I didn't do it for you Çeviri Türkçe
221 parallel translation
I didn't do it for you.
Bunu senin için yapmadım.
Do you want me to burn for a job I didn't do?
Yok. Yapmadýđým bir iţ için ceza çekmemi mi istiyorsun?
And may I ask, why didn't you do it that way for the audience?
Sorabilir miyim, niye seyircilere böyle yapmadın?
But I didn't say it was all right for you to do it.
Ama bunu senin yapmanın mahsuru olmayacağını söylemedim.
For a minute, I didn't know how you were gonna do it?
Bir an için bunu nasıl yapacağını anlayamadım da!
- I didn't do it for you.
- Senin için yapmadım.
- I know you didn't do it for me.
- Benim için gelmediğini biliyorum.
I didn't do it for you.
Senin için yapmadım.
- I didn't do it for you, Gus.
- Bunu senin için yapmadim Gus.
I didn't do it for you, Dave.
- Teşekkür ederim. Senin için yapmadım Dave.
- What do you use it for? - I'd make it into a great flat but Father didn't want to hear it.
Güzel bir garsoniyere çevirmek isterim ama babam izin vermiyor.
I didn't do it just for you.
Bunu sırf senin için yapmadım.
I didn't do it for me but for you.
Kendim için değil, hepsi sizin için.
I didn't do it for you, but for myself.
- Bunu senin için yapmadım, kendim içindi.
I didn't do it for you, Lois, I did it for us.
Senin için değil, bizim için yaptım.
- I didn't do it for you.
- senin için yapmadım.
I meant that it's okay that you did it once, but I didn't mean for you to do it again!
Yani tamam bir kere yaptın. Bir daha yapmanı kastetmedim.
I didn't know it was gonna go this- - Who do you work for?
Buraya Kadar Geleceğini Bilmiyordun.. ( Crockett ) Kimin İçin Çalışıyorsun?
- I know you do, Andy. But I didn't know about it in time this month to save up for it.
İstediğini biliyorum Andy, ama bu ay yeterli para... biriktirebilecek kadar zamanım olmadı.
I didn't know what to do with it. I'll take it for you.
- Nereye koyacağımı bilemiyorum.
I didn't do it for you.
Boş ver. Senin için yapmadım.
I'm sure you didn't do it for fun.
Eminim onu eğlence olsun diye kazanmadın.
You didn't answer my question, so I'm gonna have to do it for you.
Sorumu yanıtlamadın, öyleyse ben yanıtlayayım.
You know I didn't do it for money.
Para için yapmadığımı biliyorsun.
The only thing I asked you to do for this party was put on clothes and you didn't do it.
Bu parti için sadece giyinmeni istedim onu da yapmadın.
I didn't do it to you, I did it for you.
Bunu sana yapmadım, senin için yaptım.
It was only for a short time, but I know I didn't do enough for you.
Birlikteliğimiz kısa sürdü, sizin için pek bir şey yapamadım biliyorum.
I didn't do it for you, pal.
Senin için yapmadım ahbap.
You know, all I wanted... was for him to want to do it right, and he didn't.
Bütün istediğim düzgün yapmasıydı ama yapmadı.
- I didn't do it for you.
- Sizin için yapmadım.
Yes, I did. No, I didn't. It's hard enough having sex for the first time with anyone but when you do it with a girl you're just asking for it.
evet istedim... hayir istemedim... ilk sefer herkes icin zordur ama bir kiz ile... sadece onu istiyorsunuz
I don't mind but... lf you didn't do it, they're coming for their money.
Benim için önemli değil ama... Eğer sen vurmadıysan, paranın sahipleri senin için gelecekler.
Listen to me. I wouldn't do this if I didn't think it was good for you.
Sana yararı olacağını düşünmeseydim bunu asla yapmazdım.
Do you know how hard it was for me to tell him that I didn't want to die for him?
Onun için canımı vermek istemediğimi söylemenin benim için ne kadar zor olduğunu biliyor musun?
For what it's worth, I believe you didn't do those things. And I think I know why they think you did.
O suçları işlemediğini ve neden seni suçladıklarını biliyorum.
And I know you didn't ask for this, but you do it every day.
Bunu senin talep etmediğini biliyorum ama her gün yapıyorsun.
Hey, I didn't just do it for you.
- Oraya gittiğine inanamıyorum.
I wish I didn't do it actually because I I was really hoping that maybe we could get together for coffee, or something because I though you were really nice and... um... y'know, I don't meet that many people who are nice to me.
Keşke yapmamış olsaydım çünkü ben aslında belki buluşup bir kahve falan içeriz diye ummuştum çünkü bence gerçekten çok iyisin.
I didn't do it for you. I did it for the ladies.
Sizin için değil, hanımlar için yaptım.
You know, all I wanted... was for him to want to do it right, and he didn't.
Biliyorsun, tüm istediğim... onun doğru olan şeyi yapmasıydı, ve yapmadı.
I didn't just do it for you.
Sadece senin için yapmadım.
It was two meetings, and you complained the whole time. We all know why you didn't vote for me. If I win, I might get out of this house and you might have to get off your butt and do something.
Niye bana oy vermediğini hepimiz biliyoruz, Ray ; çünkü eğer kazanırsam arada bir k.çını kaldırıp ben yokken bir şeyler yapman gerekebilirdi!
I mean. the Neighborhood Watch didn't do it for you.
Mahalle nöbeti sana uymadı. Kilise karnavalı sana göre değildi.
I don't give a damn what you think. Yes, I spoke at his sentencing. But I didn't do it for him.
Evet, onun ceza duruşmasında konuştum ama bunu onun için değil kendim için yaptım.
I DIDN'T DO IT FOR YOU.
Sen iyi bir evlatsın.
I didn't do it for Rose. I did it for you so you could have Simon.
Bunu Rose içinyapmadım, senin içinyaptım ve Simon için.
people wanna sue you, and I have to settle for this and that when I know I didn't do anything, just because it's like,
Bana davalar açılıyor. Karşı tarafla anlaşma yapmam isteniyor. Suçum olmadığını bilsem de "8 ay daha mahkemeye gitmek istemem"
No, I didn't do it for you.
Senin için yapmadım.
- I didn't do it for you!
- Bunu senin için yapmıyorum!
I DIDN'T DO IT FOR YOU.
Bunu senin için yapmadım.
It's out of respect for him that I just assume you didn't do this.
Senin de bunu yapmamıl olman ona büyük saygızılık olurdu