I've got you covered Çeviri Türkçe
78 parallel translation
I've got everything covered, but in case something does go wrong and I can't make the payoff myself, the cards will identify you to whoever I send with the money.
Her şeyi ayarladım. Ama bir terslik olur da ödemeyi ben yapamazsam parayı gönderdiğim kişiler sizi bu kartlarla tanıyacak.
Even if you forget I've done so much for you, you must remember I covered for you and got injured.
Senin için yaptığım onca şey bir yana yaralandığında yaralarını sardığımı da mı unuttun?
- But I guess you've already got that covered.
- Ama galiba sen zaten üzülüyorsun.
I think you've pretty much got it covered there.
bir bayan aramak konusunda, bence olayi tamamen cözmüssün.
I hope you've got a new angle, because it's all pretty much been covered.
Umarım artık bakış açın biraz değişmiştir. Çünkü hemen hemen herşey bitti.
I'm telling you, I've got it covered.
Sana söyledim kontrolüm altında.
- I hope you've got everything covered.
- Her şey sigortalıdır umarım.
I've got you covered.
Üstünü örttüm.
I've got you covered in this town.
Bu şehirde sana her kapıyı açarım.
I've got you covered Trix.
Ben içkini hazırladım Trix.
They've got you lying next to the body, covered in blood, and now that they I.D'ed the victim they also have motive.
Seni kanlı cesedin yanında yakaladılar. Kurbanı teşhis ettikleri için ellerinde sebep de var.
I've got this covered. - What's wrong with you?
- Neyin var senin?
Yeah, and as far as the play date, you know, I got it covered.
Evet, ve oyun gününü de ben halledeceğim.
I've got you covered.
Ben seni korurum.
I've got you covered.
Senin arkanı kollarım.
I've got you covered with my phaser-slash-cell phone.
Seni cep telefonlu lazer silahımla haklarım.
I told you not to bother with that, I've got it covered.
Sana söylemiştim bunaları kafana takma diye.Ben herşeyi hallettim.
- could you please... - i've got it covered, chief.
- Bay Baxter, başlıyoruz.
- I think we've got you covered.
- Sanrim aradigini hersey bizde var.
and michael says you've only got one of those covered, so I'm gon'help you with the other two.
Michael bunlardan sadece birinde iyi olduğunu söyledi. Ben sana diğer ikisinde yardım edeceğim.
She can probably teach you how to give a great hummer, but I'm guessing you've got that covered.
Muhtemelen sana alet yalama tekniklerini öğretir ama tahminimce sen zaten biliyorsundur.
I've got you covered!
Arkanızı ben kollarım.
- What do you mean? - I've got this covered.
- Ben hallederim.
- Thank you, Jack, but I've got this covered.
- Teşekkürler, Jack ama durumu ben hallediyordum.
chocola I also got chocolate - covered pretzels in case you like sweet and salty together.
Ayrıca çikolata kaplı Pretzel aldım belki tatlı ve tuzluyu birarada seviyorsundur.
I've got you covered.
Seni idare ederim.
Come out now. I've got you covered.
Şimdi çık, seni koruyacağım.
Oh. You moving there? I've got us covered.
- Yapılacaklar ve yapılmayacaklar listesini çıkardım bile.
I've got you covered.
Seni koruyacağım.
I've got you covered like a Chenille blanket.
Sizi kaz tüyü yorganla örter gibi saklayacağım.
- Mom, I told you I've got this covered.
Anne, bunu halledeceğimi söylemiştim sana.
You go see frances and I'm gonna stay here, and I've got it all covered.
Sen, Frances'i görmeye git. Ben burada kalacağım. Her şey kontrolüm altında.
I've got you covered!
Sizi koruyorum.
I got you. I've got you covered.
Dermanın bende.
I've got you covered. There's your ride right there. Hey, Edwin.
Ben halledeceğim işte Hey, Edwin.
And it's gonna be a long night, so I got you some energy drinks and some chocolate-covered espresso beans and the book Freedom by Jonathan Franzen.
Uzun bir gece olacak bu yüzden sana enerji içeceği ve çikolatalı espresso aldım. Ve Jonathan Franzen'in kitabı "Özgürlük".
Hey, like if you need counseling, I've got you covered.
Danışmanlığa ihtiyacın varsa ben hallederim.
Like I told you yesterday and the day before that, and the day before that, I got it covered.
Dün, ondan önceki gün ve ondan da önceki gün söylediğim gibi içkileri halledeceğim.
It appears that you've got this covered, so I'm gonna go and take a little look.
Sanırım siz devam ettireceksiniz ben de izninizle dışarıya göz atayım.
I only had two hours, but I think I've got you covered.
- Ne? Sadece iki saatim vardı ama sanırım hallettim.
Well, I think you've got it covered, Mr. Callen.
Bence gayet de üstesinden geldiniz Bay Callen.
'Cause if you do, I've got this covered.
Gideceksen git, ben hallederim.
I've got you covered, just go!
Yürü! Ben seni korurum.
I've got you covered.
Seni korurum.
We've got this covered. No, you- - you got it covered, but I'm just stuck on the sidelines, pretending to understand the rules, and... No.
- Halledeceğiz bunu.
Calm down. I've got you covered.
Ben hallederim.
I appreciate you taking an interest in Jane's life, but I've kind of got it all covered.
Jane'in hayatı ile ilgilenmen beni gerçekten mutlu ediyor ama pek anlamıyorum.
I've got you covered.
Ben seni koruyorum.
I've got you covered.
Arkanızı kollarım.
I always worry when you say you've got it covered.
Ne zaman "hallederim" desen endişeleniyorum.
I mean, there's the "knowing stuff" part- - and you've got that covered- - and then there's the making connections.
Yani, birşeyleri bilme kısmı var- - ki sen bunu zaten yapıyorsun- - bir de bağlantıyı kurma kısma
i've got this 271
i've got your back 60
i've got you 463
i've got 661
i've got an appointment 28
i've got it 1049
i've got to 132
i've got a headache 42
i've got an idea 313
i've got to go 756
i've got your back 60
i've got you 463
i've got 661
i've got an appointment 28
i've got it 1049
i've got to 132
i've got a headache 42
i've got an idea 313
i've got to go 756