I'll tell you all about it Çeviri Türkçe
225 parallel translation
I'll tell you all about it some other time.
Bir ara sana hepsini anlatırım.
I'll be around this afternoon and tell you all about it.
Öğleden sonra gelip size anlatacağım.
Now look here, you sit right up here, and I'll tell you all about it.
Bak şimdi, otur, sana her şeyi anlatacağım.
Come in and I'll tell you all about it.
İçeri gir, herşeyi anlatacağım.
I'll tell you all about it.
Her şeyi anlatacağım.
I'll tell you all about it in the tub.
Küvette hepsini anlatırım.
- I'll tell you all about it some other time.
- Sana bunu daha sonra anlatırım.
Someday when I know you better I'll tell you all about it.
Bir gün seni daha iyi tanıyınca, hepsini anlatırım.
I'll tell you all about it at the studio on Monday.
Pazartesi günü stüdyoda sana her şeyi anlatırım.
I'll tell you all about it on the way.
Yolda anlatırım.
I'll tell you all about it.
Sana her şeyi anlatacağım.
- Ah, I'll tell you all about it in a moment.
- Size her şeyi anlatacağım.
With your permission, I'll tell you all about it.
İzninizle size herşeyi anlatacağım.
I'll tell you all about it tonight.
Bu akşam sana her şeyi anlatacağım.
I`ll tell you all about it
- Anlatırım sonra. Ne oldu?
I'll tell you all about it as soon as you say "okay."
"Tamam" dediğin anda sana her şeyi anlatacağım.
I'll tell you all about it when you wake up.
Uyandığında her şeyi anlatırım.
- I'll tell you all about it.
- Sonra her şeyi anlatırım.
- I'll tell you all about it.
- Her şeyi anlatacağım.
I'll tell you all about it later.
- Sana sonra anlatırım.
I'll tell you all about it.
Size her şeyi anlatacağım.
If it's conversation you're looking for, tell me how you got to be a cripple and I'll tell you all about bein'black.
Ama eğer sohbet etmek istiyorsan... ... bana nasıl sakat kaldığını anlatabilirsin. Ben de sana zenci olmayı anlatayım.
I'll tell you all about it.
Size anlatayım.
You just come around and sit in the big chair, and I'll tell you all about it.
Yürüyen günlüğümüz olacaksın. Gel şu büyük sandalyeye otur ve ben de sana her şeyi anlatayım.
I'll see you down at the Fleece later and I'll tell you all about it.
Seninle sonra görüşürüz.
Let's go, I'll tell you all about it
hadi, ayrıntıları sonra açıklarım
I'll tell you all about it.
Sana her şeyi sonra anlatırım.
I'll tell you all about it in my dressing room.
Her şeyi soyunma odamda anlatırım. Hoşça kal.
I promise I'll tell you all about it.
Sana her şeyi anlatacağıma söz veriyorum.
Well, I'll tell you all about it sometime.
Her şeyi, bir gün anlatırım sana.
I'll tell you all about it over coffee.
Konuyu kahve içerken anlatırım.
I'll tell you a story all about it.
Sana bu konuda bir hikaye anlatayım.
I'll tell you about it all tonight.
Bu gece öğrenirsiniz.
Listen, I'll tell you all about it later, all right?
Dinle, sana sonra anlatırım, tamam mı?
I'll tell you all about it when we make love.
Sana tüm bunları sevişirken anlatıyorum.
- I'll tell you all about it later.
- Sana sonra herşeyi anlatırım.
Soon, I'll be able to tell you all about it.
Yakında, emin olacağım. Çok sürmez.
I'll tell you all about it in the morning.
- Stan mi? Evet, harika zaman geçirdik. Sabah her şeyi anlatırım.
I'll call tomorrow and you'll tell me all about it.
Yarın seni ararım ve bana her şeyi anlatırsın.
I'll tell you all about it.
Sana hepsini anlatayım.
You know, if, uh, Cecil B. over there is ready, I'll tell you all about it.
Şuradaki Cecil B. kılıklı herif hazırsa size her şeyi anlatacağım.
- Yeah, it is? Well, I'll tell you what. When we get to LA, you can tell the prison psychiatrist all about it.
Bunları Los Angeles'a vardığımızda hapishane psikiyatrına anlat.
I'll tell you all about it.
- Her şeyi anlatacağım.
- and I'll tell you all about it then.
- ve sonra olan biteni anlatacağım.
I'll tell you all about it.
Hepsini sonra anlatırım.
Give me one of them cigarettes you got, I'll tell you all about it.
Bana bir sigara verirsen sorunu cevaplarım.
This has been the weirdest fuckin'day of my life. Hop on. I'll tell you all about it.
Senden ayrıldıktan sonra hayatımın en garip gününü yaşadım.
Sit right here and I'll tell you all about it.
Şuraya otur da sana her şeyi anlatayım.
I'll tell you all about it later.
Bütün her şeyi, daha sonra anlatırım.
It was fabulous! I'll call you later, and you can tell me all about it.
Seni sonra ararım, anlatırsın.
I'll tell you about it later. All right, dear.
Peki canım.