English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ I ] / I'll get it back

I'll get it back Çeviri Türkçe

851 parallel translation
Yah, it's time for her to get beaten up. Wait a second, I'll be back.
Evet, birisinin onu bir güzel pataklama zamanı geldi.
I'll see that you get it back.
Paranı geri alacaksın.
- When I get back to town, everybody'll laugh. Except my wife. She won't think it's funny.
Kasabaya geri dönünce, karım hariç herkes bana gülecek.
I hope you'll do all you can to get it back for me.
Onu geri alabilmek için elinizden gelenin en iyisini yapacağınızı umuyorum.
Ten? I ain't seen the king's face on a shilling for so long I've forgotten which George it is, but I'll take it and pay you when I get back.
Şilin görmeyeli çok oldu, üstünde hangi George var unutmuşum.
When I get through with you, you'll go back to your packing case on the city dump and relish it.
Seninle işim bittiğinde... şehir çöplüğündeki sandığına dönüp oranın keyfini çıkartacaksın.
If you move it back four feet, I'll be able to get out.
İki metre kadar geri çekerseniz buradan çıkabilirim.
I said if you move it back about four feet, I'll be able to get out.
İki metre kadar geri çekerseniz buradan çıkabilirim, dedim.
You'll get it back, if I have to give it in nickels and dimes.
Geri öderim, kuruş kuruş ödemem gerekse bile.
- Don't worry. I'll get it back.
- Merak etme, geri almasını bilirim.
And when you get back, if you still can't see it our way, I'll recommend your exemption.
Geri döndüğünde, hâlâ bizimle benzer düşünmüyorsan muafiyetini önereceğim.
Merely temporary, my friend. I'll get it back.
- Biraz gecikse de öderim dostum.
It don't take up much room, and someday when I get the $ 15, I'll send back for it.
Fazla yer kaplamıyor ve bir gün, $ 15 bulduğumda onu aldıracağım.
You know you'll get it back as soon as I can get out of here.
Paranı dışarı çıktığımın ertesi günü geri vereceğimi biliyorsun.
I'll be back before long... and he'll get over it when the railroad comes through.
Geri dönmem uzun sürmez demiryolu geldiğinde tüm olanları unutacaktır.
I'll get it back tomorrow.
Yarın gelip alacağım.
I'll be back next week or next month, but get it.
Gelecek hafta veya gelecek ay geleceğim.
If I don't get it back, I'll break his head.
Eğer onu geri almazsam, kafasını kıracağım onun.
I gave Morgan Lane that lease and I'll get it back.
Morgan Lane'ne onu ben verdim ve ben geri alacağım.
Forget it. I'll get paid back plenty when that horse breezes in.
Boş ver, o at rüzgâr gibi gidince fazlasıyla geri almış olacağım.
Oh, I'll get it back from old debts!
Eski borçlar için geri alacağım.
Go on, get back to work I'll fix it It'll take me time to fix it.
Çürümüş!
Well, now, Miss Morton, it's very nice of you to call and if you'll excuse me, I must get back to my painting.
Bayan Morton, ziyaretiniz çok hoştu ama artık resmime geri dönmeliyim.
Someday I'll get it through my head you always get back.
Ben birgün başımı alır giderim ama sen hep dönüyorsun.
I'll have it when I get back.
Döndüğümde buna sahip olacağım.
When I get back, it'll be just like we talked about last night.
ben de son gece konuştuğumuz gibi hemen dönerim.
I'll have to look it up when I get back to the home office.
Ofise dönünce incelemem gerekiyor.
I'll get it back to you in a few days. Or five, even.
Birkaç güne geri veririm.
I'll take it back to the store to get my money back.
Yarın dükkâna geri götürüp paramı geri alırım.
I'll have it finished by the time you get back from court.
Sen mahkemeden dönene kadar ben bitirmiş olurum.
I'll fix it for you as soon as you get back.
- Sen gelir gelmez hazır olacak.
I'll get it back when you get your inheritance.
Mirasını aldığında geri ödersin.
I'll tell you about it when I get back.
Geri dönünce anlatırım.
When you come back with somebody else to get it, next week or next month, I'll be dead. Won't I?
gelecek hafta ya da gelecek ay beni almaya buraya geldiğinde, ölmüş olacağım, değil mi?
I'll have it back by the time you get home.
Eve geldiğinde geri almış olacağım.
Get me that bottle or I'll come back there and take it!
Getir onu bana yoksa ben gelip kendim alacağım!
- I'll get it back. Huh!
- Geri alacağım.
I'll get it back for you!
Seni tekrar işe almalarını sağlarım.
I'll get it back, and if any of it's missing, I'll replace it with her fine, soft flesh!
Parayı alacağım ve eksik miktarı onun etiyle tamamlayacağım!
You get yourself settled and take off your wet shoes, and I'll be back as soon as it's ready.
- Tamam. Yerleşin, ıslak ayakkabılarınızı çıkarın, yemek olunca dönerim.
Mm-hmm. I'll get it back when he leaves.
O ayrıldığında geri kazanırım.
I'll get him back, no matter what it costs.
Onu geri getireceğim, ne pahasına olursa olsun.
Don't worry, Sophie, I'll get it back for you.
Merak etme, Sophie, Onu sana geri getireceğim.
I'll do it when I get back.
Bu akşam döndüğümde yaparım.
That way, it'll be better for you, better for the girl and about the only way I'll get this town back to normal.
Bu durum senin için de kız için de daha iyi. Ve kasabayı normale döndürmek için tek çare bu.
Don't worry. I'll get it back.
Merak etme, Zelda.
Maybe I'll write about it when I get back.
Döndüğümde bunları yazarım belki.
But when the tiny man repeated the trick a few times the cafe owner said : "I've had it, I'll get a tough guy to beat up this tiny man if he comes back"
Ancak çelimsiz adam aynı numarayı birkaç defa daha yinelediği zaman kafe sahibi şöyle demiş : "Artık burama geldi, bir dahaki sefere geldiğinde bu çelimsizi pataklaması için güçlü bir adam tutacağım"
I'll get it in black and white and I'll get two fares back to California.
Her şeyi kağıda dökeceğim, yani California'ya dönüş biletlerimizi alacağım.
And I'll get my picture taken... and I'll send it back to Dakar...
Fotoğrafımı çektirip Dakar'a gönderirim.
I'll get it and be back!
Hemen alıp geliyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]