I'm intrigued Çeviri Türkçe
302 parallel translation
I get quite intrigued when people don't answer questions and quite curious.
İnsanlar benim sorularımı cevaplamadığında biraz meraklanırım.
I'm intrigued.
Merak ettim.
I had hoped, sir, that the facts I have laid before you... might have intrigued you as a detective.
Önünüze serdiğim gerçeklerin bir dedektif olarak ilginizi çekeceğini ummuştum bayım.
I'm intrigued by all the theories, but in the end, they don't really influence me.
Tüm teoriler anlatıldı ama sonunda, beni gerçekten etkilemediler.
I'm so intrigued to see what she looks like.
Neye benzediğini gerçekten çok merak ediyorum.
Oh, I'm intrigued.
Beni şaşırttın.
I ´ m sure these gentlemen would be intrigued to hear of your little Jaunt to Paris in March, 1958.
Eminim bu baylar 1958 yılının Mart ayındaki Paris seyahatini duyunca şaşkına döneceklerdir.
I'm intrigued.
Beni meraklandırdınız.
Okay, Zack, I'm sufficiently intrigued.
Tamam Zack, yeterince ilgimi çekti.
I must say I'm intrigued. Why would Interpol ever get involved in petty office thievery?
Doğrusu biraz şaşırdım Interpol sıradan bir şirket soygununa neden el atmak ister?
I know I'm intrigued.
İşte şimdi kafam karıştı.
I obviously wouldn't approach you in this state were I not so unusually intrigued.
Elbette bu durumda size yaklaşmazdım eğer alışılmadık bir biçimde ilgimi çekmeseydiniz.
I'm very intrigued, and this soup's delicious, isn't it?
Çok merak ettim çorba çok lezzetli, öyle değil mi?
Madam, I'm intrigued, you gave such a compelling account of the man's sad addiction to drink and yet it is not as we now know portrayed as your husband but it was such a clear description I wondered.
Madam, merak ettim, Bize anlattığınız, içki müptelası, zavallı adam tarifinin kocanıza ait olmadığını o zaman bilmiyorduk. Fakat o kadar açık seçik bir tanımlamaydı ki, hayran oldum.
I'm intrigued by her.
Onun merakını uyandırdım.
Although I'm intrigued by the audacity of your request, I can't fathom why you would wish the encounter.
Talebinizin küstahlığı beni ayartsa da, bu karşılaşmayı neden isteyebileceğinizi anlayamıyorum
Lt Cmdr Data, I'm intrigued by your challenge.
Binbaşı Data, meydan okumanıza çok şaşırdım.
I'm intrigued by Alex's "giant bat" stories.
Alex'in dev yarasa hikayesiyle ilgileniyorum.
I'm intrigued by you
- İlgimi çekti.
From the start, I was intrigued by M. Davenheim buying of the precious jewelry for his wife.
En başından beri, Bay Davenheim'ın karısına pahalı mücevherler alması ilgimi çekmişti.
Bart, I'm intrigued.
Bart, meraklandım.
I was intrigued.
Şaşırdım.
You're making happy hour bitterly ironic. I gotta find a date for my big, fat, snotty sister-in-law, Selma. I'm intrigued.
Mutlu Saatleri mahvediyorsun büyük şişko Selma için bir erkek bulmam gerekiyor ben ilgileniyorum.
I say, I don't want to be a bore, but I'm intrigued.
Sizi sıkmak istemem ama merak ettim.
I'm intrigued, Jack.
Çok şaşırdım, Jack.
OK, I'm intrigued.
Pekala, ilgimi çektin.
I'm just intrigued.
Sadece çok ilgimi çekiyor.
I was intrigued when Marcel suggested you write erotica for me.
Marcel erotik hikayeler yazmanı önerdiğinde çok heyecanlandım.
But I can only talk to you about what has moved me or intrigued me.
Ama ben size sadece beni etkileyen ya da merakımı celbeden filmlerden bahsedeceğim.
I'm intrigued.
Çok hoşuma gitti.
In addition, I confess, I was intrigued.
Size itiraf etmeliyim ki bu beni heyecanlandırdı. Sarışındım, güzeldim.
- Yeah, I'm intrigued.
Size bir fikir vereyim, Cyclone'daki tipe bir daha bakın.
I was so intrigued that I sent my friend here to see what else you knew.
O kadar ilimi çekti ki, arkadaşımı gönderip başka ne bilgilerin var öğrenmek istedim.
And John and I were intrigued by the powers a priest was given.
Papazların sahip olduğu güç aklımızı çeliyordu.
I'm intrigued.
Merakımı celbettiniz.
But I was intrigued... that you chose to omit certain...
Ama bazı kısımları atladın sanırım.
- I'm intrigued You inflict such terrifying sentences haven't you ever had any doubts?
O kadar korkunç cümleler sarfettiniz ki hiç herhangi bir şey hissetmediniz mi, şüphe?
Because I am intrigued by your story.
Çünkü hikayen merakımı uyandırdı.
- Yes, I must admit, I'm intrigued.
- Evet. İtiraf etmeliyim ki, meraklandım.
I'm intrigued.
Meraklandım.
I'm intrigued.
Söyle bana, merak ediyorum.
I must say, I was intrigued by your voice.
Sesinizin cazibesine aldandığımı itiraf etmeliyim.
Cindy, I find myself very intrigued by people's motivations.
Cindy, kendimi insanların motivasyonlarından sorumlu tutarım.
I'm intrigued, so what?
İlgileniyorum. Ne olmuş yani?
I'm just intrigued.
Sadece ilgimi çekti.
N ot that i'm not intrigued by being here.
Burada olmak ilgimi çekmedi, yani..
I'm intrigued they're not here already, Henry.
- Sorularıma cevap vermedin.
I get a call that the governor's campaign manager wants to chat, I'm intrigued.
Valinin kampanya menajerinden konuşmak için telefon alınca, meraklandım.
I have to admit, I'm intrigued.
Kabul etmeliyim ki ilgimi çekti.
I'm intrigued.
İlgimi çekti.
I don't know... but I'm so goddamned intrigued by this guy
Bilmiyorum ama dedikleri doğruysa başkaları da onun için bir şeyler kazıyor olmalı.
intrigued 30
i'm in pain 69
i'm in 2148
i'm into it 34
i'm in the kitchen 35
i'm in hell 43
i'm in a good mood 34
i'm in heaven 42
i'm in love with you 207
i'm in love 252
i'm in pain 69
i'm in 2148
i'm into it 34
i'm in the kitchen 35
i'm in hell 43
i'm in a good mood 34
i'm in heaven 42
i'm in love with you 207
i'm in love 252
i'm interested 154
i'm in charge 158
i'm insane 37
i'm in trouble 255
i'm invisible 41
i'm in a hurry 291
i'm in a rush 43
i'm in the bathroom 38
i'm innocent 326
i'm in a meeting 72
i'm in charge 158
i'm insane 37
i'm in trouble 255
i'm invisible 41
i'm in a hurry 291
i'm in a rush 43
i'm in the bathroom 38
i'm innocent 326
i'm in a meeting 72