I'm going to be late Çeviri Türkçe
299 parallel translation
Driver, I'm going to be a few minutes late.
Şoför bey, birkaç dakika gecikeceğim.
I'm sorry, Miss Adams, I'm afraid I'm going to be late for my own wedding.
Özür diler bayan Adams, kendi nikahıma geç kalacağımdan korkuyorum.
- I thought you were going to be late.
- Geç kalacağını sanmıştım.
I hope you're not going to be late for your own wedding.
Kendi nikahına geç kalmazsın umarım.
But I'm going to be a little late, probably about 10 : 00.
Ama biraz geç kalacağım. Herhalde 10 : 00'da gelirim.
I'm going to be terribly late.
Çok geç geleceğim.
- Toby, I'm going to be late.
- Hayret bir şeysin abla. - Toby, işe geç kalacağım!
I'm going to be late for work.
İşten geç döneceğim.
I thought you were going to be late for the Gold Cup.
Altın Kupa'ya yetişemeyeceksiniz sandım.
And I'm going to be late for work!
Ben de işe geç kaldım.
I think she's going to be a little late fixating.
Sanırım biraz geç olgunlaşacak.
Well, I'm going to be late for the robbery.
Soyguna geç kalacağım.
I told you I was going to be late.
Geç kalacağımı söylemiştim.
Once, I was going to your concert and I was afraid I was gonna be late, and I was very exhausted around that time because my father had just passed away.
Bir keresinde. Konserine gidecektim geç kaldım diye korkmuştum. Ve çok bitkin bir haldeydim çünkü babamı yeni kaybetmiştim.
I'm going to be here late.
Sanırım geç kalacağım.
I'm going to be late.
Geç kalıyorum.
If I were going to be three hours late for dinner, I'd call and explain.
Yemeğe üç saat geç kalacaksam arayıp bir açıklama yapardım demek.
I would liked to have let them know I was going to be a bit late.
Biraz geç kalacağımı öğrenmelerini isterdim.
I'm not hungry, and you're going to be late.
Aç değilim, siz de geç kalacaksınız.
The most important interview of my life, and I'm going to be late.
Hayatımın en önemli iş görüşmesi ve ben geç kalacağım.
I'm going to be late, get out!
Kaltak!
Oh, no! I'm going to be late again!
Aman be, yine geç kalacağım!
At this rate, I think we're going to be about half an hour late.
- 90. Bu hızla gidersek yarım saat gecikeceğiz.
I'd better tell Vic we're going to be a little late.
Vic'e biraz geç kalacağımızı söyleyeyim.
I'm going to be late.
Geç kalacağım.
I'm going to be late!
Geç kalacağım.
I'm going to be late.
Gecikeceğim
It's after 8 : 30. I'm going to be late for work.
Saat 8 : 30'u geçti, işe geç kalacağım.
never mind. i'm going to be a little late. fine.
Pekala sanırım zamanı geldi.
Oh, Elizabeth, it's going to be a whole new life for us. Yep. I'm going to relax and sleep late.
Gevşemeyi, geç vakte kadar uyumayı, elmalı turta ve kırkyama yapmayı öğreneceğim.
I am going to be late!
Tanrım!
Oh, I'm going to be late for court.
Mahkemeye geç kalacağım.
I'm going to be a little late.
Biraz gecikeceğim.
- Dad, I'm going to be late for school.
- Okula geç kalacağım baba. - Hassiktir!
Well... I'm going to be late.
Evet, geç kalacağım.
I'm going to be late.
Tanrım, geç kalacağım.
I'm going to be late.
Çünkü geç kalacağım.
Come on Watson, I'm going to be late.
Gel Watson, geç kalıyorum.
Oh, man, I'm going to be late again.
Aman ya, yine geç kalacağım.
- I'm going to be late...
- Geç kalacağım...
Tell her I'm going to be late.
Ona geç kalacağımı söyleyeyim.
And I know mom says no going out on school nights... but this is like part of school... and I won't be home late, and I just really want to go.
Biliyorum annem okul geceleri dışarı çikmamı istemiyor ama bu okulla ilgili. Geçte kalmayacağım. Lütfen çok gitmek istiyorum.
I guess I'm going to be late for this meeting.
Sanırım görüşmeye geç kalacağım.
- I'm going to a party. I won't be late.
- Partiye gidiyorum, geç kalmayacağım.
God, I am going to be so late. I have such a day.
Tanrım, böyle bir günde nasıl bu kadar geç kalıyorum.
I'm going to be late!
Geç kalacağım!
Come on, take off the sneakers, I am going to be late for school.
Haydi, ayakkabıları çıkar. Okula geç kalacağım.
Hey, hon, listen, I'm going to be late tonight.
Hey, canım, dinle, ben bu gece geç geleceğim.
When she gets back, tell her I'm going to be late tonight.
Gelince söyle, akşam eve geç döneceğim.
I'm going to be up late tonight, but I can access my patient reports on-line.
Bu gece geç uyuyacağım, ama hasta kayıtları internetten okunabiliyor.
- Ellen, I'm going to be working late tonight.
- Ellen, bu gece geç saate kadar çalışacağım.