I'll have what she's having Çeviri Türkçe
38 parallel translation
I'll have what she's having.
Ben de onun yediğini istiyorum.
I'll have what she's having, please.
- Onun yediğinden verin, lütfen.
- I'll have what she's having.
- Ben de aynından istiyorum.
Yo! She'll have another. I'm gonna have what she's having.
Bir tane daha versen ve aynısından bir tane de ben istiyorum.
I'll have what she's having.
Onun aldığından istiyorum.
I'll have what she's having.
Ben de onun aldıklarından alayım.
I'll have what she's having.
Onun istediğinden alacağım.
I'll have what she's having.
Sırrınıza şahit oldum.
- I'll just have what she's having.
- Onun yediği şeyden istiyorum.
"I'll have what she's having" was one of the lines.
"Onun sahip olduğu her şeye sahip olacağım" filmin ilk diyologlarındandı.
I'll have what she's having.
Onun istediklerinden istiyorum.
- And if you have any questions or are worried about anything having to do with... you know, what's going on there, I'll call my sister, Liz - - she's a veteran.
Herhangi bir sorun olursa veya bununla ilgili bir endişen olursa,.. ... kardeşim Liz'i ara. O tecrübelidir.
I'll have what she's having.
Ne içiyorsa ben de istiyorum.
I'll have what she's having!
Bayanın aldığının aynısından alayım!
I'll have what she's having.
Onun aldığından alayım.
So Dom walks on the set, he looks at me he turns around to the makeup lady and he says, "I'll have what she's having."
Dom sete geldi, bana baktı, makyajcı kadına döndü ve "o ne içtiyse aynısından istiyorum" dedi.
Bartender, I'll have what she's having.
Barmen, onun içtiğinden istiyorum.
"um, I'll have what she's having," Says the funniest person in the room.
"Ben de o kadının yediğinden alacağım" der odadaki en şakacı insan.
I'll have what she's having.
Ne içiyorsa aynısından istiyorum.
I'll have what she's having.
Ne verdiyseniz aynısından bana da verin.
- Hey, I'll have what she's having... with whiskey.
Onun içtiğinden alabilir miyim? - Yanında viski.
- I'll have what she's having and a shot.
Onun içtiğinden, yanında da viski.
"I'll have what she's having with whiskey in it."
"Onun içtiğinden yanında da viski."
I'll have what she's having
O benim. Ben onun aldığından istiyorum.
I'll have what she's having.
O ne kullanıyorsa aynısından istiyorum.
"I'll have what she's having."
"O ne içiyorsa ondan alayım." demek.
I'll have what she's having.
Onun içtiğinden.
"I'll have what she's having."
"O ne alıyorsa aynısından alacağım."
And Patty will lie about having it, which is illegal, but that's exactly what she'll do until I have evidence to prove otherwise.
Patty bu bilgiler yasal olmadığı için yalan söyleyecek, ancak ben bunu kanıtlayıncaya kadar yapacağı şey tam olarak bu.
- I'll have what she's having.
- Ben de onunkinden alayım.
I'll have what she's having.
O ne aldıysa aynısından alacağım.
I'll have what she's having please, thank you...
Acaba bayanın içtiğinden alabilir miyim ben de? Sağ olun.
I'll have what she's having. Heh, and you will.
- Ben de o ne aldıysa ondan alayım.
I'll have what she's having.
Ben de onun aldığından alayım.
"I'll have what she's having."
"Ben de onun yediğinden alayım."
Waiter, I'll have what she's having.
"Garson, o ne alıyorsa ben de ondan alacağım."
I'll have what she's having.
- Ben de onunkinden alayım.