı seks yapanların düşüncelerini almak istiyorum.
They're top of the heap in human trafficking.
İnsan kaçakçılığı yapanların en büyüğü.
It's human trafficking, end of story. It's repulsive.
İnsan ticaretinden bahsediyoruz, olay bitmiştir.
Given Sparrow's history, it could be anything from gun running to human trafficking.
Sparrow'un geçmişine bakılırsa silah kaçaklığından insan kaçaklığına kadar her şey olabilir.
Investigation's been focused on human trafficking.
Soruşturma, insan kaçakçılığı odaklıydı.
She's mixed up in this human trafficking ring.
Bu insan ticareti meselesine karışmış.
Mr. alvarez's real business is human trafficking.
.. Bay Alvarez'in gerçek işi insan ticareti.
To expose and arrest hector for human trafficking.
.. Hector'u insan ticareti suçundan tutuklamaktı.
So you turn to the drugs, the alcohol, the pornography freebasing with O. J human trafficking dogfights-slash-orgies darkness.
Sen de kendini uyuşturuculara, alkole, pornoya kokain çekmeye adam satmaya kavgalara alemlere ve karanlığa verdin.
Um, maybe it's a-a tag for a human trafficking thing or something.
Belki de insan ticareti gibi bir şeyde kullanılmıştır.
Eric confirmed Holgate's working alongside Homeland Security on a human trafficking task force.
Eric Holgate'in Savunma Bakanlığında insan kaçakçılığı üzerine çalıştığını doğruladı.
Human trafficking?
İnsan ticareti.
And the international defender of human rights has issued arrests for the use of live animals in experiments and trafficking organs.
Ayrıca Uluslararası İnsan Hakları Savunucusu deneylerde canlı hayvan kullanımı ve organ kaçakçılığından tutuklama emri verdi.
He made his money as a smuggler, trafficking in human misery.
O kaçakçılık yapıyordu, İnsan kaçakçılığı.
He made his money as a smuggler, trafficking in human misery.
O kaçakçıIık yapıyordu, İnsan kaçakçıIığı.
Plus, arrest the owner of the flea market stall that sold the box on suspicion of trafficking in human beings.
Ayrıca, kutuyu satan dükkan sahibini de adam kaçırma şüphesiyle tutuklayın.
This is nothing less than trafficking in human misery, and you, sir, ought to be ashamed of yourself.
Bu insanların sefaleti üzerine ticaret yapmaktan başka birşey değil. Ve siz, bayım, kendinizden utanmalısınız.
USIDent has unraveled a conspiracy involving the trafficking of human fingers.
USIDent, insan parmağı ticaretini içeren bir komployu açığa çıkardı.
Are you on the human-trafficking story in Istanbul with Fletcher?
İstanbul'daki insan ticareti haberi için Fletcher'la mı gidiyorsun?
The biggest news is about kidnapped girls, trafficking in human organs and flesh trade.
Flaş haberimizle karşınızdayız. Organ mafyası küçük kızları kaçırıyorlardı.
You've physically threatened a senator, disrupted a seven-year human-trafficking investigation, been arrested for trespassing on Prince Amoudi's yacht.
Bir senatörü tehdit etmişsin yedi senelik bir insan kaçakçılılığı soruşturmasını mahvetmişsin. Presns Amoudi'nin yatına gizlice girdiğin için tutuklanmışsın.
And trafficking in human beings, what is even worse.
Ve daha da kötüsü, insan kaçakçılığı yapmaktan.
Human trafficking.
İnsan ticareti.
A word that will become synonymous With human trafficking, Prostitution
İnsan ticareti ve fuhuş gibi kelimelerle eşanlamlı hâle gelecek nöroteknolojinin insafsızca suistimal edildiği ve doğrudan Rossum şirketine dayanan bir kelime bu.
They lure these women into prostitution, black-market surrogacy, use them as human-trafficking pawns, you name it.
Bu kadınları fahişeliğe, kara borsa taşıyıcı anneliğe zorluyorlar. Onları insan ticareti için rehin alıyorlar. Adını siz koyun.
Our informant is a cell mate of a suspect we convicted six months ago in connection with a human-trafficking ring in New York.
Muhbirimiz 6 ay önce New York'ta insan ticaretine karışma suçundan mahkûm ettiğimiz sanığın hücre arkadaşı.
trafficking 36
human 499
humanity 59
humans 251
human resources 22
human sacrifice 18
human nature 24
humans and aliens 26
humans like me 35
human blood 20
human 499
humanity 59
humans 251
human resources 22
human sacrifice 18
human nature 24
humans and aliens 26
humans like me 35
human blood 20