I'd be Çeviri Türkçe
49,130 parallel translation
What? I'd be fine?
İyi mi olurdum?
I'd be fine with that.
Sorun değil.
Because I know that if I had still been friends with her... if any one of us had still been friends with her, she'd be alive.
Çünkü biliyorum ki hâlâ onunla arkadaş olsaydım herhangi birimiz hâlâ onunla arkadaş olsaydık, şimdi hayatta olurdu.
What I meant... what I mean... is that, if I hadn't moved away... if I hadn't let her start dating Justin... if I'd been around to help her through it... she'd still be alive today.
Demek istediğim... Diyeceğim şu ki eğer taşınmasaydım Justin'le çıkmasına izin vermeseydim bunları atlatmasına yardım etmek için yanında olsaydım bugün hâlâ hayatta olurdu.
Cops are pigs and men are pigs so I figured he'd be a double pig.
Polisler domuzlar, erkekler domuzlar Bu yüzden çift domuz olacağını düşündüm.
But I'd be willing to - -
Ama istekli olacağım -
Trust me... I thought it'd be worse.
İnan daha kötüsünü düşünmüştüm.
And I'd be cheaper, too.
Hem daha az maaşa da çalışırım.
Now, under normal circumstances, I'd be showing you that real close over and over again.
Normal şartlar altında ben sana bunu çok yakından tekrar tekrar gösterirdim aslında.
I'd be down with just having an intelligent conversation.
Akıllıca bir sohbet yapmak için de gelirdim ben.
I remember you said there was so much you wanted to hold on to, and then it'd be gone.
Aklında kalmasını istediğin çok şey olduğunu söylediğini hatırlıyorum. Ama hepsi unutulup gitti.
I got to be out digging'postholes at the crack of dawn tomorrow.
Yarın sabahın köründe dışarıda direk çukuru kazmam lazım.
And if I had done it, like I'd planned to, Negan would be dead right now.
Planladığım gibi yapmış olsaydım Negan şimdiye ölmüş olacaktı.
And, yeah, maybe I'd be dead, too, but who gives a damn?
Evet, belki ben de ölmüş olacaktım ama kimin umurunda?
That's what Gavin said... that I'd be first.
Gavin öyle demişti. İlk önce beni öldüreceklerini söylemişti.
If we have to get closer, there's some weak spots in the perimeter we might still be able to take advantage of, but if we can, I say we stay outside, do it clean.
Yakınlaşmak zorunda kalırsak da çevre içinde de yararlanabileceğimiz zayıf noktalar var ama oradan başarabilirsek dışarıda kalıp temiz yoldan halledelim derim.
I'd be a lot less stressed if you'd leave my doctor.
Tamam. Doktorumu bırakırsanız daha az stres olurum.
I knew, if I didn't kill him last night, it'd be over.
Dün gece onu öldüremezsem her şeyin biteceğini biliyordum.
I gotta tell you, Rick, if I had a kid, I'd want him to be just like your kid, which makes this so much harder.
Şu kadarını söyleyeyim Rick bir çocuğum olsa aynen senin oğlun gibi olmasını isterdim.
Well, I'm just a dumb-ass bug, but it's possible Rick knew he'd be interrogated at this facility, where we not only keep our most wanted, but our most sensitive data.
Ben salak bir böcegim sadece ama en çok aranan suçlularla birlikte en kritik bilgilerin saklandigi bu tesiste sorguya çekilecegini biliyordu belki de.
I mean, I-I know it's less healthy, but w-w-we'd be together and...
Bunun daha sağlıksız olduğunu biliyorum ama birlikte olurduk ve...
I think if Dad really wanted to be here, he'd stop at nothing to make that happen.
Sanırım eğer babam gerçekten burada olmak isteseydi bunu gerçekleştirmek için her şeyi yapardı.
I mean short of murder, shouldn't you be able to, you know, just about anything?
Cinayet işlemek dışında her şeyi yapabiliyor olman gerekmez mi?
No, I'd still be highest ranking local officer just not...
Hayır, yine de en yüksek rütbeli yerel memur ben olacağım ama...
And even if I could slip a ship past him to seek aid from your family in the colonies, you'd have to be on that ship.
Onu geçip ailenden yardım almak için.. .. bir gemi hazırlasam bile.. .. o gemide senin de olman gerekir.
Said if I turned over the cache, you'd be safe.
Zulayı alt üst edersem senin güvende olacağını söyledi.
Yeah, I thought you'd be proud of me.
- Gurur duyarsın sanmıştım.
Do you think I'd be able to come back a little later and spend some time here by myself?
Daha sonra buraya tekrar gelip biraz yalnız zaman geçirmemde sakınca var mı?
If you'd asked me yesterday, when he was considering selling me to the governor for a profit, I'd be in agreement we should be rid of him.
Dün sorsan atalım gitsin derdim hemen çünkü beni valiye satmanın hazırlıklarını yapıyordu.
I'd be a pig if I lied.
Yalan söylesem bir domuz olurdum.
If you died 10 times, it wouldn't be enough. I wish you'd go to hell, be damned forever!
10 kez öldün ama yeterli değil Keşke sonsuza kadar cehennemde kalsaydın!
I need the parole officer for Maurice LeFay. Mmm-hmm. That'd be Ray.
Maurice LeFay'in şartlı tahliye memuruyla görüşmem lazım.
I'd be genuinely deluded if I believed that shit.
Eğer o halta inansaydım gerçekten kandırılmış olurdum.
If they did, I'd be dead already.
Şüphelenseler şimdiye kadar ölmüş olurdum.
I'm gonna be out all day.
Bütün gün dışarıda olacağım.
I'd like to bring you up to speed on the attack and a few unfortunate facts you should be aware of.
Sizi saldırı ve haberdar olmanız gereken birkaç talihsiz olay hakkında bilgilendirmek istiyorum.
I'd be dead right now... Maybe worse.
Ya da daha kötüsü.
And it wasn't because I thought I'd be a terrible mother.
Kötü bir anne olacağımı düşündüğüm için değil.
I think you'd be good here. But you know the drill...
Bence burada başarılı olursun ama meseleyi biliyorsun.
I can't help but think how proud he'd be of you right now.
Şu an sizinle ne kadar gururlanırdı, düşünmeden edemiyorum.
If I wanted to hurt you, you'd be hurt by now.
Sana zarar vermek istesem şimdiye dek verirdim.
You'd be surprised. I've fallen over on concrete.
Ben betona düşmüştüm.
Ah... be honest with you, I'd rather be teaching at Atlantis, but that's not an easy gig to get.
Dürüst olmak gerekirse Atlantis'te eğitmenlik yapmayı tercih ederim ama o işi alması kolay değil.
- No. But I don't really want to be tickled.
Gıdıklanmak istemiyorum.
- I don't want to be tickled. - I'd really love to not be tickled.
Gıdıklanmayı sevmiyorum.
I'd love to not be tickled. Please.
Lütfen.
I'd be happy to put on a little exhibition, except that my arm is still injured from that shipwreck, that darn shipwreck.
Hiç kolay lokma değilsin. Bence ne dediğimi biliyorsun.
You know everything else about me, so I just figured you'd be worried...
Benim hakkımda her şeyi biliyorsunuz, bunun sizin için sorun olduğunu fark ettim...
♪ God only knows what I'd be without you ♪
# Tanrı biliyor, sensiz ne hallere düşerdim #
♪ God only knows what I'd be without you... ♪
# Tanrı biliyor, sensiz ne hallere düşerdim #
If I was a great gecko, I'd be trying to talk you out of this.
İyi birisi olsaydım, seninle bu konu dışında konuşurdum.
i'd be happy to help 28
i'd better be off 18
i'd be glad to 41
i'd be honored 86
i'd better not 35
i'd better go 181
i'd be grateful 19
i'd be happy 18
i'd be dead 78
i'd be delighted 98
i'd better be off 18
i'd be glad to 41
i'd be honored 86
i'd better not 35
i'd better go 181
i'd be grateful 19
i'd be happy 18
i'd be dead 78
i'd be delighted 98