I'd like to see you Çeviri Türkçe
1,464 parallel translation
- Imagine the ratings. - I'd like to see you try, asshole.
- Bunu denediğini görmek isterim pislik.
So I'd Like to see you sometimes.
Arada bir görüşmek isterim.
I have a permit for the guns, if you'd like to see it.
Bu silahlar için taşıma ruhsatım var. Onu görmek ister misiniz?
I'd like to see how you manage.
Sizi çalarken merak ettim doğrusu.
I'd like to see you, if you have time.
Akşam yemeğinde görüşmek isterim.
I'd really like to see what happens if you miss.
Kaçırırsan ne olacağını gerçekten görmek istiyorum. Nasıl istersen.
I began to think maybe we were growing old together. Like a bickering, dotty old couple. you'd see on a tour of the Washington monument!
Washington Anıtı'nın önünde dolaşırken görebileceğiniz birbirleriyle atışan, yaşlı, sapık çiftler gibi birlikte yaşlandığımızı düşünmeye başladım.
To be honest, now that I see you, I ´ d kind of like to.
Açıkçası, şimdi sana bakıyorum da, biraz istiyorum.
I'd like to see you do this to Vince!
Bunu Vince'e yap da görelim seni!
I'd like to see you move up.
Burada yükseldiğini görmek isterim.
I'd like to see you try.
Denediğini görmek isterdim.
Maybe you'd like to be quiet while I see if I can save these things.
Belki de ben, bu şeyleri kurtarabilir miyim diye bakarken sen de sessiz olmak istersin?
I'd like to see how cute you are when you find nothing to eat but Junior Mints and stale Cookie Crisps.
Senin naneli şeker ve bayat yulaflı kurabiye dışında yiyecek bir şey bulamadığında da ne kadar şirin olduğunu görmek isterim.
I'd like to see you in an incubator.
Seni bir kuvözde görmek isterdim.
I understand why you'd rather see Felicity with someone like Noel, someone who's obviously gonna make it and probably long before, I mean, I figure out what I'm going to be doing with my life.
Felicity'nin Noel gibi biriyle olmasını tercih etmenizi anlıyorum. Hayatta başarılı olacağı belli birisiyle. Büyük bir ihtimalle ben hayatta ne yapacağıma karar vermeden çok önce başarıya ulaşacak.
I'd like to see you sometime.
Seninle bir ara görüşmek isterim.
You see, I'd like to leave a room and have people say,
Bilirsin, bir yerden çıktığımda insanların...
I'd like to see both of you... immediately after last period today in my classroom.
Bugün son dersten hemen sonra ikinizi de görmek istiyorum.
I'd like to see you try, motherfucker.
Kolaysa dene bakalım, aşağılık! O yüksek topuklu ayakkabılarla kendini bir halt sanıyorsun!
- I'd like to see you again.
- Seni tekrar görmek isterim.
I would, if you'd like to see me...
Tabii bu sana bağlı, yani sen de..
I thought you'd like to see our latest accomplishment.
Son başarımızı görmek isteyeceğini düşündüm.
Um, if you'd like to see the rest of the ship, I'd be happy to give you a tour.
Um, eğer geminin geri kalanını görmek isterseniz, size bir tur attırabilirim.
Captain, I w-w-wanted to s-s-see... I w-wanted to s-see if you're the kind of man who'd beg for his life like a dog or swallow the bullet like a sorry soldier.
Yüzbaşı ben sizin yaşamı i-i-için köpek gibi yalvaranmı yok-yok-yoksa sert bir as-as-asker gibi bir kurşunu yutup yutamayacak bi-bi-birimi olduğunuzu gör-gör-görmek istedim.
I suppose they'd like to see the gardens first. don't you think, Mary? I suppose they'd like to see the gardens first. don't you think, Mary?
Sanırım önce bahçeleri görmek isterler, değil mi Mary?
But I'd really like to see you again.
Ama seni gerçekten tekrar görmek isterim.
And now, Camp Fizzie-Poo, performing the song, Day by Day, from the musical Godspell, it's Susie's drama group. Before we start, I'd just like to say that the campers you're about to see suck dick.
- Şimdi sevgili kampçılar, karşınızda Gaits müzikalinden "Day by Day" şarkısıyla Susie'nin tiyatro grubu.
Stay put, Steve.There's some other stuffthat I'd like you to see here.
Otur Steve. Bilgilenmen için izlemen gereken başka filmler var.
I'd really like to see you again.
Seni tekrar görmeyi çok istiyorum.
If that's what you call a moment, I'd like to see what happens when you take a real break.
Kısa bir süreliğine derken bunu kastediyorsan gerçekten mola verdiğin zamanları merak ediyorum.
- I'd like to see you tonight.
- Akşamüzeri görüşelim.
I'd like to see you. You'd be out cold.
Sarhoş halini görmek isterdim.
Now if you'll come with me, I'd really like you to see the garden.
Şimdi eğer benimle gelirsen, Bahçeme gelmenden çok memnun olurum.
I don't understand why you'd go to see somebody like Rack.
Neden Rack gibi birini görmeye gittiğini anlamıyorum.
- I wanted to see if you'd like to have dinner.
Yemeğe çıkmak ister misin diye sormaya geldim.
I'd like to see what you use, but your carrier is locked.
Sizin ne kullandığınızı görmek isterim ama çantanız kilitli.
Listen, I'd really like to see you again.
- Seni tekrar görmek isterim. - Güzel.
If you'd like to go in and see him, I'll be in there in a minute.
Girip onu görmek isterseniz az sonra geleceğim.
But, you see, I now have a vid recording which I would be happy to show you if you'd like to see it
Ama görüyorsun, artık elimde eğer istersen sana göstermekten mutluluk duyacağım bir video kaydı var
I simply thought you'd like to see this before it went away.
Gitmeden önce bunu görmek istersin diye düşünmüştüm.
I simply thought you'd like to see this before it went away
Kaybolmadan önce bunu görmek isteyeceğini düşünmüştüm
- I'd like to see you sometime.
Teşekkür ederim.
But see, we're all there trying to map out a game plan and rehearsal schedule... and I'm sure whatever you two are talking about here... is so much more fascinating and important and, let's just say it, fun... but I'd really like to get an'A'on this assignment, and to do that... you'll have to discuss your sock hops and clambakes some other time.
Şurada plan yapmaya çalışıyoruz. Eminim konuştuğunuz konular çok daha ilğinç,.... ... önemli ve eğlencelidir, ama bu ödevden A almak istiyorum.
Perhaps you'd like to come and see them when I get it straightened out?
Bana bazı eski ve güzel eşyalar bıraktı.
I don't know. Is dating like an excuse for you to see who you wished you'd been when you were my age?
Çıkmak senin için benim yaşımdayken ne olabileceğini öğrenmenin bir yolu mu?
No, I see very clearly what's happened to you, and I'd like to help.
Hayır, size olanları açıkça görebiliyorum ve yardım etmek istiyorum.
I'd like you to see mine.
Senin de benimkini görmeni isterim.
Word. - I'd like to see you steal this :
- Sıkıyorsa bunu da çal bakalım.
It's almost 2 : 00 a. m., but I'd like to see you now.
Gecenin 2'si, ama seninle hemen görüşmek istiyorum.
I'd like to see you with one.
Seni biriyle görmek istiyorum.
Do you mind if I tell you what I'd like to see you doing?
Seni ne yaparken görmek istediğimi söyleyeyim mi?