English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ I ] / I'm doing what i can

I'm doing what i can Çeviri Türkçe

540 parallel translation
He's right, that's what I've been doing ever since I can remember.
Çok haklı, kendimi bildim bileli yaptığım şey bu.
What I'm really doing, I'm staking you for six months to see if you can really grow yourself a crop this time.
Aslında seni 6 ay bağlıyorum bu kez ürün alabilecek misin diye görmek için.
I've got to stay here and see if I can't stop'em till they realise what they're doing.
Kalıp ne yaptıklarının farkına varana kadar onları burada tutmam lazım.
But he'll never be able to go back and do the kind of work... you know, darling I don't think I understand what kind of work he was doing.
Fakat asla geri dönemeyecek ve oradaki gibi çalış.. Biliyorsun, canım aslında tam olarak ne iş yaptığını pek anlayamadım.
George, bring that lamp a little closer so I can see what I'm doing.
George, şu lambayı biraz yaklaştır da önümü görebileyim.
I can't see what good our bombing's doing.
Bombardımanımızın ne işe yaradığını anlamıyorum.
You can take a chance I know what I'm doing and let me do it!
Sen de, yaptığım işi bildiğime dair riski gir de, işimi yapayım.
I can't help if I don't know where you are and what you're doing.
Nerede olduğunu, ne yaptığını bilmediğim sürece yardım edemem.
I can't see what I'm doing.
Ne yaptığımı göremiyorum.
- You can't get involved with them. - Ari, I know what I'm doing.
Ari, ne yaptığımı biliyorum.
Well, what I can't stand is when people look down on others who aren't doing'em any harm.
Aslında, katlanamadığım şey bazı..... insanların diğerlerini aşağılamasıdır. kim herhangi birine zarar vermek ister.
I'm greatly looking forward to doing what I can to help these boys.
Bu gençlere yardım edebilmeyi canı gönülden istiyorum.
What are you doing? - I`m going down Can you spare a moment?
Beş dakikanı paylaşır mısın?
I'm doing what I can.
Yapabileceğim bir şey yok.
I can't say when I'm sober, but I know what I'm doing when I'm drunk.
Ne zaman ayık olduğumu bilmem ama sarhoşken ne yaptığımı bilirim.
Can't you understand what I'm doing?
Ne yapıyorum anlayamıyor musun?
You're the only one who can explain what I've been doing.
Ne yaptığımı açıklayabilecek sadece siz varsınız.
I'm doing what I can.
Elimden geleni yapıyorum.
I'm doing what I can.
Elimden geleni yapıyorum!
- I'm doing what I can.
- Elimden geleni yapıyorum.
I'm escaping. What are you doing?
Ben kaçıyorum canım.
Darling, what am I doing?
Canım. Aşkım, ne yapıyorum ki?
- l can't see what the hell I'm doing.
- Ne yaptığımı göremiyorum ki.
Can't you see what I'm doing for you?
Senin ne yaptığımı göremiyor musun?
What I can't figure out is, with all this kind of action going on in here, what are you doing out there couching it?
Benim anlayamadığım, etraf bu kadar hareketliyken... hangi akla hizmet kanepenin üstünde uyuduğun.
The only legitimate thing I can think of doing... is to use my body or well-being my freedom or life to back up what I say
Yapmayı düşünebildiğim tek mantıklı şey söylediklerimi savunmak için bedenimi, sağlığımı özgürlüğümü ve ya hayatımı kullanmak.
I'm doing what I can.
Yapabildiklerimi yapıyorum.
♪ Doing what I'm told and I can't go wrong ♪ All the ladies are fond of me but last night one of them gave a shout ♪ When she saw me pulling my bayonet out
â ™ ª Doing what l'm told and l can't go wrong â ™ ª All the ladies are fond of me but last night one of them gave a shout â ™ ª When she saw me pulling my bayonet out
I can't tell if that's going on or off, or what it's doing.
Herşey yolunda mı, ya da her ne olup bitiyor, ben de anlamadım.
You know what I actually feel like doing?
Aslında canım ne yapmak istiyor, biliyor musun?
Can you believe what I'm doing?
Yaptığım şeye inanabiliyor musun?
What're you doing here? " Don't you know that I need men who can chop down dozens of trees a day?
Her gün bir sürü ağaç kesecek adamlar aradığımı bilmiyor musun?
You boys don't know what you're doing, I can see that already.
Siz ne yaptığınızı bilmiyorsunuz. Bunu görmeye başladım bile.
I'm gonna make an incision in your abdomen and send a camera down so I can see what I'm doing.
Karnını keseceğim ve ne yaptığımı görmek için içeri bir kamera yerleştireceğim.
Ah, perhaps you can tell me what the hell I'm doing here.
Öyle mi? Belki bana burada ne aradığımı söyleyebilirsiniz?
- I can`t hear you when you mumble. What are those books doing in your mom`s room?
- mırıldanırsan seni duyamam bu kitapların annenin odasında ne işi var?
At least tell me what night it was, so I can remember what I was doing that evening.
Bana en azından ne zaman olduğunu söyle de o gün ne yaptığımı hatırlamaya çalışayım.
I can't figure out what I was doing in Utah this morning.
Ben de bu sabah Utah'ta ne yaptığımı anlayabilmiş değilim.
To hell with the doctorate, but it's absurd, nonsense of what I am doing.
Doktoranın canı cehenneme, yine de burada yaptığım iş çok saçma ve anlamsız.
I'm doing what I can, so get off my back!
Elimden geleni yapıyorum. Beni rahat bırak!
I know the conditions aren't what you... expected, but I'm doing the best I can.
Koşullar beklediğiniz gibi değildir ama elimden geleni yapıyorum.
What am I doing this if I can't see you?
Sensiz ben ne yapacağım?
I can't tell you what we're doing but each time we go out, we push the enemy back further.
Sana ne yaptığımızı anlatamam ama her çıktığımızda düşmanı biraz daha geriletiyoruz.
"Mum, help me please, I don't know what I'm doing, I don't know where I'm going." And I'd say, " Great, because now we can be honest with each other.
"Bak anne" yardım et lütfen, ne yaptığımı, nereye gittiğimi bilmiyorum " dersen harika derim, çünkü ancak o zaman birbirimize dürüst olabiliriz.
I can't go traipsing through other people's lives until I figure out what I should be doing with my own.
Adımı değiştirmemi istediğin zamanı hatırlıyor musun? Böylece kimse babam olduğunu bilmeyecekti ve onlarla uğraşmayacaktım.
I'M DOING WHAT I CAN!
Yapabildiğim ne varsa yapıyorum!
I can't believe I'm doing this. What am I doing down here?
Burada ne işim var?
I can't enjoy my dinner unless I've finished what I'm doing!
Yaptığım işi bitirmeden yemeğin keyfini çıkartamam!
I can't imagine doing what you do.
Senin işini yaptığımı hayal bile edemiyorum.
I'm doing what i can.
- Elimden geleni yapıyorum.
I know what I'm doing.
Senin de arabanın da canı cehenneme!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]