I did it again Çeviri Türkçe
480 parallel translation
I did it again.
Yine yaptım.
Oh, dear, I did it again.
Özür dilerim.
I'm sorry. I did it again, didn't I?
Üzgünüm, yine yaptım, değil mi?
I did it again.
Yine duramadım.
Shit! I did it again.
Kahretsin, baştan başladım.
I did it again after the dance with Steve.
Steve ile danstan sonra bunu yine yaptım.
- I did it again.
- Yine yaptım.
Day after day, I did it again.
Günler geçti. Tekrar tekrar yaptım.
It's, uh... 10 : 30... and I did it again.
Saat on buçuk ve ben yine unuttum.
I did it again.
Yine yaptım işte.
- Oops, I did it again. - [Ring]
İnsan bir kere de doğru vurur canım.
The guard told me it was prohibited. And I would be put in jail if I did it again. But I did it again and again.
Nazi yazarlardan birisi kutsal ekmeğe yapılan tekrar gündeme getirince Yahudilere karşı nefret yayıldı.
- Yikes, I did it again.
Yine aynısını yaptım!
Oh, my God I did it again. "
"Aman Tanrım..." "... yine yaptım. "
- I did it again!
- Yine yaptım.
I did it again. I insulted you. Let's drink to that.
Tekrar yaptım, seni tekrar kırdım.
If I did, I'm going right down and do it again. Goodbye, old boy.
Ne yaptıysam, hemen aşağı inip yine yapacağım.
You did to me And I'll do it again but not to you
Ve yine dinleyeceğim ama seni değil.
Remember, I did make a home for you once, and I'll do it again... only you've got to let me have my fling now... because you're simply rushing at old age, Sam.
Unutma, senin için bir kez yuva kurmuştum, ve bunu yeniden yapacağım. Sadece bu küçük kaçamağı yapmama müsaade etmek zorundasın çünkü yaşlılığa adeta kucak açıyorsun Sam.
I always intended we should do it again some day, but we never got anywhere much after our honeymoon, did we?
Her zaman bir gün tekrar yapmayı istemiştim ama balayımızdan sonra pek de bir yere gidemedik, değil mi?
I did it, and I would do it again.
Ben yaptım ve yine olsa yine yaparım.
I'm glad I did it and I'd do it again!
Yaptığıma seviniyorum ve yine yapardım!
I still say if they did it the first time, they'll do it again.
Halen bunu ilk defa yaptılarsa yeniden yapacaklarını söylüyorum.
Forgive me, Your Eminence, that I did not greet you first, but I did not know whether I would see my child again in this lifetime, and I was so happy about it.
Affedin, Kardinal Hazretleri. Önce sizi selâmlamam gerekirdi. Ama çocuğumu dünya gözüyle bir daha ne zaman göreceğimi bilmiyordum.
It seemed churlish not to give him a lift now and again, so... I did.
Onu tekrar arabayla götürmek kaba görünmedi, bu yüzden götürdüm.
I also needed more water than you did. However, it won't happen again... because from now on we shall all work equally hard.
Bu yüzden daha fazla suya ihtiyaç duydum Hepsi bu fakat bir daha olmayacak çünkü, şuan ki durum itibariyle hepimiz eşit derecede çalışıyoruz
I did it once... and I can do it again.
Bir kez yaptım. Bir daha yapabilirim.
Would you go over for me once again... I know you did it... exactly what happened when you came home tonight?
Bir kez daha üzerinden geçer misiniz... biliyorum, yaptınız ama... bu gece eve geldiğinizde tam olarak ne oldu?
I did it for the Republic and I would do it again.
Ben bunu Cumhuriyet için yaptım, yine olsa yine yaparım.
I figured that was a mistake on your part, so I let it go. Then you did it again when you pulled us out of the cells.
Senin açından bir hata olduğunu düşündüm ve o an boş verdim ama bunu, bizi hücrelerden çıkararak bir kez daha yaptın.
I am in the Hotel Del Vecchio and I spelled out the details for myself and did it over and over and again and again and again...
Del Vecchio Oteli'ndeyim... Del Vecchio Oteli'ndeyim ve bunu defalarca tekrar, tekrar tekrar, tekrar yaptım.
I did it so that I should never be the same again... so that I should be seen for the outcast I am!
Bunu, bir daha asla aynı kişi olmamak için ve toplumdan dışlanmışlığıma sebep olması için yaptım.
I just did it, and I'm ready to do it again.
Biraz önce yaptım ve tekrar yapmaya hazırım.
How did I happen to find it once again on the beach near the dead woman?
Öyleyse onu nasıl oldu da bir kez daha plajda... ölü kadının yakınında buldum?
Listen, I'll repeat it again - I did not kill Uncle Foo.
Dinle, tekrar ediyorum. Foo Amca'yı ben öldürmedim.
Liz, he did that great. I don't wanna do it again.
Liz, harika iş yaptı.Bunu bir daha yapmak istemiyorum.
I did it once, I'll do it again.
Daha önce yaptım, yine yaparım.
I meant that it's okay that you did it once, but I didn't mean for you to do it again!
Yani tamam bir kere yaptın. Bir daha yapmanı kastetmedim.
I may be kidding myself, but I have this crazy notion that if I did find him maybe you could smooth it over so I could see him again.
Kendimi kandırıyor da olabilirim ama eğer onu bulursam, belki geçmişe bir perde çekip onunla tekrar görüşebi - lirmişim gibi çılgın bir düşüncem var.
You're fucking right I did, and I'd do it again! Great!
- Ve yine yaparım!
I felt it was up to the Supreme Court and they did what they could, but... it's all gotten messed up and derailed again.
Yüksek Mahkeme'nin durdurabileceğini düşündüm ve onlar da ellerinden geleni yaptılar ama işler tekrardan o kadar karışmış ve raydan çıkmıştı ki.
I can't believe he did it again.
- Yine başardığına inanamıyorum.
I like it. Do it again. I never did anything.
Hoşuma gitti, tekrar yap.
And I did it over and over and over again, but it was all leading me here.
Ve bunu yaptım, tekrar tekrar yaptım, ve tümü beni buraya getirdi.
Did I tell you how great it was to see you again?
Sana, seni görmenin ne kadar güzel olduğunu söyledim mi?
I did it, Mr. Holmes, and I would do it again.
Yaptım, Bay Holmes, ve yine olsa yine yapardım.
Well, he didn't say again, I've got to go down the burrow and check that there are no obstacles in it, so it did that.
Aslında yine yuvaya girmeli ve orada bir engel olup olmadığına bakmalıyım demeden böyle yaptı.
I liked of what the old man ABC it did again to him to you.
Gördüğüm kadarıyla ABC sizi yine hazırlıksız yakaladı.
I just can't believe you came here and did it again.
Yine gelip bunu yaptığına inanamıyorum.
I think he did it just to feel normal again if only for a short while.
Bence bunu, sadece kısa bir süre için kendini tekrar normal hissetmek için yapmıştı.
I was sure that it was Gianni again, but I did not have... any inclination to speak nor to listen.
O telefon ediyordu. Ama ne sesini duymak ne de konuşmak istiyordum.
i did 11059
i didn't 6296
i didn't ask 203
i didn't mean to 734
i didn't mean to upset you 69
i didn't mean to offend you 51
i didn't want to bother you 42
i didn't hear you 152
i didn't want to wake you 60
i didn't realize 188
i didn't 6296
i didn't ask 203
i didn't mean to 734
i didn't mean to upset you 69
i didn't mean to offend you 51
i didn't want to bother you 42
i didn't hear you 152
i didn't want to wake you 60
i didn't realize 188
i didn't see you 162
i didn't do it on purpose 65
i didn't mean to hurt you 93
i didn't know 1538
i didn't do it 744
i didn't do anything 1161
i didn't mean 401
i didn't mean it 356
i didn't say that 1004
i didn't want to 240
i didn't do it on purpose 65
i didn't mean to hurt you 93
i didn't know 1538
i didn't do it 744
i didn't do anything 1161
i didn't mean 401
i didn't mean it 356
i didn't say that 1004
i didn't want to 240