English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ I ] / I'm lonely

I'm lonely Çeviri Türkçe

1,998 parallel translation
I'm lonely.
Ben de yalnızım.
Sometimes it gets lonely, I guess.
bazen yalnız kalmak, sanırım.
When I'm lying in bed a night, I turn to my left and I don't see anybody, it makes me feel... I just get so god damn lonely in this house.
Gece yatakta yatarken, soluma dönüyorum ve kimseyi görmüyorum, bu da kendimi bu evde tek başımaymışım gibi hissettiriyor.
I'm so lonely!
Çok yanlızım!
I'm lonely.
Mahzunum, ama hüznün bir anlamı yok.
I'm lonely.
Mahzunum.
- I'm so lonely.
Çok üzgünüm.
and you end up in your lonely little apartment, curled up in front of the television, eating your sad-looking meat loaf for one and wearing a sweatshirt that says, "forget love. i'm falling in chocolate."
Ve sonunda kendini üzerinde "aşkı unut çikolataya sarıl" yazan svetşörtle dairende televizyonun karşısında yalnız başına kıvrılarak oturup rulo köfte yerken bulacaksın.
- I'm lonely.
- Yalnızım.
I'm lonely.
Yalnızım.
I'm a sad and lonely sidekick.
Üzgün ve yalnız bir yancıyım.
I lived a lonely life without any love ones.
Bir kişiyi sevdim ve yanlız yaşadım.
Like I said, I was lonely and lost, so I hung out with Spider and tolerated all that talk.
Söylediğim gibi yalnızdım, kaybolmuştum Örümcekle takıldığım için, bu konuşmalara katlanmak zorundaydım.
I'm just a woman, a lonely woman, waitin'on a weary shore
Ben sadece bir kadınım, yalnız bir kadın, kıyıda bekliyorum
But now I'm the sad and lonely one, Lordy.
Fakat şimdi, Tanrım, çok üzgün ve yalnızım
But now I'm the sad and lonely one, Lordy!
Fakat şimdi üzgün ve yanlızım, Tanrım!
I'm so lonely
O kadar yalnızım ki
No wonder I am lonely
Kuşkusuz o kadar yalnızım ki
When I should feel lonely... Hail comes tapping at my window.
Yalnız hissettiğimde dostum gelip camımı tıklatır.
I'm destined to be lonely all my life.
Tüm hayatım boyunca yalnız olmak benim alnıma yazılmış.
Lest I should be lonely... You quit your job
Ben yalnız kalmayayım diye işini bıraktın.
Well, I'm a little lonely.
Biraz yalnızım.
Though I am lonely, I must pretend I'm not.
Yalnız olmama rağmen, yalnız değilim numarası yapmalıyım.
Once I was a lonely banker
# Bir zamanlar, yapayalnız bir bankacıydım #
Adrian, I'm lonely, too.
Adrian, ben de yalnızım...
Your father was lonely, and I thought I might have to eat dinner alone, so I let him tag along.
Baban yalnızdı ve yemeği Yalnız yiyeceğimi düşündüm Böylece onuda peşime taktım.
I'm so lonely.
Çok yalnızım.
I was lonely.
Yalnızdım.
But I was worried you might be lonely, so I brought you some friends.
Yalnız kalman konusunda kaygılanmıştım, bu yüzden bazı dostlarını getirdim.
I was very lonely afterwards.
Sonrasında yapayalnız kaldım.
Or I kill people because I'm lonely.
Yada insanları öldürüyorum çünkü yalnızım.
Because I'm lonely...
Çünkü çok yalnızım.
I'm feeling a bit lonely, so let's have fun together.
Kendimi biraz yalnız hissediyorum, hadi birlikte eğlenelim.
I was very lonely that night... and I realized why people have sex.
O gece, çok yalnızdım. İnsanların neden seks yaptıklarını anladım.
It's just that I'm a very lonely man.
Sadece çok yalnız bir adamım.
I'm here'cause I'm lonely.
Buradayım, çünkü yalnızım.
I just think he's lonely.
Sanıırım yalnızlık çekiyor.
I'm lonely.
Ben yalnızım.
I was lonely, and I was trying to make myself feel better.
Yalnızdım. Moralim düzelsin istemiştim.
I married Wendy because I was lonely.
Wendy evlendim çünkü yanlızdım.
Well, Katherine's been lonely, so I set her up with a client, and he's been there for over four hours, so you know it's going well!
Katherine çok yalnız hissediyordu, ben de ona bir müşteri ayarladım, ve yaklaşık dört saattir orada. Demek iyi gidiyor. Aferin sana!
When we started this, you were justs lonely as I s- -
Bu işe ilk başladığımızda, sen de böyle yalnızdın..
I made it up because I'm lonely and depressed and desperate for attention from the hot new intern.
Kafamdan uydurdum çünkü seksi yeni intörn bana ilgi duysun isteyecek kadar kötü durumdayım.
Well, I guess it just shows you everyone gets lonely. I'm not lonely.
Herkes bir gün yalnız kalabilir.
Yeah. I guess I do have a lonely blue heart. Yeah.
Sanırım hüzünlü yalnız bir yüreğim var.
I mean, since I broke up with ethan, I've been so lonely.
Ethan'dan ayrıldığımdan bu yana, o kadar yalnızım ki.
- I was lonely.
- Yalnızdım.
I may be alone, but I am far from lonely.
Yalnız olabilirim fakat birbaşına olmaktan çok uzağım.
I've been lonely my whole life.
Tüm hayatımı yalnız geçirdim.
I'm so lonely
Çok yalnızım...
Simon... died a miserable and a lonely death and I'm sorry for that and I'm sorry for him.
Simon'ın ölümü sefalet ve yalnızlık içinde oldu. Bunun için üzgünüm. Onun için üzgünüm.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]