Hunty Çeviri Türkçe
20 parallel translation
Hunty, can't ride Momma's shoe when she's trying to make waffles.
Hunty, gözleme yaparken atçılık oynayamam.
Don't tell Carmella. - Hunty?
Carmella'ya söyleme.
Come on, Hunty.
- Hunty?
- He broke the gnome.
Hadi Hunty.
- Balls to the wall, Hunty!
Mahvet. - Kökle hadi Hunty!
- May I be frank with you, Hunty?
Sana karşı açık olabilir miyim, Hunty?
He'll forgive you, Hunty, that's what he does.
Seni affedecek, değil mi? Onun işi bu.
You have done everything I required of you in attaining manners and... deportment, reading and writing skills. And you remained pure in my absence. Oh, Hunty.
Sana uzun zaman önce kutsal bir söz verdim ve sen, davranışlarını ve hitabetini düzeltip okuma ve yazma becerileri edinerek ve yokluğumda saflığını koruyarak senden istediğim her şeyi yerine getirdin.
Hunty, if it's about the droop, it doesn't make me love you any less.
Hunty, eğer mesele sönüklükse, bu seni daha az sevmemi sağlamıyor.
Dancing with Fred and his terrible sense of rhythm is hardly the palace of pleasure, Hunty.
Fred'le ve o korkunç ritim duygusuyla dansetmek hiç de zevk sarayı sayılmaz, Hunty.
You and I are no longer engaged, Hunty.
Sen ve ben artık nişanlı değiliz, Hunty.
We'll see, Hunty.
Göreceğiz, Hunty.
If you think the Academy's so stiff, then why do you sulk when Hunty and Johnny Boy get their paintings on the walls?
Eğer Akademi'nin o kadar kasıntı olduğunu düşünüyorsan neden Hunty'nin ve Johnny'nin resimleri asıldığında surat yapıyorsun?
♪ Let's have a kiki, hunty, drop her ♪ ♪ I'm gonna let you have it
* Kiki verelim * * İzin vereceğim vermene *
Oh, Hunty, she is all... that's on TV.
Tatlım, televizyondaki tek şey o.
Oh, no, no, hunty.
Hayır balım.
That's right, hunty, the bigger the dick... the less you have to pay me to suck it.
Bu doğru aşkitom. Sik ne kadar büyükse emmek için bana o kadar az para verirsin.
- Go, Hunty!
- Hadi Hunty!
I want nothing more than to be your wife.
Hunty, senin karın olmak kadar çok istediğim başka bir şey yok.