English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ I ] / I've got to get back to work

I've got to get back to work Çeviri Türkçe

61 parallel translation
Dad, I wanted to stop on the way back, but time got so short and I've got to get to work.
Baba, dönüşte uğrayacaktım, ama zaman çok azdı. İşe dönmek zorundayım.
Well, I've got to get back to work.
İyi, işime geri dönmeliyim.
I've got to get back to work.
Paris'te iyi vakit geçir. İşe dönmem gerekiyor.
I've really got to get back to work.
İşe geri dönmeliyim.
I've got to get back to work.
İşe geri dönmeliyim.
- I've got to get back to work.
- İşe geri dönmem gerek.
I've got to get back to work.
İşe geri dönmem lazım.
I've got a lot of work to do before I get back to Jimmy.
Jimmy ile görüşmeye gitmeden önce yapılacak bir sürü işim var.
You know, I would, but I've got to get back to work.
Biliyorsun, isterdim, Ama işe dönmem lazım.
You know, I've got to get back to work.
Aslında, benim işimin başına dönmem lazım.
I went to the store yesterday'cause we was outta some things and he got home from work early before I could get back.
Dün bir şeyler almak için markete gitmiştim. İşten erken çıkmış ve ben dönmeden önce eve gelmiş.
I got to get back to work and... looks like your truck is ready.
İşe geri dönmek zorundayım ve görünüşe göre araban hazır.
As long as you don't get caught. I've got to get back to work.
Yakalanmadığın sürece.
I've got to get back to work soon.
Editörümle buluşacağım. Yakında işe geri dönmek zorundayım.
- I've got to get back to work.
- Gelemem. İşe dönmeliyim.
Listen, I really gotta get back to work, and since you got your TV Guide and,
Dinle, ben gerçekten işime dönmeliyim, ve Tv Rehberini bulduğuna göre...
- Excuse me. Excuse me, I've got to get back to work.
Affedersin, işime geri dönmem lazım.
That's really sweet of you. but... I've got to get back to work.
Çok şekersiniz ama... İşe dönmek zorundayım bayan.
I've got to get back to work.
- İşe geri dönmem lazım.
- I've got to get back to work, Charlie.
- İşimin başına dönmem gerek, Charlie.
Yeah, I better get back to work, Boss'll wonder where l've got to,
Evet, işe dönsem iyi olur. Patron nerede olduğumu merak etmiştir.
I've got to get back to work.
- İşe gitmeliyim.
I've got to get back to work.
İşe gitmem gerek.
Now come on, baby, I've got to get back to work.
Haydi hayatım. İşe dönmen gerekiyor.
But I have a girlfriend, And I've got to get back to work.
Ama benim bir kız arkadaşım var ve işe dönmem gerekiyor.
I've got to get back to work.
İşe dönmem gerek.
I've got to get back to work now.
Artık işimin başına dönmem lazım.
I've got to get back to work.
Seninle tanışmak büyük zevkti.
Look, we've got to get back to work, I'm afraid.
Bak, korkarım artık işe dönmeliyiz.
I've got to get back to work.
Evet.
Took longer choosing the cake than you did here. He's got a lot of work to do, and I've gotta get back to Evan...
Evet.İyi.Konuşmak iyi fikir.
- I've got to get back to work.
- Benim işe dönmem lazım. - Tamam.
- You've got to get maureen back here to work.
- Maureen'i işe geri almalısınız.
I've got to get back to work. I'm sorry.
Üzgünüm, gerçekten işe dönmem gerek.
Um, I've got to get back to work, but it's not like you need me there anyway.
İşe dönmem gerekiyor, ama zaten orda bana ihtiyacınız olmaz değil mi?
But I've got to get out of island mode and back into work mode.
Ama ada modundan çıkıp iş moduna girmeliyim.
I've got to get back to work but we'll meet here at 11 then, please!
Şimdi işe dönmeliyim, saat 11'de burada buluşalım, lütfen!
You got to get back to work and then I have to get back to work, too, all right?
İşinin başına dönmelisin ve ben de işimin başına dönmeliyim değil mi?
Maybe if she just said, "dad, I've got to get back to work." - Yeah. - ( Knocks )
Bence "Baba, benim artık işe gitmem lazım." demeyi denesin.
I've got to get back to work.
İşimin başına dönmem lazım.
I've got to get back to work.
İşe dönmem gerekiyor.
Look, I've got to get back to work.
İşe geri dönmem gerekiyor.
Yeah, I've got to get back to work.
Evet, İşe geri dönmem lazım.
Listen, I've got to get back to work here, but I love you, okay?
Dinle, burada dönmem gereken işler var, ama seni seviyorum, tamam mı?
I've got to get back to work. Here you go.
İşe dönmem lazım benim, al bakalım.
I've got my own work to get back to.
Yapmam gereken kendi işim var.
I've got to get back to work.
İşe dönmek zorundayım.
Frankie and I got to get back to work, Pop. Sorry.
Frankie ve ben işe geri dönmeliyiz baba, üzgünüm.
( clatters ) Okay, I've got to get back to work.
( clatters ) Tamam, ben işe geri almak lazım.
I, uh... well, I had some, uh... I had some family issues here, and I, um... I couldn't get back to work, and they... well, I got laid off.
Benim... burada biraz aile sorunlarım vardı, ve ben... işe geri dönemedim, onlar... bana yol verdiler.
I've got to get back to work anyway.
Benim de işe dönmem gerekiyor zaten.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]