I'm here to stay Çeviri Türkçe
1,568 parallel translation
I don't think you should stay here any longer than you have to.
Sanırım, burada gereğinden fazla kalmamalısın.
You have to stay here every night... because I'm sleeping in your bed, right?
Bütün gece burada kalman gerekiyor zira, yatağında ben yatıyorum, tamam mı?
I have to make you stay here forever, never leave this place for a lifetime long!
Senin burada sonsuza kadar kalmanı sağlamalıyım ; bir ömür boyu buradan ayrılmamalısın.
I don't suppose... knowing I'd be vigilant against theft and intolerant to tardiness... you'd be inclined to stay on and work here.
Hırsızlığa ve işe geç kalmalara karşı ihtiyatlı olacağımı bildiğinden, burada kalıp çalışmaya gönüllü olmazsın sanırım.
I'll stay here till you come back, and then I'll go collect Trixie to help you.
Sen dönene kadar kalırım. Sonra yardım etmesi için Trixie'yi çağırırım.
I know you're determined to ruin my life, so I have to stay with you here and keep you company while you turn into an old fossil.
Şimdi de benim hayatımı mahvetmeye karar verdin çünkü yanında kalıp, sen ihtiyar bir fosil haline geldiğinde sana eşlik etmemi istiyorsun.
- Hi, Lorelai Gilmore. I'm here to make your stay and the rest of the New England maple syrup council's stay as comfortable as possible.
Sizin ve diğer New England Akçaağaç Şurubu Konseyi'nin kalışını mümkün olduğunca rahat kılmak için buradayım.
I'm gonna talk to Mark tonight, and I'm gonna stay here with you.
Mark'la, bu akşam konuşacağım. Daha sonrada burada seninle kalacağım.
You mean I have to stay down here?
Yani hala aşağıda mı kalmak zorundayım?
How long do I have to stay here?
Ne kadar burada kalacağım?
- Yes, stay here, please... I'll answer to your questions later.
- Evet, bekleyin burada soruları sonra cevaplarım.
I have every right to stay here if I wish to.
İstersem burada kalmaya hakkım var.
I'm just trying to stay alive here.
Ben sadece hayatta kalmaya çalışıyorum.
I'm going to stay here with LJ.
Buarada LJ ile kalacagim.
I need someone to stay here for to defend our territory.
Burada kalıp, İspanya'daki topraklarımızı koruyacak biri gerek bize.
I'll have to stay here.
Ben burada kalacakmışım
I guess you're gonna have to stay here with me.
Sanırım burada, benimle yaşamak zorunda kalacaksın.
You'lle it through fourth grade, because I'm going to stay here and be your teacher.
Dördüncü sınıfı geçeceksin çünkü burada kalıp senin öğretmenin olacağım.
I have to stay here in Springfield, because boys like Bart Simpson need me... sweet, misunderstood boys, who just need someone to recognize the basic goodness that's trapped inside them and is desperately trying to get out.
Burada, Springfield da kalmak zorundayım çünkü Bart Simpson gibi çocukların bana ihtiyacı var. Tatlım, bu yanlış anlaşılan çocukların kendilerini fark eden birilerine ihtiyaçları var. İçlerinde hapsolmuş iyilik, umutsuzca dışarı çıkmak için çabalıyor.
I want you to stay here with Lewis until your dad gets here, okay?
Baban gelene kadar, burada Lewis'la kalmanı istiyorum, tamam mı?
I need to stay here.
Yapamam. Burada kalmalıyım.
Show me how to use this and I'll stay here.
Bana bunu nasıl kullanacağımı göster, ben de burada kalacağım.
Because if I have to stay here another day with your dad, I'm gonna end up killing myself.
Çünkü bir gün daha babanla burada kalırsam sonunda kendimi öldüreceğim.
You can not stay here. Thi-I arranged to leave the city until the situation is resolved.
Burda kalamazsın.. sana bi kaç iş ayarlamıştım
- I'd rather stay here. If you need me to commit a crime, I'd be happy to oblige.
Bir suç işlemem gerekiyorsa, memnuniyetle yaparım.
It's my duty, I have to stay here.
Bu benim görevim, burada kalmak zorundayım.
I'll just stay here, and we can start on that quality time General Landry wanted us to spend together.
Burada kalırım ve General Landry'nin beraber harcamamızı istediği güzel vakti geçiririz.
- I'm happy to stay here and...
-... memnuniyetle burada kalır ve- -
If you're honest with me, I'll do everything I can to make sure you stay here.
Eğer bana dürüst davranırsan, burada kalabilmen....... için elimden ne gelirse yaparım.
Let's stay quiet for a bit. I'm just here to look for a friend.
Bir arkadaşıma bakmaya geldim.
I think I'm gonna have to stay here tonight.
Sanırım bu gece burada kalmak zorundayım.
You get to hang out with your friends, and I get to stay here to take care of all this shit by myself?
Sen arkadaşlarınla eğlenirken ben burada kalır ve bütün işleri tek başıma yapardım.
I'm not going to stay here forever.
Burada sonsuza kadar kalmayacağım.
You want me to stay here till I croak, is that it?
Ölene kadar burada mı kalmamı mı istiyorsun?
I myself won't be able to stay here forever. shouldn't we create an organization capable of tackling three at once using only 80 %?
Ben de burada sonsuza dek kalmayacağım. % 80 kapasiteyle aynı anda üç olayı çözecek kabiliyette bir örgüt oluşturmadık mı?
I had to let her stay here.
Burada kalmasına izin vermek zorundaydım.
And I am going to stay down here until I can get back up there and give you your smile. All right?
Ve burada kalacağım ta ki yanına gelip sana, o kocaman gülümsemeyi verene kadar, tamam mı?
You go to Chameleon Bay, I'll stay here with the king.
Bukalemun Körfezi'ne sen git. Ben burada kralla kalacağım.
I'm going to stay around here tonight.
- Bu gece burada kalacağım. Sen nereye gidiyorsun?
How come I have to stay here when my dad's not even around?
Nasıl oluyor da babam ortalıkta bile yokken ben evde kalmak zorundayım kalıyorum?
I'm here because my boss, who is, let's not forget, your boss, instructed me to monitor this situation to make sure that the cowboys stay on the ranch.
Buradayım çünkü patronum unutma ki senin de patronun beni kovboyların çiftlikte kaldıklarından emin olmak ve durumu izlemek için görevlendirdi.
But I was going to stay here tonight.
Ama ben bu gece burada kalacaktım.
I don't think this gonna be much for me to do here other than... stay out of your way.
Bence burada yolunuzdan çekilmekten başka bir şey yapma şansım olmayacak.
I think I'm going to stay here, and let the recapitator come and get me. I mean, think about it.
Burada kalacağım, Kelleciyi içeri alıp beni halletmesine izin vereceğim.
I have to stay here for l don't know how long.
Yani burada ne kadar kalacağım belli değil.
While I'm gone, you're welcome to stay here.
Ben yokken burada kalabilirsin.
I'm not paying for you to stay here.
Burada kalman için para ödemeyeceğim.
- Yeah, yeah.I just- - you know how I need to stay here for a couple of days?
İyi misin? Evet. Birkaç gün kalacak bir yere ihtiyacım vardı ya?
- No, I need a reason to stay here.
- Kalmak için bir nedene ihtiyacım var.
Alex, I'm asking you to give me a reason to stay here.
Alex, burada kalmam için bir neden göstermeni istiyorum.
And, um, I'm gonna stay here and have some mommy time all to myself, all right?
- Tamam. Ben de burada kalacağım ve anne de kendine zaman ayırmış olacak. Tamam mı?
i'm here 4719
i'm here for you 373
i'm here if you need me 37
i'm here too 22
i'm here now 349
i'm here to help 220
i'm here to help you 212
i'm here to save you 34
i'm here on business 49
i'm here with you 65
i'm here for you 373
i'm here if you need me 37
i'm here too 22
i'm here now 349
i'm here to help 220
i'm here to help you 212
i'm here to save you 34
i'm here on business 49
i'm here with you 65
i'm here to rescue you 19
i'm here to work 18
i'm here to see you 50
i'm here because 32
i'm here to listen 16
i'm here because of you 16
i'm here to apologize 34
i'm here to tell you 22
i'm here to 41
i'm here to warn you 17
i'm here to work 18
i'm here to see you 50
i'm here because 32
i'm here to listen 16
i'm here because of you 16
i'm here to apologize 34
i'm here to tell you 22
i'm here to 41
i'm here to warn you 17