English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ I ] / I've seen him around

I've seen him around Çeviri Türkçe

81 parallel translation
I don't think I've seen him around before.
Onu daha önce buralarda gördüğümü sanmıyorum.
Many's the time I've seen him walking around here, blind as he was, with Andre.
Çoğu zaman onu dışarıda yürürken görürdüm. Kör olduğu için Andre ile.
Well... Just recently I heard from some of the boys that they've seen him and her going around together.
Şey... bazı çocuklardan duyduğuma göre Yoh'u, yanında o kadınla gezerken görmüşler.
Yet I've never seen him around
Ama daha henüz onu görmedim hiç
I've been around Joe all afternoon. I haven't seen him do one smart thing yet.
Bütün öğleden sonra Joe ile didim, ama bir tek akıllı hareketini bile görmüş değilim.
In the village, I've seen him turn around when a nut was cracked behind him.
Köyde, arkasındaki biri bir ceviz kırdığında onun döndüğünü görmüştüm.
Yeah, I've seen him around.
- Rastlamıştım.
He works for the hotel. I've seen him around.
Otelde çalışıyor, daha önce görmüştüm.
I've seen him around town.
Onu şehirde görmüştüm.
I've never seen him around.
Daha evvel onu buralarda hiç görmemiştim.
i've seen him hanging around here a lot.
Onu burada görmüştüm.
I've seen him around.
Üste gördüm.
I've never seen him around myself.
Onu hiç buralarda görmedim.
Yeah, I've seen him around.
Görmüşlüğüm var.
I've seen him around.
Buralarda görmüştüm.
I've never seen him do any work around here.
Onu burada hiç bir iş yaparken görmedim.
I've seen a bit of him around.
Kısmen.
I've seen him around, but not with anybody that's trouble.
! Başbelalarıyla takılırken hiç görmedim onu.
I've seen him slap Michael around.
Michael'a tokat attığını gördüm.
And I've seen him around the office. I gotta say, I don't see the slightest resemblance.
Ve onu ofiste de görüyorum. Hiç bir benzerliğiniz olmadığını söylemeliyim.
I've seen the way you two look at each other. With him up and around,
Birbirinize nasıl baktığınızı ve senin ona nasıl baktığını gördüm,
I just haven't seen him around, so I was worried.
Etrafta görmedim ve meraklandım.
Yeah, I've seen him around.
Evet, Bu çevrede onu görmüştüm.
- Oh, God, I think I've seen him around.
- Tanrım, sanırım bir kere görmüştüm.
We ain't seen Benny around in a while and we miss him.
Benny'i bir süredir göremedik ve onu özledik.
I've seen him around.
Onu buralarda gördüm.
I've seen him around.
Onu gördüğüm oluyor.
I've seen him around a few times.
Marcy bana gösterdi. Daha önce birkaç kez görmüştüm.
Looked around and I can't find him... I haven't seen him.
Her yere baktım ve bulamadım... Onu görmedim.
I've seen him a couple of times walking around.
Onu bikaç defa etrafta dolaşırken gördüm.
I've seen him 22 and walking around.
L've onu 22 gördüm ve dolaşıyor.
Yeah, I've seen him around. Got caught in a tent last night with Annie from the grog booth.
Dün gece bir çadırda içki standından Annie'yle yakalanmış.
Oh, he says he believes in art. But all I've seen him do is dribble his own blood on a canvas and smear it around with a stick.
Ah, söylediğine göre sanata inanıyor ama yaptığı tek şey bir bezin üzerine kanını damlatmak ve bir sopa ile onu yaymak!
Oh, he says he believes in art, but all I've seen him do is dribble his own blood on a canvas and smear it around with a stick!
Ah, söylediğine göre sanata inanıyor ama yaptığı tek şey bir bezin üzerine kanını damlatmak ve bir sopa ile onu yaymak!
I've seen him around- - he's usually looking for Michael.
Buralarda görürüm- - Genelde Michael'la takılır.
I've never seen him around.
- Onu hiç görmedim.
I've seen him around.
Civarda görüyorum onu.
I mean, I've seen him around.
Yani onu arada bir görüyorum.
I've seen him around here a number of times
Buralarda olmalı.
Especially since I've seen him around town, and he's still blue.
Aslında onu kasaba civarında gördüm ve hâla maviydi.
I've seen him around.
Onu çevrede görmüştüm.
And get this, when I asked him how he got the body across the floor without being seen, dave told me he took the dead guy's arm, put it around his shoulder, and walked him out.
Ve şunu dinle, görünmeden nasıl olup da cesedi o dükkana taşıdığını sorduğumda, Ölü adamın kolunu alıp omzuna attığını, böylece onu yürüterek götürdüğünü söyledi.
I've seen him around.
Arada sırada görürdüm.
I'D SEEN HIM AROUND AT YOUR BALLGAMES, AT THE PARK.
Onu senin maçlarında ve parkta gördüm.
No, but I've seen him before around the building.
Hayır ama bina etrafında daha önceden görmüştüm.
I've seen him around.
Onu daha önce de gördüm.
I don't suppose you've seen him around lately, have you?
Son zamanlarda onu görmüş olamazsın değil mi?
I've seen him around, but...
Pek değil.
I've never seen him work this hard to keep one around.
Ama onu daha önce hiç böyle sıkı çalışırken görmemiştim.
I've never seen him without wax number around his neck.
Boynunda balmumu sayıları olmadığını hiç görmedim.
I've seen him around town here and there, but that's it.
Orada burada görmüşlüğüm var ama hepsi o kadar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]