I'd like to ask you something Çeviri Türkçe
101 parallel translation
There's something I'd like to ask you.
Size sormak istediğimiz bir şey var.
I'd like to ask you to do something.
Senden bir şey yapmanı istiyorum.
There's something I'd like to ask you before you leave, if you don't mind.
Sakıncası yoksa, gitmeden bir şey sormak istiyorum.
There's something I'd like to ask you.
Sana sormak istediğim bir şey var.
There's something I'd like to ask you.
Sana sormam gereken bir şey var.
- I'd like to ask you something.
- Size bir şey sormak istiyorum.
I'd like to ask you something.
Sana bir şey sormak istiyorum.
I'd like to ask you something about Kurt.
Sana Kurt hakkında bir şey sormak istiyorum.
I'd like to ask you something, my lady.
Size bir şey sormak istiyorum, sultanım.
- Sire, I'd like to ask you something.
- Majesteleri, bir şey sorabilir miyim?
This is a live interview, I'd like to ask you something... have an experience, question you on TV at the temple of Venus.
Bu canlı bir görüşme, sana bir şey sormak istiyorum. Sana Venüs tapınağında sorular soracağım. Televizyonda yayınlanacak
I'd like to ask you something else, only I don't really dare.
Bir şey daha sormak istiyorum.
I'd like to ask you something.
- Size bir şey sormak istiyorum.
I'd like to ask you something.
Size birkaç soru sormak istiyorum.
I'd like to ask you something.
Size bir şey soracağım.
I'd like to ask you something that I don't understand.
Bir türlü anlayamadığım bir şeyi size sormak isterim
I'd like to ask you something
Birader! Sana bir şey soracağız!
I just came back from the gold mines and I'd like to ask you something.
Altın madeninden yeni geldim sana birşey sormak istiyorum.
I'd like to ask you something
Ayrıca bazı soracak sorularım da var!
I'd like to ask you something, and I want an honest answer.
Sana bir şey soracağım ama dürüst olmanı istiyorum.
- I'd like to ask you something. - Go ahead.
- Sana bir şey soracağım.
There's something I'd like to ask you.
Size sormak istediğim bir şey var.
I'd like to ask something from you, Mr. Brayner.
Bay Brayner, size bir şey sormak istiyorum.
By the way, Mr. Gardiner, I'd like to ask you something straight out.
Bu arada Bay Gard ¡ ner, s ¡ ze açik seç ¡ k b ¡ r soru sormak ¡ st ¡ yorum.
There's something I'd like to ask you
Size soracak soruları varmış
I'd like to ask you something.
Size bir şey sormak istiyorum.
There's something that I'd like to ask of you.
Siz bir şey sormak istiyorum
Valentin, there's something I'd like to ask you that you've never done, although we've done much more.
Valentin, senden bir şey isteyeceğim. Senin hiç yapmadığın bir şey.
There's something i'd like to ask you.
Sana sormak istediğim birşey var.
There's something I'd like to ask you, and please, feel free to say no.
Sana sormak istediğim bir şey var, ve lütfen hayır demekte özgür hisset.
I'd like to ask you something.
Size bir şey sormam gerek.
I'd just like to ask you something.
Sana bir şey sormak istiyorum.
I didn't come to you for help thinking you'd ask me to do something like THIS!
BÖYLE şeyler yapmaya benden yardım istediğin için gelmedim sana!
I'D LIKE TO ASK YOU SOMETHING.
Sana bir şey sormak istiyorum.
There's something else I'd like to ask you about.
Size sormak istediğim birşey daha var.
Man, I feel like a bit of a scum bucket doing this... since I came here as an officer of the law... and the situation and everything... but I feel like I'd be a fool... if I didn't do something I really want to do... which is to ask you for a date.
Buraya bir polis olarak geldim, yani kendime pek... yakıştıramıyorum ama... gerçekten istediğim bir şeyi... yapmazsam da aptallık... etmiş olacağım... yani seninle buluşabilir miyiz?
There's something I'd like to ask you.
Size sormak istediğim bir şey.
I'd like to ask you something, captain-to-captain.
Kaptan, kaptana bir soru sormak isterim.
I'd like to ask you something.
Bir şey sormak istiyorum.
I'd like to ask you something.
Size bir şey daha sormak istiyorum.
Listen, Kenny, about Janis, there's something I'd like to ask you.
Janis'le ilgili bir konu var. Birbirimizden çok hoşlandık.
I'd like to ask you something.
Sana bir şey sormak istemiştim.
I'd like to ask you something.
Size birşey sormak istiyorum.
Saito-sensei... there's something I'd like to ask you. Would you mind?
Saito-san... size sormak istediğim bir şey var.
Don't you think? You're the perfect and only person i could ask to do something like this.
Sen böyle bir şeyi isteyebileceğim, tanıdığım ve güvenilir tek insansın.
If it's okay with you, I'd like to ask you something.
Eğer sorun yoksa size bir şey sorabilir miyim?
There's something very important I'd like to ask you...
Size sormayı istediğim çok önemli birşey var...
Emily... There's something I'd like to ask you...
Emily... sana sormam gereken bir şey var.
Of course, I'd like to ask you something too.
Elbette, benimde sana soracağım bir şey var.
There's a little something I'd like to ask you.
Sana sormak istediğim birşeyler var.
I'd like to ask you something else if I may.
İzin verirseniz size bir şey sormak isterim.