English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ I ] / I've heard of it

I've heard of it Çeviri Türkçe

808 parallel translation
I'm sure he was asking others about you. He must've heard of it from someone else.
Son zamanlarda seninle ilgili birçok söylenti dolaştığı için öğrenmiştir.
Well, I've never heard of a gin and tonic before, but I think it's gonna be really big.
Cin ve toniği daha önce hiç duymamıştım ama meraklısı olacağım sanırım.
I've heard about you for years, and I'm getting pretty sick of it.
Yıllardır sizinle ilgili şeyler duyuyorum, artık canıma tak etti.
Come to think of it, I've just heard from a friend of mine in Germany.
Geçenlerde Almanya'daki bir arkadaşımdan duymuştum.
It seems I've heard of you.
- Sizden bahsetmişlerdi sanırım.
And yet knowing that I'd heard it you planned this way of escape.
Ve duyduğum anda anladım ki kaçış yolu olarak burayı planlamıştın.
Yes, but I've never heard of anybody who's seen it, unless he heard he was going to see it
Evet ama onu izleyeceğini duymadıkça onu izleyen birini daha önce duymadım.
There's folks hereabouts swear they seen corpse lights round the old greenhouse and heard'em wailing like lost souls in the lime rock, yeah, I want no part of it.
Oranın halkı yakında eski sera çevresinde cansız ışıklar gördüklerine ve kireç kayanın içinde kayıp ruhlara benzer sesler duyduklarına yemin ederler, evet, bunun bir parçası olmak istemem..
Yes. Well, I've heard of such things... but I've never come across it before... not since I was a little boy... and wished for what I wanted for Christmas and got it. McKAY :
Evet.
- I've heard of it.
- Bunu duymuştum
Suddenly I was running. Then I heard something beating over my head. It was a great pair of wings.
Birden koşmaya başladım, sonra başımın üstünde bir ses duydum dev bir çift kanattı beni kovaladılar ve neredeyse yakaladılar, tepenin yamacına varmıştım.
I've heard of it.
Ben de duymuştum.
Well, it's the first I've heard of it.
- Bunu ilk defa duyuyorum.
I heard what happened today, So I came up to tell you It can be the happiest day of your life.
Bugün olanları duydum ve sana söylemeye geldim.
I've heard about it, though, of course, I've never been.
Tabi hiç gelmemiş olsam da adını duymuştum.
Yes, I've heard of it.
Evet, duymuştum.
I've heard of beginner's luck, but I didn't know it could be this good!
Acemi şansı diye bir şey duymuştum ama bu kadar iyi olabileceğini bilmiyordum.
I don't think I've heard of it.
Daha önce duyduğumu hiç sanmıyorum.
This may be old stuff, tossing'messages off in bottles and setting''em adrift, but I've heard of it workin'.
Notlar yazıp şişelerle suya atmak eski bir yöntem olabilir ama işe yaradığını duymuştum.
I heard a song that impressed me very much, and it's the kind of a song we snap our fingers and clap our hands, and I want you to come along with me. We'll have a little fun.
Parmaklarınızı şıklatıp, ellerinizi çırpın ve bana katılın ki biraz eğlenelim.
It's the first I've heard of it.
- Ben ilk kez duyuyorum.
It's the first I've heard of it, too. Charlie.
Ben de ilk defa duyuyorum.
But in every case I've ever heard of... it's taken years to produce the deformity.
Fakat hiç bir vakada böyle bir şey duymadım. Bozulmanın gerçekleşmesi yıllar alır.
Well, I've heard of giantism, but I've never seen it produced.
Devliği daha önceden duymuştum ama yapılabildiğini bilmiyordum.
Yes, I've heard of it.
- Duymuştum.
But wouldn't it be safer if I just fell down a well... and was never heard of again?
Ama bir kuyuya düşseydim ve bir daha benden haber alınmasaydı daha güvenli olmaz mıydı?
But it's the first I've heard of it and I'm sure it's the first Sears has, too.
Bunu ilk kez duyuyorum ve sanırım Sears da öyle.
In over 30 years of intelligence work I've never heard of anything like it.
Otuz yıldır haber alma işindeyim, şimdiye dek böyle bir şey duymadım.
I suppose... actually it's been coming on for quite a long time... and some of our friends haven't heard about it yet.
Açıkçası buraya geleli çok olmadı ve daha bazı arkadaşlarının bunu öğrendiğini sanmıyorum.
I've never heard of it.
- Luna mı? Hiç duymadım.
I've heard of it.
Orayı duymuştum.
- I've never heard of it failing.
- Başarısız olduğunu hiç duymadım.
It is the Italian neighborhood. I've never heard of it.
Hiç bilmiyorum, uzak bir yer mi?
I've never heard of it.
Orayı hiç duymadım.
It's about the dreamiest thing I've ever heard of!
Şimdiye kadar duyduğum en hülyalı şey!
But, on the other hand... I've heard it also said... confidentially... that he is a former Lord of the British Admiralty.
Ama öte yandan yine aramızda kalacak İngiliz Donanması'nın eski bir amirali olduğunu da duydum.
I've heard tell of your beauty, but I see... no words were equal to it.
Güzelliğinizden bahsedildiğini duydum, ama hiç bir kelime.. gördüğüme eş değer değil.
- I've heard of it.
- Hakkında konuşulduğunu duymuştum.
I've never heard of it.
- Böyle bir ada bilmiyorum.
That's the first I've heard of it.
Bunu ilk defa duyuyorum.
And you said it and I heard it, and there's nothin'left for you to do but get out of my sight, hear?
Sen söyledin, ben duydum ve senin için defolup gitmekten başka bir seçenek kalmadı, anladın mı?
I've never heard of it?
Böyle bir şeyi hiç duymadım.
I don't think you've ever heard of it.
Sanırım ismini hiç duymadınız.
Uh, how do you know I've never heard of it?
Hiç duymadığımı nereden biliyorsunuz?
I've never heard of it.
Hiç duymadım.
I've never heard of it.
Bunu hiç duymamıştım.
I've never heard of it before.
Daha önce hiç duymamıştım.
- I've heard of it.
- Biliyorum.
And it's the first sense I've heard in all this part of Texas.
Ve ben tüm bu Texas'da ilk defa bu hissi duydum.
I've heard of it, but...
Duymuştum. Uydurma bir hikaye değil mi?
I've heard of it for some time.
Bir süre önce olanları duymuştum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]