English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ I ] / I've got a family

I've got a family Çeviri Türkçe

302 parallel translation
I've taken care ofher for six years... but I've got a job in Frankfurt now - a rich family - and I can't be bothered with her anymore,
6 yıldır ona ben bakıyorum ama şimdi Frankfurt'ta bir iş buldum. - Zengin bir aile. - Ve artık onunla canımı sıkamam.
Please, father, I've got a family.
Lütfen peder, bir ailem var.
I've got a family.
Bir ailem var.
I've got a family interest in that mine.
O madende aile çıkarım var benim.
Now, I've got responsibilities... a wife in England, a family, an important job.
Sorumluluklarım var, İngilterede bir karım var.
I've got a family Marshal.
Benim de bir ailem var.
I've got a family to support, you know that.
Biliyorsunuz bakmam gereken bir ailem var.
I live in New York, and I got a baby that's new in the family.
Ben New York'ta yaşıyorum ve bebeğimiz doğdu.
- I've got a family back home!
- Ülkemde bir ailem var!
That I've got to observe, Mike with a family.
Bunu görmek isterim doğrusu, Mike ve aile.
- Our campaign against the enemies of the public peace... is gaining momentum. I've got a part in The Family.
Aile'nin bir parçasıyım.
Bet you don't know, I've got a family. I've got three children!
Üç çocuğum var!
I've got an officer with a family.
Ailesi olan bir müfettiş söz konusu.
- I've got a family.
- Bir ailem var.
My family's got a chicken farm and every time I did something on it, I nearly died.
Ailemin tavuk çiftliği var ve oraya her gidişimde neredeyse ölüyordum.
Well, I'd just like to say, my lord, that I've got a family a wife and six kids and I hope very much you don't have to take away my freedom because...
Söylemek istediğim, lordum, bir ailem var bir karım ve altı çocuğum var ve özgürlüğümü elimden almayacağınızı umuyorum çünkü...
I got a family. I got two kids, so that... - And that makes it difficult.
Bir ailem, iki çocuğum var ve bu işleri biraz zorlaştırıyor.
For all I know, I've got a family to take care of by now.
Biliyorum ki, bakılması gereken bir ailem var.
- but I also know you got a family and kids...
-... ama bir ailen ve çocukların da var.
I've got a family :
Bir ailem var.
I've got a family and employees.
Ailem ve çalışanlarım var.
- It's business, and I got a family.
- Bu iş ve bir ailem var.
I've got a family!
Benim bir ailem var!
I don't care what I do in this family, but I've got to be a part of it.
Ne yaptığım umrumda değil, bir parçası olmak istiyorum.
I've got a family of me own now and its all perfectly legal
Şu an kendime ait bir ailem var. Son derece yasal bir aile.
I've got a family emergency.
Acil bir aile problemim çıktı.
I've got a family waiting.
Ailem beni bekliyor.
I've got imagination and I like music, and these geese are like a family, they go in and out, they... they're really together, playing, they do things all the time, and they...
Hayal gücüm var ve müziği seviyorum, ve bu kazlar aile gibi, geliyorlar gidiyorlar, onlar onlar hep beraber, oynuyorlar, hep bir şeyler yapıyorlar, ve onlar...
You ´ ve got a lovely family, and I ´ m a goddamn amalgam!
Senin harika bir ailen var, ve ben kahrolası bir amalgamım.
I GOT A WIFE AND A FAMILY I'M NOT WITH, DICKY, BUT YOU DON'T HEAR ME COMPLAINING. [VIDEO GAME SOUND EFFECTS]
Benim bir eşim ve ailem var sana katılmıyorum, Dicky, ama beni yakınırken duymuyorsun.
I mean, they're a prominent family and they've got interests worldwide.
Dünya çapında tanınan seçkin bir aile.
I got a wife and family.
Bir karım ve ailem var.
I've got a family to feed, man.
Bakmam gereken bir ailem var.
I've got a family helping.
Bir ailem var.
I " ve got a family at home!
Evde bir ailem var!
I know you're this career-fiend, but I've got a wife and family.
Kariyer düşkünü olduğunu biliyorum, ama benim karım, çocuğum var.
I've got a family!
Benim bir ailem var.
I got a house family there.
Orada bir evim ve ailem var.
I please the boys upstairs, I got people to try a new restaurant, and I've helped a struggling immigrant family who came to these shores 12 years ago with little more than a dream, a few recipes and a wok.
Tanrım, yukarıdakileri memnun ediyorum, yabancıların restoranının iş yapmasını sağladım. En önemlisi de 12 yıl önce buraya gelen yardıma muhtaç göçmen bir..... aileye yardım ettim. Ellerindeki tek şeyin hayalleri bir kaç tarif ve vok tava olduğu bir aileye.
Please! I've got a family, children!
Bir ailem, çocuklarim var!
I'm Jerry Lovell. I've got a family practice over in Robbinsville
Robbinsville'de aile hekimiyim.
That's fine for the papers, but I've got a family to feed.
Bu gazeteler için iyi, fakat bakmam gereken bir ailem var.
I've got a nice house, a little garden and a family that loves me.
Güzel bir evim, küçük bir bahçem ve beni seven bir ailem var.
I've got a large family.
- Büyük bir ailem var.
This seems like a nice soiree, but I've got a family situation.
Güzel bir parti ama bir sorunum var.
I've got a family outing.
Benim bir ailem var.
I got a wife and a family.
Bir karım ve ailem var.
I've got a family history.
Bütün ailem böyle.
I've got a bit of a family emergency.
Ortada acil bir aile meselesi var.
I've got a family.
Benim bir ailem var.
Besides, I've got a family to support.
Ayrıca, desteklemem gereken bir ailem var.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]