I'm so sorry about this Çeviri Türkçe
200 parallel translation
Sorry to keep you waiting all this time, but I'm so excited about peace.
Kusura bakma çok beklettim. Barış beni çok heyecanlandırdı.
I'm so sorry about all this.
Olanlar için çok üzgünüm.
Yes, sir, I'm very sorry, but this thing about my head being 3 feet up I'm really scared of heights, so...
Evet, efendim, çok üzgünüm ama bu şey, yani başımın üç metre yukarıda olması gerçektende ben yüksekten çok korkarım...
When I left the house this morning, you were asleep... so I just wanted to call you up and tell you that, uh... I, uh... I'm sorry about last night.
Bu sabah evden ayrıldığımda, uyuyordun... bu yüzden telefon açıp dün gece için üzgün olduğumu söylemek istedim.
I'm so sorry about all this.
Bütün bunlar için özür dilerim.
I'm so sorry about all this.
Çok üzgünüm.
Oh. I'm so sorry about this mess.
Dağınıklık için çok üzgünüm!
I'm so sorry about this.
Bunun için çok üzgünüm.
Stanley, I'm so sorry about this, but I have to get these papers.
Stanley, çok üzgünüm. Ama o kağıtları mutlaka almalıyım.
- I'm so sorry about this.
- Bu konuda çok üzgünüm.
- I'm so sorry about all this.
- Tüm olanlar için çok üzgünüm.
- I'm so sorry about this.
- Bunun için üzgünüm.
I'm sorry I can't be so flip about this kind of thing.
Üzgünüm ama bu konuda dalga geçemem.
- Hi. I'm so sorry about all this.
Tüm olanlardan dolayı üzgünüm.
Jenny... I'm so very sorry about all of this.
Jenny bütün olanlar için özür dilerim.
I'm really, really sorry about this officer.It's my thirtieth birthday party, so a bunch of my friends came over... and you know... it just... kinda got out of control...
- Çok özür dilerim Memur Bey. Bu 30. doğum günü partim, bu yüzden birkaç arkadaşım geldi. ... ve biliyorum işler kontrolden çıktı ama söz veriyorum —
I'm so sorry about this.
Bunun için üzgünüm.
I'm so sorry about all this.
Olanlar için üzgünüm.
I'm so sorry about this.
Bunun için özür dilerim.
Sara, I'm so sorry about this morning.
Sara, bu sabah için çok üzgünüm.
You asked for my opinion so don't attack me'cause you're mad at Jane. Maybe you should take a look at why this bothers you so much. I'm sorry but you know absolutely nothing about this.
bu benim fikrim jane bana saldirmak yerine seni neyin rahatsiz ettigini dusunmelisin uzgunum, bu konuda tek kelime etmemeliydim.
Oh God, I'm just so sorry About this whole...
Bu çıpIakIık durumu için üzgünüm.
I'm so sorry about this morning.
Ben bu sabah çok üzgünüm.
Sydney, I'm so sorry about this.
Sydney, bunun için çok üzgünüm.
Oh, God, I'm so sorry about this.
Bunun için üzgünüm.
I'm so sorry about all of this.
Bütün bunlar için çok üzgünüm.
I'm so sorry about this.
Olanlar için üzgünüm.
"Thingy"? How can you be so excited about something that you refer to as a thingy? I know. I'm sorry, but I have a lot of money wrapped up in this thingy.
- Şeyine mi? "Şey" olarak tanımlayabildiğin bir ilâç seni nasıl heyecanlandırabiliyor?
Luke, I'm sorry about all this, but I'm not anticipating the inn catching fire ever again, so it's a one time only thing, okay?
Bütün bunlar için üzgünüm. Ama otelin bir daha yanacağını sanmıyorum. Bu bir kerelik bir şey.
- I'm so sorry about this.
- Çok üzgünüm.
- I'm so sorry about this.
- Kusura bakmayın.
Look, I'm really sorry about being so defensive this morning.
Bak, bu sabah o kadar korumacı davrandığım için üzgünüm.
Karen, I'm really sorry to do this here but this trip came about so fast they had to get my paperwork started so Dani offered to come and bring it by for me.
Karen, Gerçekten bunu burda yaptığım için çok üzgünüm çünkü bu yolculuk çok ani oldu. Kağıt işlemlerimi yetkililerin alması için başlatmak zorundaydım. bu yüzden Dani gelip bana belgelerimi vermeyi önerdi.
I'm so sorry I spoke so harshly about your vagina this morning.
Çok üzgünüm, bu sabah vajinan hakkında çok sert konuştum.
I'm not sure if we're at the point in this relationship... where you actually need to know that much information... about my whereabouts, so if we're not, I'm sorry.
İlişkinin bu noktasında nerede olduğum konusunda bu kadar detay bilmene gerek var mı bilmiyorum. Yoksa özür dilerim.
Uh... look, I'm really sorry about the drop-by... but I- - I found this in a box, and it didn't look like mine... so I figured it had to be yours... and I didn't wanna- -
Habersiz geldiğim için üzgünüm ama bunu bir kutuda buldum ve benim gibi gözükmüyordu ben de senin olabileceğini düşündüm ve bende kalması- -
Mr. Johnson, I'm so sorry about this.
Bay Johnson, çok özür dilerim.
- I'm so sorry about this.
- Çok özür dilerim.
Oh, God, I'm so sorry about this.
Bunun için çok özür dilerim.
I'm so sorry about this.
Bunun için çok üzgünüm. Gerçekten.
I'm really, really so sorry about all this.
Her şey için gerçekten çok üzgünüm.
Oh, baby, I'm so sorry about this.
Bebeğim, bunun için çok üzgünüm.
I'm so sorry about all this.
Tüm olanlar için çok üzgünüm.
- I'm so sorry, so so sorry about this.
- Bunun için çok özür dilerim.
And again, I'm so sorry about all this.
olanlar için üzgünüm.
I'm so sorry about all this. You gotta believe that.
Bu konuda çok üzgünüm, buna inanman lazım.
So I'm really sorry about this.
Bunun icin gercekten uzgunum.
I'm so sorry about this.
Bunun hakkında çok üzgünüm.
I'm so sorry about this, kid, because I hope you understand.
Ve bunun için çok üzgünüm, evlat çünkü gerçekten anlayacağını umuyorum.
I'm so sorry about all of this.
Tüm olanlar için çok üzgünüm.
i'm so sorry about this, dexter.
Olanlar için üzgünüm, Dexter.