I'm gonna go get him Çeviri Türkçe
108 parallel translation
I'm gonna go get him.
Onu getireceğim.
I'm gonna go and get the guy who did it and I want you to be there to arrest him when I bring him out, okay?
Gideceğim ve bunu yapan adamı getireceğim... Senin onu yakalaman için orada olmanı istiyorum... Onu dışarı çıkardığımda, tamam mı?
Well, I'm gonna go out and get him something.
Karımın üstüne çıkmamı ister misin? Benim yüzümden yapma.
Well, I'm gonna go out and get him something.
Dışarı çıkıp, ben de ona bir şeyler alayım.
I'm gonna go find Craig and tell him and maybe he can get it through to you.
Craig'i bulup anlatacağım belki o seni ikna eder.
I'm gonna go get the killer for you, bring him right here.
- Katili sana getireceğim.
I'm gonna go get him.
Gidip bulacağım onu. - Hayır!
I'm gonna go get the pink stuff. - Did you talk to him?
Şu pembe şeyden almaya gidiyorum.
I'm gonna go get him.
Gidip onu getireceğim.
And when I go back, I'm gonna tell him that his cancer is back... and that he will die if he doesn't get a bone marrow transplant.
Gidip ona kanserin yeniden başladığını ve kemik iliği nakli yaptırmazsa öleceğini söyleyeceğim.
I'm gonna go through the gate, get in front of him.
Geçide gidiyorum, önüne çıkacağım.
I'm gonna go get him.
Onu almaya gidiyorum.
I'm just not gonna go kiss a whole bunch of losers to get to him.
Onu bulmak için bir sürü aptalı öpmek istemiyorum.
Okay, I'm gonna go get him, you two get home.
Peki, ben gidip onu getireyim, siz ikiniz eve gidin.
After you get Max to clear the room, I'm gonna go into Pierce's head, distract him.
Sen Max'i odadan çıkardığın zaman, Pierce'in aklına girip dikkatini dağıtacağım.
- So I'm gonna go get rid of him right now.
- Hemen ondan kurtulacağım.
Look, I really think you guys should go. I've got this totally under control. - I'm gonna get rid of him.
Gitme zamanınızın geldiğini düşünüyorum çünkü şu an her şey kontrolüm altında ve ondan kurtulacağım.
I guess I'm not gonna get over it, so why don't you just go be with him?
Hayır. Sanırım unutmayacağım. O zaman neden onunla beraber olmuyorsun?
Go on in there and surprise him. I'm gonna go get us a few ice cream sandwiches.
Ben de gidip dondurmalı sandviç alayım.
- I'm gonna go get him.
- Onu gidip yapacağım.
He should have some dinner, I'm gonna go get him
Gelsin yemeğe katılsın. Gidip getireyim onu.
Now, you're gonna have to trust me and get in the car, because I know where Alvey is and I know how to get him back, because I know the one place Otis the moose would go.
Şimdi bana güvenip arabaya binmek zorundasın. Çünkü Alvey'nin nerede oldugunu ve onu nasıl geri alacağımızı biliyorum. Çünkü Otis'in özgür kaldığında gideceği yeri biliyorum.
I'm gonna go get him.
Gidip onu alacağım.
When I get myself together, and I am, you're gonna have to let him go because I'm coming to get my baby.
Kendimi toparladığım zaman ve bunu yapacağım, onu bırakacaksın. Çünkü, bebeğim için geri geleceğim.
I'm gonna go get a shoeing tool... and I'm gonna hit this bastard right here... and I'm gonna drop him like a piece of beef.
Bir nal aleti alacağım... bu piçi onunla döveceğim... sonra da onu bir parça biftek gibi asacağım.
I'm gonna go to Metro and get him.
Metro polisine gidip, geri getireceğim.
Barbi, go in there and tell him this is over,'cause the cops are about to get here, and when they do, I'm gonna tell them everything... burglary, assault, extortion.
Barbi! Yanına git ve artık bittiğini söyle! Çünkü polisler gelmek üzere, ve geldiklerinde onlara her şeyi anlatacağım, hırsızlık, suikast, şantaj!
I'm gonna go over there and tell him if he doesn't back off he's gonna get hurt.
Oraya gidip geri çekilmezse canının yanacağını söyleyeceğim.
I'm gonna have to get out here and go find him.
Çıkıp ben arayacağım.
I'm gonna go and get him.
Gidip onu getireceğim.
ALL RIGHT, LOOK, WHEN WE GET THERE, I'M GONNA GO INSIDE, GET A LOOK AT HIM, SEE WHAT'S WHAT, AND THEN YOU CAN CARVE HIM UP LIKE A TURKEY, ALL RIGHT?
Bak, oraya vardığımızda ben içeri gireceğim, adama şöyle bir bakıp ortamı kolaçan edeceğim sonra adamı hindi gibi doğrayabilirsin.
What would you say if i told you i'm gonna go in and get him?
Peki ya sana gidip onu getireceğimi söyleseydim?
- No. - All right, I'm gonna go get him.
- Gidip şoförü getireyim.
I'm gonna go get him, all right?
Gidip onu getireceğim, tamam mı?
I'm gonna go get him.
Onu kurtaracağım.
I'm gonna go get my gun, and I am gonna go kill him.
Silahımı alacağım ve gidip o herifi öldüreceğim.
I'm gonna go get him some clothes.
Ona biraz kıyafet alacağım.
I'm gonna go get him processed.
Hakkında işlem yapacağım.
I'm gonna get him to sue the quack who obviously botched your vasectomy. Let's not go there.
Sana vesektomi yaptığını sanan o hıyara dava açması için.
I'm gonna go get Scott, and I'm taking him to the game.
Ben gidip Scott'u alıyorum ve maça götürüyorum.
I'm gonna go get him. Just stay here, all right?
Peki sen yat ben onu bulup geleyim tamam mı?
I was gonna go and get him, but I got stuck somewhere.
Gidip onu alacaktım ama bir yerde takıldım kaldım.
It tur out he owes Penny a lot of money, and I'm gonna go get it from him.
Penny'ye büyük bir meblağ borçlanmış ve bunu ondan almaya gideceğim.
I want to. I'm gonna go get him.
Gidip onu alayım.
- All right, I'm gonna go get him.
- Tamam, onu almaya gidiyorum.
I'm gonna go get him some real music.
Birkaç şarkı seçeyim.
I'm just gonna go talk to him and get him back with Kell, so give me a couple hours at least.
Konuşup, geleceğim.. bir kaç saat sürer işte
I'm gonna go and get Matt and pick him up early.
Matt'i almaya gideceğim, onu erkenden alayım.
I'm gonna get to see him go to preschool.
Onu anaokuluna bırakmaya gidebileceğim.
I'm gonna go in and get him.
İçeri gireceğim ve onu bulacağım.
I'll go get him. Aren't you even gonna ask what he did?
Ne yaptığını bile sormayacak mısın?