English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ I ] / I'm all alone

I'm all alone Çeviri Türkçe

1,484 parallel translation
I'm all alone.
Yalnızım.
All right, dude, if I race you will you leave me alone?
Yeni sloganımız bunu açıklayabilir.
The ladies were saying how sad and pathetic you are being all alone here without Stanley but I defended you
Çek defteri olur mu? Bana bir ekip de lâzım.
Look, I got you a big foam finger Now all you need is a big foam prostate Leave me alone!
Söyler misiniz bayım, kaç kişinin hayatını yazdıklarınızla ve kötü seçilmiş ceketle olan fotoğrafınızla altüst etmek istediniz?
All I know is that they won't leave us alone and I'm dealing with this the best way I can.
Ne? Tek bildiğim... bizi rahat bırakmayacakları... ve bununla elimden gelen en iyi şekilde uğraştığım.
Holly's going to the movies, and I'm gonna be home all alone... et cetera.
Holly sinemaya gidiyor, ben de evde yalnız olacağım falan filan.
I'm all alone
Yanlizim.
Everyone in the building is gone, I'm all alone.
Binadaki herkes gitti, tek başıma kaldım.
I guess I have to eat my foie gras all alone.
Sanırım hepsini tek başıma yemem gerekecek!
I'm all alone now, and I need an ambulance.
Yanımda kimse yok, bir ambülansa ihtiyacım var.
- well I thought I saw something... and I came to check it out, with you girls being out here... all alone and everything.
- Bir şey gördüğümü sandım... ve kontrol etmeye geldim, siz kızlar burada... yapayalnızsınız.
Yeah, I'm all alone.
Evet yalnızım.
Ok, I don't wanna sit here alone all the time,
Tamam mı? Her zaman burada yalnız oturmak istemiyorum.
I'll be suffering all alone.
Hayır, yapayalnız kalacağım ve acı çekeceğim.
- I failed three exams all alone!
- Tek başıma üç sınavdan kaldım!
I needed to stay all alone for a while.
Bir süre yalnız kalmaya ihtiyacım vardı.
The poor girl says she'll go all alone! - But I'm here at her service! Get that truck out of here!
zavallı kız tek başına gideceğini söylüyor ama ben onun iyiliğini düşünüyorum derhal kamyondan in aşağı pekala bu civarlarda veda etmekte mi yasak en azından vedalaşalım.lütfen buyur
"When I'm all alone..." "I smile to myself"
Artık değişti huylarım.
I'm all alone.
Tek başımayım.
Oh, leave her alone, I'll do all I can to prevent her writing to you.
Düşünmeyin, düşünmeyin artık onu, size bir daha yazmaması için elimden geleni yapacağım.
I just can't sit around that house all day all alone, Eddie.
O evde bütün gün boyu yalnız oturamazdım, Eddie.
I'm helpless to protect Shilla alone from all the rebels
Shilla'yı tüm asilerden tek başıma korumaya gücüm yetmez
The time is coming, it is already here... when all of you will be scattered, each of you to your own home... and I will be left all alone.
Zaman geldi, neredeyse burada ve hepiniz dağılıp evlerinize gideceksiniz ve ben yalnız kalacağım.
I live all alone
Ben hep tek başıma yaşarım.
00, 00 : 56 : 46 : 00, "Look, I think there are some people alive in there... 00, 00 : 56 : 47 : 13,... and I'm gonna try and get them out." 13, 00 : 56 : 50 : 00, "Well, nobody else is and you can't do it all alone."
"Tek başıma olmayacağım,... o da benimle geliyor."
I'm all alone out here on this.
Burada tek başımayım.
I'm scared... all alone!
Yalnızım.
I'm gonna be, like, alone here in this box all summer.
Bütün yaz bu kutuya tıkılıp kalacağım.
With all due respect, I wouldn't trust the Surgeon General to declare an infectious emergency with no indication of symptoms... let alone your psychic friend.
Sana saygım sonsuz, ama sağlık bakanının medyum dostunun gördükleri dışında, hastalık belirtisi olmadan salgın alarmı vereceğine pek güvenmezdim.
- I left Tom. I left him all alone.
- Tom'u yalnız bıraktım.
No. And now that I'm the pretty spinster living all alone... he's concerned for my safety.
Ben de evde kalmış güzel ve yalnız bir kadın olduğum için güvenliğimden endişe etmiş.
I wasn't gonna let my baby be here all alone with all sorts of guys eyeballing her privates and whatnot.
Ağızlarının suyu akarak bebeğime bakan herifler varken onu yalnız bırakamazdım.
I hurt my back and I'm all alone...
Belim incindi. Yapayalnızım.
Without you, I am all alone.
Sensiz, tamamen yalnızım.
I know we argue all the time, and I give you tons of crap, but we've also been through a lot together, and maybe that alone doesn't make us friends, but it makes us something.
Sürekli tartıştığımızı ve sana sürekli kötü sözler sarfettiğimi biliyorum. Ama aynı zamanda beraber çok vaktimiz de geçti ve belki sadece bu, bizi arkadaş yapmayabilir ama mutlaka bir şeyler yapar.
- I'm never all alone.
- Ben yalnız değilim.
Truth is, I'm all alone, too.
Gerçek şu ki ben de yalnızım.
All I'm saying is I don't go into the jungle alone if I can help it.
Yerinizde olsam ormana yalnız girmem diyorum.
I think we're all alone. Oh!
Sanırım başbaşayız.
I'm all alone here.
Burada hepten yalnız kaldım.
I'm all alone.
Yapayalnızım.
♪ Now, if I call her on the telephone ♪ ♪ And tell her that I'm all alone ♪ ♪ By the time I count from one to four ♪
Şu an ona telefon edip ben yapayalnızım desem birden dörde sayana kadar bulurum kapımda...
I'm all alone.
Bense yalnızım.
- When I was alone... all I had to lose was my own life.
- Eskiden yalnızdım ve... kaybedeceğim tek şey kendi hayatımdı.
I'm getting really scared being out here all alone, Lola. We're not alone.
Yalnız değiliz, bir yetişkinleyiz.
I'm all alone with my children.
Çocuklarımla tek başıma kaldım.
I'm all alone down here!
Burada tek başınayım!
" I'll go it all alone I'll make it happen on my own
Yalnız başıma yapacağım, tek başıma halledeceğim.
I was left there all alone.
Tek başıma oradan ayrıldım.
When I'm all alone, the dreaming stops
Yalnız kalınca, hayaller bitiyor...
Think I like waking up, drinking my coffee all alone?
Sabahları kahvemi bir köpek gibi yalnız başıma içmek hoşuma mı gidiyor sanıyorsun?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]