I'm the devil Çeviri Türkçe
731 parallel translation
"I will hang them around her neck, so that the Devil will no longer help her to be silent."
"Şeytan sessiz kalmasına daha fazla yardım etmesin diye onları boynuna asacağım."
The lovely old woman, who plays the role of Maria the Weaver in my film, once raised her tired face to me during a pause in the shoot - - and said : "The Devil is real. I have seen him sitting at my bedside."
Bir defasında çekim arasında filmimde dokumacı Maria rolünü oynayan sevimli yaşlı kadın yorgun yüzünü kaldırıp bana "Şeytan gerçek, onu yatağımın baş ucunda otururken gördüm" dedi.
"Then I shall help in the devil's name!"
"O zaman şeytan adına yardım edeceğim!"
- I'm young and healthy and full of the devil.
- Neden olmasın? - Gencim, sağlıklıyım ve cin gibiyim.
- I'm the devil.
- Ben şeytanım.
I gotta... I gotta side with the devil on this one.
Bu konuda şeytanın tarafını tutmak zorundayım.
Usually the sticking point is when I reveal that I'm the devil.
Genelde Şeytan olduğumu söylediğim kısım en zor bölümdür.
Only I am alive, I swear I will fight with the devil king of that feudalism
# Yüreğim demir kadar sert # # Ama canlıyım ve bu kötü derebeyiyle # # Savaşacağım #
Good. You know, even if the spirit of adventure should rise up before me and beckon, even in the form of that alluring young woman in the window next door, I'm afraid that all I'll do is clutch my coat a little tighter, mutter something idiotic and run like the devil.
Macera ruhu karşıma çıkıp beni çağırsa bile, hatta yan dairenin penceresindeki çekici, genç bir kadın şeklinde bile olsa sanırım sadece paltomu biraz daha sıkı örter, aptalca bir iki söz fısıldar...
I called up the Blue Devil. Who?
Mavi Şeytan'ı aradım.
But I'm not going to get one, so we'll have to forget about Jackie's Hot Spot and the Blue Devil and all the rest.
Ama bitane bile olmadı... Bu yüzden Jackie'nin Sıcak Mekanı'nı, Mavi Şeytan'ı ve diğerlerini unutmamız gerek.
Only I'm certain sure the devil hisself... has been chasing Miss Pearl.
Ama şeytanın ta kendisi Bayan Pearl'ün peşinde ne diyeceğimi düşünüyordum.
Only hope Riling doesn't get wind of what Garry's up to or there'll be the devil to pay.
Ben sadece Garry ne tasarladıysa Riling'i bulamadığını umarım... -... yoksa sana pahalıya mal olacak.
Nay then, let the devil wear black, for I'll have a suit of sables.
O kadar oldu ha? Öyleyse şeytan giysin bu karaları. Ben samur kürkler yaptırayım.
I don't know what I'd do without the devil's picture-books.
İskambil olmadan ne yapardım bilmiyorum.
This is the only proof of the boy's identity, so I've got the young devil's money at last.
Şu çocuğun kimliğine dair tek kanıt. Sonunda küçük şeytanın tüm parasını alacağım.
I'll deal with the devil if it'll help with my program.
Programıma faydası varsa şeytanla bile anlaşırım.
I'll let the devil do that.
- O işi şeytana bırakacağım.
Why, I saw 50 places where an army of children could come ashore. We have the plans for fortifications the devil himself couldn't breach... solid steel and concrete from Denmark to Spain... but I'm afraid our French friends aren't being as cooperative as they might be. The trouble is labor.
Çünkü düşmanın rahatlıkla çıkarma yapabileceği 50 sahil parçası gördüm.
O you and I have heard our fathers say, there was a Brutus once that would have brooked the eternal devil to keep his state in Rome as easily as a king.
Sen de ben de babalarımızdan duymuşuzdur. Bir zamanlar öyle bir Brutus varmış ki Roma'da bir kral olacağına, dermiş, Şeytan devlet kurup otursun başına.
I'm not worried about the devil.
İblis çok umurumda değil.
I'm sure you've earned your stripes in combat against the devil.
Çavuş, rütbeni şeytana karşı cesur mücadelenle... -... kazandığından eminim.
By getting used to things, I suppose you mean letting everything go to the devil.
İşlere alışmak derken, her şeyin kötüye gitmesini kastediyorsun sanırım.
I'm going to make you the most successful businessman... on Devil's Island.
Sizi Şeytan Adası'nın en başarılı... iş adamı yapacağım.
Well, then, if I were you, I should simply enjoy the Prince's company... and let the devil take the hindmost.
Senin yerinde olsaydım, sadece Prens'le olmanın keyfini çıkarırdım... ve kendimi düşünürdüm.
About the devil, I believe.
Şeytan hakkında sanırım.
I'll drive like the devil's own chauffeur!
Şeytana şoförlük yapar gibi kullanacağım!
I have a devil in the cupboard.
Dolaba bir iblis kapattım.
I just felt the devil pass under my feet.
Ayağımın altından şeytanın geçtiğini duydum.
Now I'm in love With the seafaring devil.
Şimdi bir aşk yaşıyorum Denizci şeytan ile.
Now I'm in love With the sea-roving devil.
Şimdi bir aşk yaşıyorum Deniz gezgini şeytan ile.
I met the devil during intermission.
Ara verildikten sonra bir şeytanla tanıştım.
Put a bullet in my heart, I'll make a deal with the devil!
Kafama hemen bir kurşun sık, yoksa şeytanla bir anlaşma yapacağım!
I got him, the devil!
İblisi hakladım!
I am betrothed... of the devil.
Şeytanla nişanlandım.
And I am stronger in the devil's favor... than you are.
Ve Şeytan'ın gözünde senden daha iyi durumdayım.
You can imagine my surprise this morning when I realized where the devil I was.
Anlayacağın, şeytan olduğum yeri fark edince o sabahki şaşkınlığımı hayal dahi edemezsin.
I was a little scared, too. The bishop said he was one of the devil's disciples.
Ama ben korkardım çünkü piskopos onun şeytanla anlaştığını söylemişti.
This sign shows I'm in the Devil's power.
Bu işaret Şeytan'ın gücünde olduğumu gösteriyor.
I've still got cracked ribs and they hurt like the devil.
Hala kırık kemiklerim var ve onlar canımı acıtıyor.
I'm here to get rid of the devil for him
Buraya tek başıma geldim
The devil shall get me if I have the slightest clue!
En ufak bir fikrim varsa, şeytanlara yem olayım!
I'm the horned one, the devil.
Boynuzlu dedikleri benim. Şeytan.
What can I do to convince you that I'm the devil?
Sizi Şeytan olduğuma ikna etmek için ne yapabilirim?
Because I've met the devil.
- Çünkü Şeytan'la tanıştım.
I know the work of the devil when I see it.
Şeytanın işini nerede görsem tanırım
I do not know whether this little devil here is the quick fuse or the slow fuse.
Bu fitil hızlı mı, yoksa yavaş mı, bilmiyorum.
But I will not lend aid to the devil!
Ama ben şeytana yardım etmeyeceğim!
Why the devil wouldn't I?
- Neden tutamazmışım?
I gotta get the devil outta here! .
Şeytanı altetmem lazım!
For the revolution I would make a bargain with the devil so why not with Lobero?
Devrim için şeytanla bile pazarlık yaparım neden Lobero ile yapmayayım?
i'm the boss 113
i'm there 209
i'm the king of the world 16
i'm the queen 23
i'm the lucky one 30
i'm there for you 31
i'm the best man 19
i'm the one who's sorry 33
i'm the best 59
i'm the only one 38
i'm there 209
i'm the king of the world 16
i'm the queen 23
i'm the lucky one 30
i'm there for you 31
i'm the best man 19
i'm the one who's sorry 33
i'm the best 59
i'm the only one 38