I did it on purpose Çeviri Türkçe
156 parallel translation
I did it on purpose!
Kasten yaptım.
- He'll think I did it on purpose.
- Bunu maksatlı yaptığımı sanacak.
I did it on purpose.
Doğruyu söyledim!
Yes, father, I did it on purpose.
Evet baba, bilerek yaptım.
I did it on purpose.
Bilerek yaptım.
I suppose I did it on purpose... because I wanted to make her jealous.
Sanırım onu da kasıtlı yapmıştım. Çünkü kıskandırmak istiyordum.
As if I did it on purpose.
Sanki isteyerek kalmışım gibi.
I did it on purpose, Mom.
Bilerek ve isteyerek yaptım anne!
- I did it on purpose.
- Evet yaptım!
Yeah, I did it on purpose
Evet, bilerek yaptım.
I did it on purpose, so that you really want me.
Mahsusudan yaptım, beni daha çok özlemen için.
I wish that I could say that I did it on purpose, Kao Sin, but I didn't.
Keşke bilerek yaptığımı söyleyebilseydim, ama öyle değildi.
She thinks I did it on purpose like I knew what time it was like I was sabotaging her final.
Kasten yaptığımı düşünüyor, sanki saatin kaç olduğunu... biliyordum ve finalini sabote etmeye çalıştığımı sanıyor.
Oh, come on. I'm sorry I stole your thunder, but it's not like I did it on purpose.
Yapma Senin yerine beni övdükleri için özür dilerim.
Must think I did it on purpose.
Bilerek yaptığımı düşünmüş olmalı.
Do you think I did it on purpose? Huh?
Kasten mi yaptım sanıyorsun?
Yeah, but I did it on purpose.
Evet, fakat kasıtlı yaptım.
You think I did it on purpose?
İsteyerek mi döndüğümü sanıyorsun?
I'd say he did it on purpose.
Bence bilerek yaptı.
I can ´ t believe it, he did it on purpose.
Buna inanamıyorum, bunu bilerek yaptı.
I think he did it on purpose, if you ask me.
İnan bana özellikle bilerek kötü yapılmış makyajla.
! I saw that... bastard did it on purpose!
Bunu gördüm... piç kurusu yaptı, amaç neyse!
Well, I'm afraid she did it on purpose, dear.
Korkarım bunu kasten yaptı.
I thought you did it on purpose.
Bence kasıtlı yaptınız.
- Did I do it on purpose?
- Yani bunu bilerek mi yaptım?
You did it on purpose, I give up.
Kasten yaptın bunu. Tamam vazgeçiyorum.
As if somebody did it on purpose So that I wouldn't be sorry
Sanki etrafımdaki biri, bilerek benim daha fazla acı çekmemi istiyordu...
As if somebody did it on purpose So that I wouldn't be sorry
Sanki biri pişman olmadığımdan emin olmak istiyordu.
She fell, and I'm sure she did it on purpose.
Eminim kasten yaptı.
I did it on purpose!
Bilerek yaptım.
If I say she did it on purpose, what would your answer be?
Eğer onun bunu kasten yaptığını söyleseydim, cevabın ne olacaktı?
I'm sure she did it on purpose.
Bunu bilerek yaptığına eminim.
It's not like I did this on purpose.
Sonuçta bunu bilerek yapmadım ya.
I'd almost think you did it on purpose, Herb, if I thought you had a spine.
Eğer karakterin olduğunu düşünsem, nerdeyse bunu bir amaç için yaptığını düşüneceğim, Herb.
I did do it on purpose.
Kasten yaptım.
Come on, I told you, people thought that we did it on purpose.
Hadi insanlar bunu kasten yaptığımızı düşündüler.
Of course I did it on purpose!
Elbette isteyerek yaptım.
I don't know if he did it on purpose.
Bilerek mi yaptı bilmiyorum.
I didn't do it on purpose, did I?
Ona deli olurdu. Bilerek yapmadım ya!
I am sure he killed her. But, not so fast, I'm not saying he did it on purpose.
Tabii ki adam onu öldürdü.
He did it on purpose, I think.
Sanırım bilerek yaptı.
I heard you did it on purpose because you wanted to carry me
Beni sırtında taşımak için tüm bunları yaptığını duydum.
I'm not saying that you did it on purpose.
Kasten yaptın demiyorum.
Maybe I did it accidentally on purpose.
Belki bilerek kazayla vurmuşumdur.
- I did it on purpose.
- Bilerek yaptım.
I actually did it on purpose.
Aslında onu bilerek yapmıştım.
- I'm not saying he did it on purpose.
- Ben bunu bilerek yaptığını demiyorum.
I think you did it on purpose.
Sanırım bunu bilerek yaptın.
"I think you did it on purpose"
"Sanırım bunu bilerek yaptın."
Well, somebody did something in my office and I now think that they did it on purpose and it was directed at me.
İşin aslı şu ki, çalışanlardan biri.. .. odamda birşey yaptı ve bunu kasten bana itafen yaptığını düşünüyorum.
It's not like I did this on purpose.
Kasıtlı olarak yapmadım.