I'd like to see him Çeviri Türkçe
260 parallel translation
I'd like to see him try.
Bir denesin de görelim.
I'd like to see him.
Onu görmek isterdim.
- I'd like to see him.
- Görmek isterim.
And if anybody tries to stop you from getting that chance, I'd like to see him!
Ama o fırsatı almana mani olan varsa, hele bir denesin!
I'd like to see him.
Ben de onu görmek isterim.
Even so, I'd like to see him again.
Yine de onu yeniden görmek isterim.
I'd like to see him in the chair too.
Yakalanmasýný ben de istiyorum.
I'd like to see Nick, and so I thought I'd find him here.
Onu burada bulurum sanmıştım.
Please inform Admiral Bowen I'd like to see him.
Lütfen Amiral Bowen'a onu görmek istediğimi söyleyin.
You might tell Dr. Sexton that I'd like to see him for a minute, will you?
Dr. Sexton'a onu bir dakikalığına görmek istediğimi söylersin, değil mi?
I'd so like to see him.
- Onu görmeyi çok isterdim.
I'd like to see him get plastered like that some night and drive off a cliff.
Bir gece böyle sarhoş halde, uçurumdan aşağı arabayla uçarken görmek isterdim onu.
Well, Tony doesn't have to bribe me just because I do him a little favor. I'd like to see him try and get it back.
Küçük bir iyilik yaptım diye Tony'nin bana rüşvet vermesine gerek yok.
That's where I'd like to see him.
Onu görmek istediğim yer orası.
Tell him I'd like to see him in my quarters.
Karargahımda onu görmek istediğimi söyle.
LAFE : Tell Lieutenant Rickey I'd like to see him.
Teğmen Rickey seni gördüğüme sevindim dedi.
- Tell him I'd like to see him.
- Kendisine onu görmek istediğimi söyleyin. - Tamam.
I'd like to see him earn his salary.
Maaşını hak etmeli.
I'd like him to see my house.
Evimi görmesini isterim.
I'd like to see him get his pension.
Onu emekliyken de görmek istiyorum
I'd like to see your friend's face when we tell him.
Arkadaşına söylediğimizde yüzündeki ifadeyi görmek istiyorum.
I'd like to die, and not see him anymore.
Ölmek istiyorum. Onu bir daha görmek istemiyorum.
I'd like to see him.
Onu görmek istiyorum.
There's something I'd like him to see.
Görmesini istediğim bir şey var.
I'd like to see him in the White House.
Beyaz Sarayda görmek istediğim adam.
But I'd like to look into your clever little mind and see what you really think of him.
Ama bir gün senin küçük, zeki kafana girip, onun hakkında gerçekten neler düşündüğünü görmek isterdim.
Boy, I'd like to see him try!
- Onu bir denemek isterdim doğrusu.
Will you please tell the dictator I'd like to see him?
Diktatöre onu görmek istediğimi söyler misin lütfen?
But still I'd like to see him just one more time.
Ama yine de bir kez daha onu görmek istiyorum.
I'd sure like to see him try to stop us, wouldn't you, Abe?
Eğer bizi durduracak şansın varsa tabi.
Please tell him I'd like to come up and see him. It's important.
Gelip onu görmek istediğimi Bay Sheldrake'e söyler misiniz?
I'd like to see him stay that way.
Öyle kalmasını istiyorum.
- l'd like to see him. I'd thank him.
- Görmek isterdim. Teşekkür etmek isterdim.
Now if you don't mind, I'd like to see him and get this matter taken care of.
Şimdi, sizce sakıncası yoksa onu görüp bu meseleyle ilgilenmesini isteyeceğim.
- I'd like you to see this Douglas, get to know him.
- Bu Douglas'ı görmek, tanımak istiyorum.
Tell Merikus I'd like to see him.
- Merikus'a görüşmek istediğimi söyle.
Swamp Master, I'd like to see him off
Ejder beyi, izin verin onu ben geçireyim!
I'd like to see him.
Onu görmeliyim.
Well, um, you see, Clay and me was comin'in to a drive-in show, and I said to him, I'd like to go in to town and see the sheriff personally, and tell him I'm obliged the way he didn't arrest Buddy.
Şey... Clay ile kasabaya film seyretmeye inmiştik. ... ona dedim ki, kasabada şahsen gidip Şerifi göreceğim Buddy'i tutuklamadığı için teşekkür edeceğim.
I'd like to see a little bit of him.
Onu daha iyi tanımak istiyorum.
In that case I'd like to see him.
O zaman kendisini görmek isterim.
I'd like to see him now and then.
- Ara sıra Philippe'i görmek istiyorum.
I'd like to go see him.
Bir görelim o zaman.
I'd like to see him die with my own eyes.
Onun ölümünü kendi gözlerimle görmek istiyorum
I'd like to see him.
Onu görmek istiyorum aslında.
I'd like to see him hit the streets.
Sokaklara dönse iyi olacak.
Tell him I'd like to see him in my office at 4 : 00, please.
Saat 4 : 00'te onu ofisimde görmek isteğimi söyleyin.
I'd like to see him before he leaves.
Onu gitmeden görmek isterim.
I'd like to see him try to explain this to a jury.
Tam olarak uyuşuyor. Bunu jüriye açıklamaya çalışırken onu izlemek isterdim.
I'd like to see him again...
Aslında aramamın nedeni onu tekrar görmek istemem.
I'd like to see him.
Onunla görüşmek istiyorum.