I'm looking right at it Çeviri Türkçe
125 parallel translation
I don't think it could be any scarier than what I'm looking at right now.
Yanına gelmek istiyorum.
Looking at it that way, I guess you're right.
Bu açıdan bakarsak, sanırım haklısın.
It's lucky I'm not looking right at the sun.
Şanslıyım ki güneşe bakmıyorum.
I'm looking right at you and I can't believe it.
Tam sana bakıyorum ve inanamıyorum.
Right now I've got one big public health problem, and I'm looking at it.
Şu an büyük bir problemim var, ve bunu çözeceğim.
And I'm looking right smack-dab at it.
Şimdi de tam karşımda oturuyor.
I'm looking at it right now.
Şu anda ona bakıyorum.
I'm looking at it right now, Mr. Castelo.
Şu anda paraya bakıyorum, Bay Castelo.
I think that we collect Us and looking right at the bastard before he finds us.
Bence gruplara ayrılıp bu it herifi, o bizi bulmadan önce bulalım.
I'm looking at one right now dated June 15th, 1982, and bearing your signature. It's coming around.
- Birine bakıyorum, şu anda tarih, 15 Haziran 1982 ve sizin imzanız var.Geliyor.
I'm looking at it right now.
Şu anda önümde duruyor.
I can't help thinking that while we're all out there scrambling around for an edge like we're never gonna die, this boy's looking right at it, and he's doing it almost alone.
Bizler sanki hiç ölmeyecekmiş gibi keyifli bir hayat sürmeye çalışırken bu çocuğa doğru bir bakış açısı yakalaması için nasıl yardım edebilirim, zaten hemen hemen tek başına bunu beceriyor.
I'm sure there's a right response, but it escapes me at the moment. I'm not looking for a response.
Billy, eminim buna verilecek doğru bir tepki vardır, ama şu an bunu düşünemiyorum.
I'm looking at it right now, in fact.
Sürekli onunla ilgileniyorum. Aslında şu anda ona bakıyorum.
I'm just looking at it and the words pop right into my fron!
Sadece bakıyorum ve sözcükler birden fronumda beliriyor!
Yes, I'm looking at it right now.
Evet, şu anda onu izliyorum.
I'm trying to choose fabric for the new curtains in the bedroom, and we really need to pick the right one, because we're going to be looking at it for a long time. We got curtains in the bedroom?
Çıldıracağım....... yatak odası perdesi için yeni kumaş seçmeye çalışıyorum Doğru olanı seçmeliyiz çünkü uzun zaman onları bakacağız.
Well, I compared it to the hair that I took from the father's brush, and it didn't match, but right now, I'm looking at the one that does.
Evet? Onu babanın saç fırçasından aldığım örnekle karşılaştırdım ve uyuşmadı. Ama şu anda uyuşan saça bakıyorum.
- I'm looking at it right now.
- Şu an bakıyorum.
I'm looking right here at this beautiful handcrafted label... and it says "fruits de la terre."
El yazısı ile yazılmış bu etikette "Fruits de la Terre" yazıyor. - Fransızcasını doğru yazıp yazmadığına bile bakmadın.
Yes, I'm looking at it right now.
Evet, şu anda ona bakıyorum.
I'm looking at it right now.
Şu anda elimde, ona bakıyorum.
And I'm looking right at it.
Şu an tam ona bakıyorum.
I mean, who doesn't, right? The way I look at it, I'm young, I'm good-looking, I got a sexy job.
Benim açımdan, gencim, yakışıklıyım, seksi işim var.
- I'm looking right at it.
- Şu anda ona bakıyorum.
I don't need the license plate, Randy. I'm looking right at it.
Plakası gerekmiyor Randy.İçindekini arıyorum.
I can't tell, and I'm looking right at it!
Bakıyorum ama hâlâ karar veremedim!
Yeah, I'm looking at it right now.
Evet, şu anda ona bakıyorum.
It's a little blue-haired lady. I'm looking at her right now. Table 12!
Kısa mavi saçlı kadın tamam mı?
Yes, it is the same clothing. I'm looking at it right now.
Evet, Bu aynı giysi, Şu an tam ona bakıyorum
Yeah, I'm looking at it right now.
Evet, şimdi bakıyorum.
I'm looking at it right now, and I will forward it to you at the appropriate time.
Şu anda onu inceliyorum... zamanı gelince size de ileteceğim.
Hell, I'm looking right at it and I still don't believe it.
Gözlerimin önünde ve hâlâ inanamıyorum.
hey, it's me, i'm looking right at you.
Hey benim tam karşıdayım
Believe it or not, I'm looking at the Madam Foreman right now.
İster inan, ister inanma, şu an Madam Foreman'a bakıyorum.
Well, I'm looking at a photo, right now, and, I'm telling you, it could be in Maxim.
İnanma ama şu an ben bir fotoğrafa bakıyorum hatta, Ve şu kadarını söyleyebilirim, Maxim'e kapak bile olur bu fotoğraf.
Well, Simon, I feel like I'm losing you right now, because if you think that it's easier to project your feelings onto a thing rather than a person, then I'm wondering what your response is to what you're looking at right now.
Simon, seni kaybediyormuşum gibi hissediyorum çünkü eğer duygularını, bir insandan çok bir nesneye yansıtabileceğini düşünüyorsan şu anda baktığın şeye karşı tepkinin ne olduğunu merak ediyorum.
Yeah, I'm looking right at y'all. I said it.
Evet, gözünüzün içine bakıyorum!
I'm looking right at it.
Tam karşımda.
I'm looking right at it!
Onlara bakıyorum şu an!
- I'm looking right at it. Call you back.
Bakıyorum, seni ararım.
Looking at it right now. I'm not sure about this.
Şu anda bakıyorum ama pek emin değilim.
I'm looking right at it, jack.
Şu anda ona bakıyorum, Jack.
I'm looking at it right now.
Şuanda ona bakıyorum.
I'm looking at it right now.
- Şuan ona bakıyorum.
I'm looking right at it, and it looks pretty goddamn filthy.
Tam şu an havuza bakıyorum ve acayip kirli gözüküyor.
I'm looking right at it.
İçinde hiç bir şey yok.
I'm looking at it right now.
Şu an ona bakıyorum.
I'm looking at it right here.
Burada.
Yeah, I remember looking right at it and saying,
Evet, çünkü tam yazıya baktığımı ve söylendiğimi hatırlıyorum.
I'm looking at one chance of getting it right.
Aslında doğruyu bulabilmek için tek şansımız var.