I'll go check it out Çeviri Türkçe
122 parallel translation
Let's not bother the teacher yet I'll go and check it out with you
Telaşa gerek yok onları bana göster.
Just stay here and I'll go and check it out.
Buradan ayrılma.
I'll go check it out, Your Highness.
Gidip bir kontrol edeceğim, Haşmetlim.
They may not be as enthusiastic as we are. I'll go check it out.
Onlar bizim kadar istekli olmayabilirler, ben bir kontrol edeceğim.
Look, if it'll make you feel any better, I'll go check this out, okay?
Bak, eğer seni rahatlatacaksa oraya gidip bir bakarım.
I'll go check it out.
Ben bakmaya gideceğim.
- I'll go check it out.
- Ne olduğunu bir bakayım
I'll tell you what I'll do for you, Harry. I'll go out to the airport tomorrow morning when it's crowded. I'll check it out.
Yarın kalabalık bir saatte havaalanına gidip kontrol edeceğim.
We'll go back to the motel. I want to check it out.
Motele geri gidiyoruz.
I'll go check it out.
Ben gidip bakarım.
Go on, I'll check it out.
Gidebilirsin, ben kontrol ederim.
I'll go ahead, check out the tunnel, make sure it's clear.
Ben önden gidip tünele bakacağım.
Take a break, I'll go check it out.
Bir mola alın. Gidip kontrol edeceğim.
I'll go check it out.
Ben gidip kontrol edeceğim.
If you go check it out for yourself... I'm sure it'll be fine.
Gidip kendin göz atabilirsin, eminim sorun olmayacak.
I'll go check it out.
Gidip kontrol edeceğim.
- I'll have to go check it out. - Hey!
- Gidip bir bakmam gerekecek.
I'll go check it out.
Ben gidip kontrol ederim.
Now you're going to go over there and check that out later, right? Yeah, yeah, I'll go check it out after mass.
- Oraya gideceksin, ve bakacaksın.
- Beats me, I'll go check it out.
- Ben gidip kontrol ederim.
I'll go check it out.
Gidip bakacağım.
I'll go check it out.
Gidip bir bakayım.
I'll go check it out.
Gidip, kontrol edeceğim.
- I'll go check it out.
- Gidip etrafı kontrol edeceğim.
I'll tell you what, I passed a bookstore back on the boardwalk, why don't I just go check it out for awhile?
Gelirken bir kitapçı gördüm. Önce oraya biraz baksam olur mu?
When we're done, I'll go to the Book of Shadows to check it out.
Biz bittiğinde, l'Gölgeler Kitap gitmek ll bunu kontrol etmek.
- I'll go check it out.
- Ben onu bir kontrol edeceğim.
Think I'll go, um, check it out.
Sanırım ben de gidip bir göz atacağım.
I'll go and check it out
Ben gidip bir kontrol edeceğim.
- I'll go check it out, all right?
- Gidip bakayım, tamam mı?
I'll go check it out.
gidip kontrol ederim.
I'll go check it out.
Ben gidip, kontrol edeyim.
I think the displacement field collapsed. I'll go check it out.
- Sanırım boyut değiştirme alanı çöktü, gidip bakacağım.
I'll go forward and check it out.
Ben ileriyi kontrol edip döneceğim.
After school, I'll go down there and check it out.
Okuldan sonra bodruma inip kontrol ederim.
I'll go check it out.
Araştırayım.
I'll go and check it out.
Gidip etrafa bir bakarım.
Just a second, we go live.... so I'll check it out and make sure it's right, that the're both at the same time,... but that's what it looks like..
Hemen yayına gönderdim. ... Bill Bucket Dough bu hafta bizimle olmayacakmış dedikodularını duydum. Sizin için araştırıp haber vereceğim ancak şimdilik durum böyle gözüküyor.
- I'll go check it out.
- Ben bakarım.
I'll go check it out. You stay here.
Gidip bakayım, sen burada kal.
- Okay, I'll go check it out.
- Pekiala, gidip bakayım.
Yeah, I'll tell you what, we're gonna go peek our heads in check it out first.
Tabii. Önce biz bir gidip kolaçan edelim mekani.
- Hold on, I'll go check it out.
- Cole, bizi buradan çıkar. - Bekle, gidip bir bakacağım.
Well, I'll go check it out. You stay here.
Kontrol edeceğim, sen burada kal.
Maybe I'll go check it out.
Belki ben de giderim.
I'll go check it out, Molly.
Kontrol edeceğim, Molly.
Yeah, sure, I'll go check it out right now.
Evet, tabii. Şimdi gider bakarım.
But I'll go check it out.
Ama kontrol edeyim.
I'll go check it out.
Ben bakarım.
- I'll gonna go check it out.
- Kontrol edeceğim.
All right, I'll go check it out.
Tamam, ben gidip bir bakayım.