I couldn't agree with you more Çeviri Türkçe
106 parallel translation
- Do you agree with his use of the past tense? - I couldn't agree more.
- Geçmiş zaman kullanmasına katılıyor musunuz?
Yeah, I couldn't agree with you more, but...
Evet, kesinlikle sana katılıyorum ama...
I couldn't agree with you more.
Bundan daha fazla katılamazdım.
I couldn't agree with you more.
Kesinlikle size katılıyorum.
I couldn't agree with you more! Your obscenity is beyond human...
Senin müstehcenliğin... insanın ötesine...
I couldn't agree with you more.
Ha, size katılıyorum, Şerif. Her kelimesine.
I couldn't agree with you more.
Bu noktada size katılamıyorum.
I couldn't agree with you more.
Sana daha çok katılamazdım.
- I couldn't agree with you more.
- Seninle aynı fikirse değilim.
I couldn't agree with you more.
Aynı fikirdeyim.
- I couldn't agree with you more, brother.
- Artık sizinle aynı fikirde değilim kardeşim.
I couldn't agree with you more, sir.
Size tamamen katılıyorum efendim.
I couldn't agree with you more, sir.
Sizinle aynı fikirde değilim, efendim.
I couldn't agree with you more.
Evet. Sana katılıyorum.
I couldn't agree with you more, especially that part about the sun.
Mutlaka katılıyorum. Özellikle güneşle ilgili olan bölümüne.
I couldn't agree with you more.
Kesinlikle katılıyorum.
I couldn't agree with you more, Miss Chauhan.
Evet. Size daha fazla katılamadım, Miss Chauhan.
I couldn't agree with you more, but I am only Dean of Windsor.
Son derece haklısınız. Ama ben sadece Windsor Başrahibiyim. Saray işlerinden hiç...
I couldn't agree with you more.
Daha fazla katılamazdım.
You were just explaining the nutritional value of ingesting minerals through a colloidal form which I couldn't agree more with.
Kesinlikle. Şeyi açıklıyordunuz minerallerin koloidal formda sindiriminin beslenme değerini açıklıyordunuz ki, ancak bu kadar hemfikir olabilirdik.
I really couldn't agree with you more on this -
- Katılıyorum ama...
I couldn't agree with you more.
Tamamen aynı fikirdeyim.
You know, it has value. I couldn't agree with you more. I'm just not sure what, you know, hackers breaking into the DMV or whatever has to do with the First Amendment.
Bilgi özgür olmalıdır basın için olabilir ama hacker'ların başkalarının gizli bilgilerine erişmelerinin basın özgürlüğüyle ne ilişkisi olabilir doğrusu bundan emin değilim
I couldn't agree with you more.
Bu fikrine daha fazla katılamazdım.
I couldn't agree with you more.
Ben, seni daha kabul edemedim.
Donna, I couldn't agree with you more.
Donna, aynı fikirdeyim.
I couldn't agree with you more.
Seninle aynı fikirdeyim.
I couldn't agree with you more.
Seninle kesinlikle aynı fikirdeyim.
I couldn't agree with you more.
- Sana daha fazla katılamayacağım.
Couldn't agree with you more. That's exactly what I intend to do.
Size tam olarak katiliyorum ve yapmak istedigim de o.
I couldn't agree with you more.
Kesinlikle aynı fikirdeyim.
I couldn't agree with you more.
Sana daha fazla katılamazdım.
Dick, I couldn't agree with you more.
Dick, sana tamamen katılıyorum.
I couldn't agree with you more.
Sana tamamen katılıyorum.
I couldn't agree with you more.
Sizinle tamamen aynı fikirdeyim.
- I couldn't agree with you more.
- Sana sonuna kadar katılıyorum.
I couldn't agree with you more.
Sana katılmıyorum.
I too. I couldn't agree with you more.
Size sonuna kadar katılıyorum.
You know, the crazy thing is that I couldn't agree with you more.
Bu konuda sana daha fazla katılamam.
I couldn't agree with you more- - brains, beauty and a flair for fashion.
Sana katılamayacağım. Zeka, güzellik ve moda yeteneği.
I couldn't agree with you more.
Sana katılamayacağım.
I couldn't agree with you more.
Size sonuna kadar katılıyorum.
I couldn't agree with you more, buddy.
Sana katılıyorum dostum.
- Look, I couldn't agree with you more.
- Bakın sizinle daha fazlası için anlaşmadım.
I couldn't agree with you more, big man.
Kesinlikle katılıyorum, koca adam.
I couldn't agree with you more.
Sizinle daha fazla hemfikir olamazdık.
I couldn't agree with you more.
Kesinlikle dediklerine katılıyorum.
I understand. You know, and I couldn't agree with you more.
Sana daha fazla katılamazdım.
LORl. ; I couldn't agree with you more.
Seninle aynı fikirdeyim.
Well, Mr. Hall, I hope you understand, I couldn't agree with you more.
Mr. Hall, umarım sizinle daha fazla aynı görüşte olamayacağımı anlarsınız.
I couldn't agree with you more.
Sana bundan daha fazla katılamam.