English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ H ] / Hyundai

Hyundai Çeviri Türkçe

99 parallel translation
Hyundai or something like that.
Hyundai veya onun gibi bir şey.
Because you drove a Hyundai to get here tonight,
Çünkü sen buraya gelirken bir Hyundai kullandın bense $ 80,000'lık bir BMW.
How does a new Hyundai sound?
Yeni bir Hyundai kulağınıza nasıl geliyor?
Would you like a Hyundai or a Lexus?
Hyundai'i mi yoksa Lexus'u mu istersiniz?
- They go from your basic, low-end bows, something like a Geo or a Hyundai, which I personally drive, all the way to your high-performance, Porsche-like bows which play like the devil.
senin temelinden gider, en zayıf noktana işler, Bir Geo yada Hyundai gibi, benim şahsen sürdüğüm, Tüm yollar senin yüksek performansın için, Porscheyay gibi şeytan oyunu gibi.
The thing's a Hyundai!
Bu şey bir Hyundai!
Madeleine, go wait in the Hyundai!
Madeleine, git Hyundai'de bekle.
To the owner of a yellow Hyundai, your car is being towed.
Sarı Hyundai'nin sahibi arabanız çekiliyor.
One, Rodney King should have got his ass beat... for driving drunk and being pulled over in a Hyundai.
İlki, Rodney King alkollü araba kullanmaktan ve... bir Hyundai ile yakalanmaktan kıçına tekmeyi yemeli.
What you really crave is a little Hyundai and a simple gold heart on a chain.
Senin asıl arzuladığın küçük bir araba ve zincirin ucunda altından, gösterişsiz bir kalp.
To : Jung Yun / Hwakok district Hyundai Apartment # 205
Hwakok Bölgesi Hyundai Apartmanı 205 numaradaki Jung Yun'a.
And there might be a new Hyundai behind door number 1, but more likely...
Ve 1 numaralı kapının arkasında da yeni bir Hyundai olabilir...
I gotta gas up the Hyundai. "
Arabaya benzin almalıyım. "
- I thought I saw his Hyundai.
- Onun Hyundai'sini gördüm sandım.
Silver Hyundai.
Gümüş renkli Hyundai.
A Hyundai Sonata?
Sonata mı?
He's depreciating a'93 Hyundai on his return.
93 model bir Hyundai için vergi indirimi yapmış.
Superheroes, not two crash test dummies in a Hyundai factory.
Süper kahraman gibi davranın. Hyundai fabrikasındaki denekler gibi değil.
What you think, I'm gonna let you roll in a Hyundai?
Ne yani, sana Hyundai mı kullandıracaktım?
Calling the owner of a Hyundai car, plate # 2487!
2487 plakalı Hyundai araç sahibini arıyorum!
I'm here to kick off the Touchdown of Savings Weekend, at Wilkins Hyundai and Subaru.
"Touchdown of Savings Weekend" i tekmelemek için burdayım, Wilkins Hyundai and Subaru'yu da.
We will blitz the competition, and in no time, you'll be driving your new Hyundai or Subaru right to a touchdown.
Rekabeti ortadan kaldıracağız, Siz Hyundai veya Subarunuzu sürüyor olacaksınız.
At Wilkins Hyundai and Subaru
Wilkins Hyundai ve Subaru da
We have Hyundais and Subarus.
Hyundai ve Subaru'muz oldu.
Your car is a white Avante... plate number 02-da-7060, with you at the wheel... You hit a girl on 4th Ave and ran away.
Hyundai Avante marka bir araba plakası 02 DA 7060 4. caddede bir kadına çarpar ve arkasına bile bakmadan kaçar.
Engine 335 offered me a hyundai. - Hyundai?
335'tekiler Hyundai teklif etti.
- A car.
- Hyundai. - Araba.
Either take the deal, or I go collect my hyundai.
- Tahminle iş olmaz. Ya kabul edin ya da Hyundai'mi alayım.
A Hyundai
Hyundai.
My wife left, I'm a civil servant, I drive a Hyundai.
Karım beni terketti. Devlet memuruyum. Hyundai'ye biniyorum.
Hyundai? Hyundai?
Hyundai mi?
# Hey # Keep on dancin
Şu an Güney Kaliforniya'da Ez Breezy'nin beş Hyundai galerisi var.
The car I followed was a white Hyundai Sonata!
Takip ettiğim araba bir Hyundai Sonata idi.
I lust sold him a brand New Hyundai I 10.
Ona daha geçende yepyeni bir Hyundai satmıştım.
Look at me with a brand-new Hyundai.
Yepyeni Hyundai'ye bakın.
'Nagelnieuwe Hyundai''Do you need a car? "
'Yeni Hyundai''Arabayamı ihtiyacınız var? '
Peter Zalewski : This is my second Hyundai Sonata.
Bu ikinci Hyundai Sonata'm.
And drive off in a Hyundai She was supposed to buy ya shorty Tyco with ya money
* Senin paranla çıtır bir kız almalıydı *
Kim Daewoo, Kim Samsung Kim Hyundai.
Kim Daewoo, Kim Samsung Kim Hyundai.
And Hyundai makes a car that can park itself.
Hyundai kendi kendine park yapabilen arabalar yapıyor.
Probably snap his fingers and get that little raggedy Hyundai of hers fixed.
Muhtemelen parmağını şıklatıp döküntü Hyundai'sini onarırdı.
Oh? And some Nimrod in a Hyundai forgets to check his blind spot.
Ve bir Hyundai'daki nemrutun teki, kör noktasına bakmayı unutuyor.
That's the dodgy old Hyundai.
Olamaz, dostum.
Look, I can see there.
Bu hurda bir Hyundai.
Accent in front, out of the way!
Öndeki Hyundai Accent, hemen yoldan çekil! Hemen yoldan çekil!
Ever since you and I hung out the other night, there has been a little blue Hyundai all over my ass.
Seninle takıldığımız geceden beri,... arkamdan ayrılmayan küçük, mavi bir Hyundai var.
Yeah, in a blue Hyundai.
Evet. Bir mavi Hyundai peşimde.
The Hyundai Pomegranate. Right?
Hyundai Pomegranate. inanılır gibi değil?
There's a tiny, little woman in a Hyundai who's gonna protect you.
Bir Hyundai'ın içinde ufak tefek bir kadın var. O seni koruyacak.
Is that a Hyundai?
" Hyundai mi o?
It landed on that Hyundai.
Şuradaki Hyundai'nin üzerine düştü.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]