I'm trying to listen Çeviri Türkçe
318 parallel translation
I've been trying to tell him. But he won't listen to me.
Ona anlatmaya çalıştım ama beni dinlemedi.
Listen. I'm trying to run an organisation.
Dinle, burada bir şirket yönetmeye çalışıyorum.
Would you listen to what I'm trying to tell you?
Sana ne anlatmak için uğraştığımı duymak ister misin?
Listen, Jimbo, I'm just trying to show you how foolish you are.
Bak Jimbo, ben sadece ne kadar aptalca davrandığını göstermeye çalışıyorum.
Listen, I'm trying to give you a break, I'm trying to be nice to you.
Dinle, sana bir fırsat vermeğe çalışıyorum, sana iyilik yapmağa çalışıyorum.
- Getting on, see. - I'm trying... - You must listen to what I'm saying!
- Beni dinlemelisiniz!
Listen, retarded, I don't know what you're trying to tell me... but we're not budging from this spot till you learn some words, A-okay?
Dinle gerizekalı, bilmiyorum bana ne söylemeye çalışıyorsun ama... Birkaç kelime öğrenmezsen buradan bir adım öteye bile gelişemeyiz. Tamam mı?
Listen, I'm trying to find my son.
Oğlumu arıyorum.
Listen. I'm trying to help you.
Dinle, sana yardım etmeye çalışıyorum.
Now, listen to me. I'm trying to help you, to save your life and the lives of millions like you.
Yardım etmeye çalışıyorum, hayatını kurtarmaya, milyonların hayatını.
I'm trying to listen!
Dinlemeye çalışıyorum.
I'm trying to listen objectively and it seems to me this enterprise has negatively transformed your once perfect town
Tarafsız olarak dinlemeye çalışıyorum ve bana öyle geliyor ki bu tesis bir zamanlar mükemmel olan bir kasabayı olumsuz yönde değiştirdi.
Listen, I'm not trying to be difficult or anything, just trying to get it right.
Kaprisli olmaya çalışmıyorum, ama doğru düzgün yapmak istiyorum.
Listen, I'm trying to hear the radio, you all.
Bakın, radyoyu duymaya çalışıyorum.
Listen, it'd be hard to be ignored if I was Paddy Chayefsky but I'm just trying to make a buck. Hell, no. Hey.
Eğer Paddy Chayefsky olsaydım gözardı edilmek zor olurdu ama ben para kazanmaya çalışıyorum.
Will you listen to what I'm trying to tell you?
Sana anlatmaya çalıştığım şeyi dinleyecek misin?
Listen, I'm trying to track her down.
- Onu bulmaya çalışıyorum.
I'm trying to listen to the game.
Oyunu dinlemeye çalışıyorum.
Listen, I've been trying to tell you I'm... ( STAMMERING ) I'm not a god, I'm just another guy, another man.
Dinleyin size anlatmaya çalışıyorum. Ben Tanrı değilim. Ben sadece başka bir adamım, başka biriyim.
I'm trying to listen!
Dinlemeye çalışıyorum!
I've been trying to set you up with a radio network, but my bosses think you're stuck on acquiring television and won't even listen.
Sizi radyo dünyasına sokmaya çalışıyorum ama patronlarım sizin televizyonda ısrarlı olup dinlemeyeceğinizi düşünüyor.
Listen Audrey what I'm trying to tell you is that I don't wanna lose you.
Dinle Audry, demek istediğim şey, seni kaybetmek istemiyorum.
Listen, I'm trying to make a living here.
- Bak, para kazanmaya çalışıyorum.
Listen, I'm not trying to make problems for John Bubber.
Niyetim, John Bubber'un başına dert açmak değil.
Listen to me! I'm only trying to protect you!
Ben sadece seni korumaya çalışıyorum.
Listen, I know I'm not your mama, and I'm not trying to be but I gotta tell you, you got to move on.
Dinle. Annen değilim, biliyorum. Olmaya da çalışmıyorum.
I'm trying to listen to my heartbeat.
Baba, lütfen sessiz ol. Kalp atışlarımı dinlemeye çalışıyorum.
I'm trying to listen to the horse race here.
Burada at yarışını dinlemeye çalışıyorum.
- Shut up. I'm trying to listen.
- Kapa çeneni, dinlemeye çalışıyorum.
Listen... I'm trying to make the best of everything here.
Dinle... burada her şeyi en iyi şekilde yapmaya çalışıyorum.
Listen, I'm trying to spend my lunch hour with my lady friend here.
Yemek paydosumu kız arkadaşımla geçirmeye çalışıyorum.
What I'm trying to say is, if you feel like talking, I'm here to listen, okay?
Söylemeye çalıştığım şey, eğer konuşmak isterseniz, ben sizi dinlerim, tamam mı?
- Hey, listen, I was trying to win it!
- Hey dinle, ben sadece kazanmaya çalışıyordum tamam mı!
Listen, Lloyd, I am trying to help you.
Tamam, dinle beni. Sana yardım etmeye çalışıyorum.
Hey, listen, Charlie, I'm trying to track down a woman officer who was on traffic tonight, uh, near...
Bu akşamki trafik vardiyasında görevli bir bayan trafik polisini arıyorum,... - Blanchett and Fourth.
Well, listen, I feel really horrible about trying to keep you two apart, and I just wanted to apologize.
Sizi ayırmaya çalıştığım için kendimi çok kötü hissediyorum. İkinizden de özür dilemek istiyorum.
That's why I'm trying to listen!
Bu yüzden dinlemeye çalışıyorum!
- Quiet, I'm trying to listen.
- Sessiz olun, dinlemeye çalışıyorum.
That's what I've been trying to tell you, but you don't listen!
Sana söylemeye çalıştım ama dinlemedin!
But I was trying to explain to the guy before, but he wouldn't listen to me.
Önceki adama anlatmaya çalıştım, ama beni dinlemedi.
Oh, I'm just picturing myself trying to explain all this to the authorities back on Finnea... not that they'll listen.
Kendimi bunları Finnea'daki güvenlik güçlerine açıklamaya çalışırken hayal ediyorum... Dinleyeceklerinden değil.
Listen, Prue, I've done some thinking about the truth spell, and I'm still kind of trying to sort my feelings out.
Dinle, Prue, şu gerçek büyüsüyle ilgili biraz düşündüm, ve hala duygularımı tartmaya çalışıyorum.
I'm trying to listen to the new Robert Palmer tape, but Evelyn, my supposed fiancée, keeps buzzing in my ear.
Müzik dinlemeye çalışıyorum ama nişanlım başımın etini yiyor. Fotoğrafçı... Eni Libovitz.
I was actually trying to be nice to him but he's so freaked out... that he disobeyed your orders that he has to fuckin'squeal on me... and then I got to listen to your shit all-day And I didn't fucking do anything
Ona karşı iyi olmaya çalışıyordum ama o kadar korktu ki... verdiği sözü unutup beni sana ispiyonladı... ve ben kötü birşey yapmadığım halde bütün gün seni dinledim
Listen to what I'm trying to say, one of us did it.
Ne dediğimi bir dinle, birimiz yaptı.
Listen, I'm trying to tell you what I found out on Friday night.
Beni dinle, sana cuma gecesi olanlar hakkında bulduklarımı anlatmaya çalışıyorum.
Listen, I wasn't trying to step in your toes... when I offered to take the case, I was just trying to help.
Ben ilgileneyim derken amacım seni gücendirmek değildi. Sadece yardım etmeye çalışıyordum.
Jackie, I'm trying to help you out here, so just listen to me.
Jackie, ben sana yardım etmek için buradayım. Dinle beni.
Shut up... shut up! I'm trying to listen.
Susun, susun, susun dinlemeye çalışıyorum!
Don't cuss when I'm trying to listen to the Word.
Tanrı'nın Kelamını dinlerken küfretme.
I'm trying to listen.
Dinlemeye çalışıyorum
i'm trying my best 22
i'm trying to sleep 45
i'm trying to study 20
i'm trying to work 25
i'm trying to be nice 16
i'm trying 1425
i'm trying to figure it out 16
i'm trying to talk to you 26
i'm trying to concentrate 31
i'm trying to help you 292
i'm trying to sleep 45
i'm trying to study 20
i'm trying to work 25
i'm trying to be nice 16
i'm trying 1425
i'm trying to figure it out 16
i'm trying to talk to you 26
i'm trying to concentrate 31
i'm trying to help you 292