I'll go in first Çeviri Türkçe
115 parallel translation
If you'll give me some of them turnips I'll go to your house the first thing in the morning and tell Pearl to behave herself.
Bana biraz şalgam verirsen sabaha ilk iş senin eve gider Pearl'e iki çift laf ederim.
So now when I go away I'll be lonely for someone for the first time in my life.
Yani bu gidişimde hayatımda ilk kez biri için yalnızlık hissedeceğim.
Look, Doc, in case we make it into that lab... ... I'll take the first go at the IQ booster.
Dinle doktor, laboratuara girebilirsek zekâ artırıcıyı ilk ben deneyeceğim.
I'll go and pick the first soldiers I find who are not drunk and put them in your place!
Önüme çıkan ve sarhoş olmayan ilk askerleri alıp yerlerinize koyacağım!
I'll go to the insurance office first, then I'll drop in on Pop, and come back as soon as I can.
Sigorta ofisine giderim, sonra babama uğrarım ve hemen gelmeye çalışırım.
I'll go out first, hold him in conversation, then you can get away.
İlk ben çıkıp onu oyalarım, siz rahatça uzaklaşırsınız.
I'm not in the first part so I'll go behind the curtain.
İlk bölümde yokum, arkaya geçeceğim.
I'll go in first.
Ben giriyorum.
Go in first, then I'll come.
Önce sen gir, sonra ben geleceğim...
I'll go in first.
İlk ben giricem.
I wouldn't go down on him,'cause this was my first time in bed with a man... who was taller than me, hairier than me.
Onunla oral seks yapmak istemedim. Çünkü yatakta bir erkekle ilk kez birlikte oluyordum. Benden daha uzun ve daha kıllıydı.
- I'll go in first. You stay here.
İlk ben gireyim, siz burada kalın.
I'll volunteer to be in the first group to go out.
Dışarı çıkacak ilk gruba katılmaya gönüllüyüm.
She'll not know because I have... arranged for her to go to the Peach Blossom Garden... for summer retreat first thing in the morning
Asla öğrenemeyecek... Çünkü yarın, yaz geldiğinden Kışlık sarayına çekilecek ve onu yerine geçeceğim!
I'll go first, see you in sea palace
- deniz sarayında görüşürüz
I don't know anyone who's like'the first time man'except you'll always no never mind we don't have to go there and I did make some faces in the middle that I wish that I could uh
Garipti. - Garip mi? Evet, ama hoş bir gariplik değildi.
I'll go in first, ok?
- Önce ben gireyim tamam mı?
I've only got two chapters to go in this one, and I know when I finish, I'll just turn right to the first page and start reading it all over again.
Bu romandan da geriye 2 bölüm kaldı ama bittiğinde başa dönüp tekrar tekrar okuyacağımı biliyorum.
We'll both do it in shifts, but I'll go first.
Arada değişiriz. Ama önce ben bağlanacağım.
You go in first, I'll go look.
Ben etrafa bakacağım.
Oh, for God's sake, Niles, just get down, I'll go first.
Tanrı aşkına, Niles. İn şuradan! İlk ben başlayacağım, tamam mı?
I'll go to the first-aid tent and tell them to plug in ye old stomach pump.
İlkyardım çadırına gidip mide yıkama makinesini prize takmalarını söyleyeceğim.
First thing in the morning, I'll go talk to Travers and settle this.
Sabah ilk iş Travers'a gidip bu işi halledeceğim.
Yes, we'll go down in history with the same boob who first read Hamlet, then told Shakespeare, "My goodness, what a parchment-turner!"
Hamlet'i ilk kez okuduktan sonra Shakespeare'e, "Tanrım heyecanlı" diyen kişiyle tarihe geçtik.
I'll go down first. You follow me in 15 seconds.
On beş saniye sonra da sen dal.
I'll go and talk to her first. Then you come in with Svendsen.
Geldiğinde önce ben konuşacağım.
All right, I'll go in first, since she only knows about me.
Pekâlâ, önce ben gideyim. Ne de olsa sadece beni biliyor.
Go home and get some rest, and first thing in the morning, I'll make an appointment to get a check up.
Şimdi eve gidip biraz dinleneceğim, sabahleyin de ilk iş olarak... - randevu alırım.
I'll go in to see her first, NJ.
Onu, ilk ben göreceğim NJ.
But I'll go in first.
Ama önce ben gideceğim.
Okay, I'll go in first, and you go to the bathroom.
Tamam, önce ben giderim, sen banyoya git.
You think that if you invite your father on the RV, I'll back out, and then we can go to Paris like you wanted in the first place.
Babanı karavana davet edersen geri adım atacağımı böylece senin istediğin gibi Paris'e gideceğimizi düşündün.
Even today on a real cold night, when we go to bed... the first thing I'll say is, "I'm glad I'm not in Bastogne".
Bugün bile soğuk bir gecede yatağa girdiğimizde ilk lafım, iyi ki Bastogne'de değilim, olur.
- I'll be the first one to go in then?
- O halde ilk giren ben mi olacağım?
We'll go to Travis'place first thing in the morning, I promise.
Sabah ilk iş Travis'in evine gideceğiz. Söz veriyorum.
- I'll go in the first team.
- İlk takımda gideceğim.
I'll go in first, and if it's a clear way through, I'll call down.
Önden ben gideceğim ve yol temizse seni çağıracağım.
I'll see you in prison, I'll go first
Seninle hapishanede görüşürüz. İlk ben gidiyorum.
Daddy will arrive in a little while and say, "Let's go home" But I'm stubborn, I'm not budging I'll say, "No, pay a penalty first. Send us on another honeymoon"
haydi holi oynayalım... banyonun kapısı kapanmıyor adi!
I'll go first in yours.
Ben seninkiyle gideceğim.
I'll go in first.
- Önce ben giriyorum.
You go on up first, and I'll be up in a minute. It'll look better.
Önce sen çık, ben birazdan gelirim Daha az göze batar
Yes, but I don't think Kendrick'll go there first.
Evet. Ama Kendrick'in ilk oraya gideceğini sanmıyorum.
It's not my first choice in entertainment, but I'll go.
Eğlenmek için ilk tercihim olmaz ama gideceğim.
I'll be the first in my family to graduate from high school, let alone go to college.
Koleje gitmeyi bırakın, ailemde liseden mezun olan, ilk kişi olacağım.
Just say that she's gonna be fine first and then I'll go in the house!
Önce iyileşeceğini söyleyin, sonra eve girerim.
First thing in the morning, I'll take you anywhere you want to go.
Sabah ilk iş seni nereye istersen oraya götüreceğim.
I'll go sign in first, be right back
Önce imzamı atacağım, hemen dönerim.
Uh, well, maybe I'll, uh, just go and cash in my chips first.
Belki de ilk önce gidip fişlerimi bozdurmalıyım.
That's why I'll go in first try and get her back turned to the door so she doesn't see you coming.
Bu yüzden önden ben gidip seni görmemesi için kapıya sırtını döndüreceğim.
I'll give you your answer, but first we have to go downstairs, sign in with the guard. It's procedure. Ah.
Sana cevabını vereceğim, ama önce aşağı inmemiz gerek, güvenliğe kayıt yaptırmak için.
i'll go 1832
i'll go first 231
i'll go check it out 35
i'll go with you 602
i'll go by myself 33
i'll go now 83
i'll go ahead 21
i'll go see 33
i'll go tomorrow 23
i'll go check 56
i'll go first 231
i'll go check it out 35
i'll go with you 602
i'll go by myself 33
i'll go now 83
i'll go ahead 21
i'll go see 33
i'll go tomorrow 23
i'll go check 56