I've been trying Çeviri Türkçe
4,420 parallel translation
- That's what I've been trying to tell you.
- Ben sana anlatmaya çalışıyorum buydu.
I've been trying.
Deniyorum zaten.
I've been trying to find a way to tell you.
Sana söylemenin bir yolunu bulmaya çalışıyordum.
But, it's just, you know, I've been sitting here trying to figure out how the hell I could have screwed this up.
Ama burada oturmuş... bu işi nasıl berbat etmiş olabilirim diye düşünüyorum.
I've been trying to contact you all morning.
Sabahtan beri sana ulaşmaya çalışıyorum.
What? I've been trying to find you, Sam.
- Seni bulmaya çalışıyordum Sam.
I've been trying to reach you, but you're, like, super busy.
Sana ulaşmaya çalışıyordum... -... ama sen inanılmaz meşguldün.
I've been trying to tell you, I'm kind of awesome.
Sana da söylemeye çalışıyordum, ben biraz muhteşemim.
I've been trying to get you.
- Sana ulaşmaya çalışıyordum.
- You know the last six weeks I've been trying to deal with it, and it's just not getting any better.
Biliyorsun son altı haftadır bununla uğraşıyorum ve daha iyiye gitmiyor.
I've been trying to hit that for years.
Yıllardır ona vurmaya çalışıyordum.
Yeah, I've been trying to break her of that.
Bir süredir vazgeçirmeye çalışıyorum.
I've been documenting his whole process and I'm trying to figure out why he's stronger than all the others.
Onun bütün değişim sürecini biliyorum ve nasıl bu kadar güçlü olduğunu anlamaya çalışıyorum.
And that's why I've been feeling so guilty, and texting him and calling him all day and trying to figure out what to do with his birthday.
Gün boyu mesajlar, aramalar doğum gününde ne yapacağıma karar vermeye çalışmak.
I've been trying to stay away from coffee, you know, a little bit healthier.
Kahveden uzak durmaya çalışıyorum. Daha sağlıklı falan.
I've been trying to talk to you about it for a week.
Yaklaşık bir haftadır bu konuyu seninle konuşmaya çalışıyorum.
Can't you see that everything I've done has been about trying to repay him?
Bütün yaptıklarımı, ona olan borcumu ödemek için yaptığımı göremiyor musun?
Well, you know, I know I just called a few days ago, but I've been trying to follow up, see how things are going, if there's anything new.
Bilirsin, bir kaç gün önce aramıştım ama yeni bir gelişme olup olmadığını takip etmeye çalışıyorum.
And I've been trying to make sense of it all.
Bütün bunları anlamaya çalışıyorum.
- I've been trying to, but every time I try to say something, you just talk over me, and you insist that you're right, and it always has to be your way.
Söylemeye çalışıyordum. Ne zaman bir şey söylemeye çalışsam sen araya giriyorsun ve haklı olduğun konusunda ısrar ediyorsun ve hep haklı olduğunu düşünüyorsun.
I've been trying to reach you for the last hour.
Bir saattir sana ulaşmaya çalışıyorum.
I've been up in Seattle, trying to get it together,
Seattle'daydım ve kendimi toplamaya...
Fundamentals are good. I suppose I've been trying to understand the pattern.
- Sanırım hareket tarzını anlamaya çalışıyorum.
10 years I've been trying to get one.
Bu izni almak için 10 yıldır uğraşıyorum.
I've been trying to reach you, sir.
Size ulaşmaya çalışıyordum efendim.
I've been trying to trace the signal being transmitted from the override device.
Komut cihazından iletilen sinyali bulmaya uğraşıyordum.
- I've been trying to tell him.
- Ona söylemeye çalıştım.
I've been trying to talk to you about it for a while now, but...
Bir süredir bu konu hakkında seninle konuşmayı deniyordum ama...
- No, I-I-I... I've been trying to figure out why Laura left.
- Hayır, ben Laura'nın neden beni terkettiğini bulmaya çalışıyorum.
I've just been busy, you know, trying to protect all of humanity from the dark lord.
Meşguldum, bilirsin... tüm insanlığı karanlık prensinden kurtarmaya çalışıyordum.
I've been trying to get a hold of you for a long time now.
Uzun süredir seninle iletişime geçmeye çalışıyordum.
I've been trying to Skype you.
Skype'la seni aramaya çalışıyordum.
I just know Mom and Dad have been trying to move on and it's not like they don't have enough reminders in this town.
Annem ve babam hayatlarına devam etmeye çalışıyorlar. - Sanki bu kasabada yeterince hatıra yokmuş gibi.
- I've been trying to reach you.
- Morse tanrıya şükür ben de seni arıyordum.
I have been trying to call you and Jimmy since yesterday both your cells were off, you know how worried I was?
Dünden beri, seni ve Jimmy'i arayıp duruyorum. ikinizin de telefonu kapalı, ne kadar endişelendim, biliyor musun?
I've been trying to get them to take it down, but apparently it still gets a lot of hits.
O videoyu kaldırmaya çalıştım ama görünüşe göre hala hit.
I ´ ve been trying to get your attention for a while.
Kaç dakikadır dikkatini çekmeye çalışıyorum.
I've been trying to get out of the way, okay?
- Çalışıyorum, tamam mı?
I've been trying to write a piece for my husband, but I don't know where to start. I'd like to use hers as my beginning, and I'll finish the rest.
Ben de kocam için bir şey yazmaya çalıştım ama nereden başlayacağımı bulamadım mümkünse bunu, başlangıç olarak kullanmak istiyorum ve tabi bitirmek de.
I've been trying to pinpoint in my mind what it is about you.
Kafamda sürekli olayının ne olduğunu düşünüyorum.
I've been trying to reach you.
Sana ulaşmaya çalışıyordum.
I've been trying to see you.
Seni görmeye çalışıyordum.
I've been trying to reach her, but her phone keeps going to voicemail, so...
Ona ulaşmaya çalıştım ama telefonu sürekli sesli mesaja geçiyor.
I've been trying to reach you all morning.
Sabahtan beri sana ulaşmaya çalışıyorum.
So listen, man, I've been trying to narrow down a partner, and i think we should talk about getting back together.
Baksana adamım, partnerimi netleştirmeye çalışıyorum da, düşündüm de tekrar bir araya gelmek konusunda konuşmalıyız.
I've been trying for years.
Yıllarca uğraştım.
Hey, uh, Marge, uh, listen, there's something difficult that I've been trying to figure out how to tell you, and, um... it's about, uh, Santa's Little Helper.
Selam, Marge sana nasıl söyleyeceğimi çok düşündüğüm bir şey var... Noel Baba'nın Küçük Yardımcısı ile ilgili.
I've been really nuts trying to get this house, Abs, and I know that's not an excuse, but... meet me tonight for dinner.
Bu bir bahane değil, biliyorum ama... Bu akşam yemek için buluşalım.
Look, I've been trying to ask you something.
Bak, sana bir sey sormak icin calisiyorum.
I've been trying to convert everything to pounds.
Her şeyi pound'a çevirmeye çalışıyordum.
I've been trying to see Mr Selfridge.
Bay Selfridge'i görmeye çalışıyorum.
i've been trying to reach you 68
i've been trying to call you 49
i've been trying to 16
i've been trying to tell you 23
i've been there 404
i've been watching you 106
i've been thinking 800
i've been busy 216
i've been waiting for you 211
i've been there before 31
i've been trying to call you 49
i've been trying to 16
i've been trying to tell you 23
i've been there 404
i've been watching you 106
i've been thinking 800
i've been busy 216
i've been waiting for you 211
i've been there before 31
i've been better 152
i've been 394
i've been thinking about you 59
i've been waiting 117
i've been working 49
i've been looking for you 315
i've been calling you 83
i've been around 39
i've been told 49
i've been calling 45
i've been 394
i've been thinking about you 59
i've been waiting 117
i've been working 49
i've been looking for you 315
i've been calling you 83
i've been around 39
i've been told 49
i've been calling 45