I'd be delighted Çeviri Türkçe
358 parallel translation
I d be delighted if you stayed.
Kalsaydınız çok memnun olurdum.
I'd be delighted to have dinner with you, sir.
Sizinle yemek yemekten memnuniyet duyarım efendim.
I'd be delighted. I say...
- Bakar mısınız?
I'd be delighted.
Memnuniyet duyarım.
Well, I'd be delighted.
Zevk duyarım.
I'd be delighted.
Memnun olurum!
Well, of course, I'd be delighted, if it pleases Your Highness.
Tabii ki de çok sevinirim, eğer ekselanslarının hoşuna giderse.
If only I could have someone like you to take care of me, I'd be delighted.
Keşke benimle ilgilenecek senin gibi biri olsa, mutlu olurdum.
Yeah, I'd be delighted.
Tabii, memnuniyetle.
If I suddenly discovered you could play piano, I'd be delighted.
Birden piyano çaldığını fark etseydim, memnun olurdum.
"Yes, I'd be delighted."
"Evet, memnuniyetle."
- I'd be delighted.
- Memnuniyetle.
I'd be delighted Holmes, but where?
Zevk duyarım Holmes, ama nereye?
Yes, I'd be... delighted.
Tabii... Çok memnun olurum.
I'd be delighted, ma'am.
Memnuniyetle, bayan.
I'd be delighted to see you.
Seni görmekten memnun olurum.
Well, I'd be delighted.
- Tabii, memnuniyetle.
If there's ever anything I can do for you, I'd be delighted. Honestly.
Senin için yapabileceğim bir şey varsa, memnuniyetle yaparım.
I'd be delighted.
Çok mutlu olurum.
I'd be delighted.
Seve seve.
Later, when we've had time to get accustomed to our new relations, I shall be delighted to welcome you and others of my wife's friends to our home in San Francisco.
Birbirimizin çevresini daha iyi tanıdıktan sonra sizi ve karımın diğer dostlarını San Francisco'daki evimize davet etmekten memnuniyet duyarım.
I told him we'd be delighted to participate.
Söz verdim.
I'd be delighted. See you tonight.
Memnuniyetle, akşama görüşürüz.
I'd be delighted.
Çok sevinirim.
Yeah, I'd be delighted.
Evet, memnun olurum.
I'd be delighted to have you roll for any part, or all of the 16,000.
16 bin doların tamamı veya bir kısmı için atabilirsiniz.
Why, I'd be delighted.
Memnun olurum.
If Mr Rogers would like a dance, I'd be delighted.
Bay Rogers dans etmek istiyorsa, memnum olurum.
If I can please her by dancing with you... - As I said before, I'd be delighted.
Eğer sizinle dans ederek onu mutlu edebilirsem daha önce de dediğim gibi memnun olurum.
I'd be delighted to take these young ladies of the medical profession to my Surgery.
Bu sağlıkçı bayanları ameliyathaneme almayı çok isterim.
I'd be delighted.
- Tabii ki, hemen dönerim.
I'd be delighted to lunch with you.
Sizinle yemek hoşuma gider.
If there's anything else I can do, Father, I'd be delighted to stay.
Peder, yapabileceğim bir şey varsa, burada kalmaktan memnun olurum.
No, of course I'd be delighted to send you a copy as soon as we have it typed.
Hayır, kuşkusuz daktiloya çekilir çekilmez size bir kopyasını göndermekten mutlu olacağız.
I'd be delighted to invite you and the young lady to the opera, for example, one evening.
Siz ve genç bayan bir akşam benimle operaya gelmek isterseniz, mutluluk duyarım.
I'd be delighted.
Memnuniyetle.
I'd be delighted!
Acaba gelip bizimle içki içer ve karımla tanışır mısın? Memnun olurum!
" I'd be delighted to take your money, and your pants.
Ben ve Katsumi'yle poker oynamaya ne dersin? Paranı ve altındaki donu almaktan zevk duyacağım.
I said I'd be delighted.
Memnun olacağımı söylemiştim.
And I am sure that Brian has a lot of questions... he'd be delighted to ask you at breakfast.
Hem eminim Brian'ın kahvaltıda... size sormak isteyeceği bir sürü soru vardır.
I'd be delighted.
Benim için zevktir.
Then, I'd be delighted.
O halde çok memnun olurum.
- I'd be delighted to.
- Benim için şeref olur.
If you can explain it, I'd be delighted.
- Açıklayabilirsen sevinirim.
I'd be delighted, madame, but I planned to buy an inexpensive seat.
Teşekkür ederim hanımefendi,.. ... ama ben ucuz yerden alacaktım.
- I'd be delighted, Olympia.
- Çok isterim Olympia.
I'd be delighted to give an account of Henry's doings since he deserted you.
Henry'nin sizi terk ettiğinden beri yaptıklarının hesabını size verebilirim.
I'd be delighted.
Çok memnun olurum.
I'd be even more delighted if I knew where we were.
Nerede olduğumuzu bilsek daha da memnun olurdum.
We'd be delighted to have her stay. It's just that my family has made plans. - And I have a few plans of my own.
Yanımızda kalması çok iyi olurdu ama ailem bazı planlar yaptı ve benim de bazı planlarım var.
I'd be delighted.
Memnun olurum ekselans.
i'd be happy to help 28
i'd better be off 18
i'd be glad to 41
i'd be honored 86
i'd better not 35
i'd better go 181
i'd be grateful 19
i'd be happy 18
i'd be 62
i'd be dead 78
i'd better be off 18
i'd be glad to 41
i'd be honored 86
i'd better not 35
i'd better go 181
i'd be grateful 19
i'd be happy 18
i'd be 62
i'd be dead 78