I've got to admit Çeviri Türkçe
137 parallel translation
I have to admit, it sounds impossible but we've got to do it.
Bu imkansız görünüyor, kabul ediyorum, ama... başka şansımız yok.
And I got to admit I'm none too catty at runnir The Furies myself.
Ve The Furies'te hain barındırmamaya söz verdim.
It's a sin and a shame, but I've got to admit it, I am.
Bu bir günah ve çok yazık, ama sanırım kabullenmeliyim, aşığım.
That's what I felt, but... I've got to admit I'm beginning to think there's something... to this education bit, too.
Ben de öyle düşünüyorum, ama... itiraf etmeliyim, şu eğitim konusu... kafamı kurcalamaya başladı.
But you've got to admit that as the only doctor in town... I have a certain interest in what we might call "the municipal state of health."
Ama kabul etmelisiniz ki, kasabanın tek doktoru olarak... kasaba halkı üzerinde tedirginlik oluşturduğunuz kanısındayım.
You've got a lot of Cupid in you but, I must admit, Cupid picked a strange place to hide.
Senin içinde bir çok Aşk Tanrısı var ama, itiraf etmeliyim ki, Aşk Tanrısı saklanmak için garip bir yer seçmiş.
I've got to admit something.
- Tamam kabul ediyoruz.
And if I've got to admit it, the best handler too.
- Şunu kabul etmeli en iyi köpek yetiştirici.
I know I got no call to ask for much... but even so, you've got to admit, you ain't dealt me no cards in a long time.
Fazla bir şey istemeye hakkım yok ama sen de kabul et, uzun zamandır bana hiç şans vermedin.
Since everyone says that it's my fault I've just got to admit it
Madem herkes yanlış yaptığımı düşünüyor ithamları boşa gitmesin dedim!
I've got to admit, though, he's saved our hide a lot of times.
Ama kabul etmeliyim ki, birçok defalar hayatımızı kurtardı.
I got the feeling that you wouldn't be so expansive, you wouldn't be so quick to admit all this, if you didn't have diplomatic immunity.
Fakat öyle bir duyguya kapılıyorum ki, siz bu kadar rahat olmazdınız ve bütün bunları çabucak kabullenmezdiniz, eğer diplomatik dokunulmazlığınız olmasaydı.
Honey, I've got to admit they've gone to an awful lot of trouble to try to make you believe this whole thing.
Tatlım, kabul etmeliyim ki seni bunlara inandırmaya çalışmalarına bakılırsa, başları çok büyük dertte olmalı.
I've got to admit, your disguise is nearly perfect.
Kendini gerçekten çok iyi gizliyorsun.
I'm not being harsh on you But you got to admit that you've lost
Seni kırmak istemem ama... kabul et, kaybettin!
I must tell you that it takes a lot for a man to admit where he got it from and how he got it.
Bir insan için nereden geldiği... ve nasıl geldiğini itiraf etmek epey zaman alır.
I've got to admit the truth.
İtiraf etmem gerek.
OK, I still live with my parents, which I admit is both bogus and sad, but I've got an amazing cable access show, and I still know how to party.
Hala ailemle yaşıyorum, kötü ve üzücü olduğunu itiraf ediyorum, fakat harika bir kablolu yayında şovum var, ve hala eğlenmesini biliyorum.
Well, I've got to admit, the hotel deal threw me a little.
İtiraf etmem gerekir ki ; otel olayı beni biraz ürküttü.
I've got to admit it, Selma... he's a once-in-a-lifetime catch.
Kabul etmeliyim ki, Selma O, hayatta bir kere yakalanacak olan fırsatlardan biri.
Yes, I'll admit they're getting scared, but they've got no cause to be.
Korkmaya başladıklarını kabul ediyorum ama sebepsiz yere korkuyorlar.
I love out-scooping you, I have to admit, but... I've got my whole life in front of me, and... to tell you the truth, this whole thing just got too much.
İtiraf etmeliyim, seni atlatmayı seviyorum ama önümde uzun bir hayat var ve doğruyu söylemek gerekirse tüm bunlar artık fazla geldi.
Well, I've got to admit, there are some oddities to her story.
İtiraf etmeliyim ki, anlattıklarında bir gariplik var.
I mean £ ¬ you've got to admit £ ¬ your father's making a Iot of noise... and your mother is a bit of a meddler.
Demek istediğim sende kabul ediyorsunki baban çok ses yapıyor... Ve annende herşeye birazcık burnunu sokuyor.
Reverend, I've got to admit. This doomsday warning has me just a smidge twitterpated.
Rahip, bu kıyamet günü uyarısının beni telaşlandırdığını itiraf etmeliyim.
I have to admit I've got some betrayal issues.
Kabul etmeliyim ki ihanet sorunlarım var.
Besides, you're right, I've got to admit that seeing you getting mixed up, is funny.
Ayrıca, sen haklısın, kabul etmeliyim ki senin ortalığı karıştırdığını görmek, eğlenceli.
Well, as much as I hate to admit it they've got a point.
Bunu söylemek hiç hoşuma gitmiyor ama hakları var.
I met with their cartoon editor and I got him to admit that that cartoon made no sense.
Karikatüristlerin editörü ile tanıştım ve ona karikatürün saçma olduğunu kabul ettirdim.
I hate to be the one to tell you this but sooner or later you've got to admit defeat.
Bunu söylemekten hiç hoşlanmıyorum ama er ya da geç yenilgiyi kabul etmelisin.
I've got to admit it, you've done wonders.
Onun üzerinde harikalar yaratığını iftiraf ediyorum.
I've got to admit, you were right about these people.
Kabullendim,... bu insanlar konusunda haklıydın.
I admit it sounds strange... but you've got to trust me.
Kulağa garip geldiğini kabul ediyorum ama bana güvenmek zorundasınız.
You know, I've got to admit, I don't even know what a Martini set looks like.
İtiraf etmeliyim ki martini seti neye benziyor onu bile bilmiyorum.
" Dear John it's been six weeks since your last letter and as much as I hate to admit it, you've got me worried.
" Sevgili John son mektubun üzerinden altı hafta geçti her ne kadar kabul etmekten nefret etsem de, sanırım seni merak ettim.
I got to admit I half expected to come home, and our stuff would be gone, and we'd owe somebody a lot of money.
İtiraf etmeliyim ki bir yanım eve geldiğimde eşyalarımızın gideceğini ve birilerine para borçlu olacağımızı düşünmüştü.
I've got to admit it looks pretty good.
- İtiraf edeyim, çok güzel görünüyor.
- At least I've got the balls to admit it.
Muhtemelen hala da zayıfım, ama en azından bunu kabullenecek kadar taşaklıyım.
I've got to admit, you can really shake it.
Kabul etmeliyim, bu işten gerçekten anlıyorsun.
- I've got to admit you look wonderful.
- Mükemmel olduğunuzu itiraf etmek zorundayım.
I've got to admit, that there were times when I thought :
Şöyle düşündüğüm zamanlar olduğunu itiraf etmeliyim :
And I've got to admit you got some stones on you.
Kabul etmeliyim ki, işi biliyorsun.
I mean, you've got to admit... it don't make sense to ace this motherfucker after he done testified.
Sende kabul etmelisin ki kimlik tespiti yaptıktan sonra bu hale gelmesinde bir şey var.
And I'm not gonna admit that you got Barbara Novak to fall in love.
Ve Barbara Novak'ı kendine aşık ettirdiğini kabul etmeyeceğim.
I got to admit, you and my father played me brilliantly.
İtiraf etmeliyim ki, sen ve babam beni çok iyi kandırdınız.
Charlie, I've got to admit, I never thought I'd see the day when you'd be hosting a family Thanksgiving.
Charlie, itiraf etmeliyim ki....... günün birinde aile içinde bir Şükran Günü yemeği düzenleyeceğin hiç aklıma gelmezdi.
I've got to admit those lamps were shocking.
Lambaların şok edici olduğunu itiraf ediyorum.
I've got to admit, it's almost unheard of.
İtiraf etmeliyim ki bu duyulmamış bir şey
I've got to admit, boss... The expression on his face was priceless.
itiraf etmeliyim ki, patron... onun yüzündeki ifadesi paha biçilemezdi
Okay, okay, moving on. All right, I've shot a lot of people on my time and I got to admit, that whole belly button thing makes me nauseous, too.
Tamam, tamam, bi'saniye. ben de eskiden bir sürü insan vurdum ama kabul etmeliyim, o göbek hızması olayı benim de biraz midemi bulandırdı.
I mean, look, I admit it's a long shot, but we've got to at least try.
Biliyorum, uzak bir ihtimal ama en azından denemeliyiz.
i've got this 271
i've got your back 60
i've got you 463
i've got you covered 19
i've got 661
i've got it 1049
i've got an appointment 28
i've got to 132
i've got an idea 313
i've got a headache 42
i've got your back 60
i've got you 463
i've got you covered 19
i've got 661
i've got it 1049
i've got an appointment 28
i've got to 132
i've got an idea 313
i've got a headache 42
i've got your number 23
i've got to go 756
i've got a car 16
i've gotta go 294
i've got nothing to lose 16
i've got this one 21
i've got a job 38
i've got a family 22
i've got one 130
i've got her 83
i've got to go 756
i've got a car 16
i've gotta go 294
i've got nothing to lose 16
i've got this one 21
i've got a job 38
i've got a family 22
i've got one 130
i've got her 83