I didn't know anything about it Çeviri Türkçe
117 parallel translation
I didn't know anything about it until you woke me, did I? No.
Sen uyandırana kadar hiçbir şeyden haberim yoktu, değil mi?
Besides, I didn't know anything about it.
Ayrıca bir şey bilmiyordum.
The jokes on me, too, for I didn't know anything about it.
O zaman, olaydan habersiz olduğum için bana da oyun oynanıyor.
You see, this is why I didn't want you to know anything about it.
Bu yüzden sana bir şey söylemedim.
I didn't know anything about it.
Hiç bilmiyordum bunu.
I thought you didn't know anything about it.
Hani birşey bilmiyordun, Whitey.
Look, Dan, if it's about your brother, I didn't know anything about that.
Bak Dan, eğer kardeşinle ilgili bir şeyler öğrenmek istiyorsan, olanlar hakkında hiç bir şey bilmiyorum.
I don't know. It's not like it used to be when I knew all about Eve White... and she didn't know anything about me, and there wasn't anybody else.
Eskisi gibi değil, eskiden Eve White hakkında her şeyi bilirdim, o benim hakkımda hiçbir şey bilmezdi.
I was in it for a while, and I didn't know anything about it.
Ama ne tuhaftır ki hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
I didn't know anything about it, if that's what you're thinking.
Aklından geçen buysa, benim haberim yoktu.
I didn't know anything about it.
- Bunu bilmiyordum. - Fark eder mi?
I said that you didn't know anything about it.
Bu konuda hiç bir şey bilmiyorsun dedim.
I didn't know anything about it!
Benim bir şeyden haberim yok!
Really, I didn't know anything about it.
Gerçekten hiç bir fikrim yok.
I didn't know anything about it.
Bu konuda hiçbirşey bilmiyordum.
- Once you've done time, you're never sure with yourself, even if I know I didn't do anything wrong, there's this crisis in the world they write a lot about it.
Bir kere sabıkalı oldun mu, senden hep şüphelenirler. Bir şey yapmadığımı biliyorum ama şu an dünyada bir kriz var. Herkes çok dikkatli.
Teddy, that stuff about Page. I didn't know anything about it.
Teddy, Page'le ilgili anlatılanlar hakkında en ufak bir bilgim yoktu.
So they were in a different position than anything which I have seen until now. I didn't know what to think about it, and nobody knew.
O zamana kadar gördüklerimden farklı bir durumdaydılar.
I mean, it's about the kids that were over there who didn't know anything about anything.
Yani, bu herhangi bir şey hakkında en ufak bir fikir sahibi olmayan çocuklarla ilgiliydi.
And it didn't matter that I didn't know anything about it?
Olanlar hakkında bir bilgimin olmamasının önemi yok muydu?
If he finds it, I'll say Mr. Walker put it in there... and I didn't know anything about it, like the coke.
Bulursa da Bay Walker'ın parayı haberim olmadan koyduğunu söyleyeceğim. Tıpkı kokain gibi.
But I feel bad about my mother because I know she didn't want it that way. But if she knew I was living here, and I didn't need the store, or even the house or anything, then I think she might think it's all right to let it go.
Ama annem adına kötü hissediyorum çünkü böyle olmasını istemediğini biliyorum ama burada yaşadığımı bilseydi ve mağazaya ihtiyacım olmadığını ya da hatta eve bile, bence o zaman bırakmam sorun olmazdı.
I didn't know anything about it.
Hiçbir şey bilmiyorum.
I swear I didn't know anything about it, Des,
Yemin ederim hiçbir şey bilmiyordum Des.
I didn't know anything about it!
Konu hakkında hiçbir şey bilmiyordum!
I didn't know anything about it.
Bir şey bilmiyorum.
The reason I ask is because when that DA investigator came by today, he was asking me about it, and I realized I really didn't know anything.
Soruyorum çünkü bugün Bölge Savcısı bana sormuştu ve ben hiçbir şey bilmediğimi fark ettim.
And Daphne, Donny didn't know anything about it, so I wish you'd just lighten up.
Donny'nin bundan haberi yok Daphne. Yani artık yüzün gülebilir.
All I know is, it was easier before, when I just didn't give a damn about anything.
Her şeye olumlu baktığım zamanlar, hayatım daha kolaydı.
I didn't know anything about it either.
Ben de bir şey bilmiyorum.
That's a surprise, I didn't know anything about it.
Şaşkına döndüm. Hayır, bilmiyordum.
I didn't know anything about it.
- Bunu bilmiyordum.
You know, if you're worried about it, I didn't see anything.
Yani bunun için endişeleniyorsan ben hiçbir şey görmedim.
I didn't know anything about it.
O konuda hiçbir şey bilmiyorum.
- No, I didn't know anything about it.
- Hayır, hiçbir şey bilmiyordum ki.
I told them I didn't know anything about it.
Onlara bir bilgim olmadığını söyledim.
I know I should've told you about it. I just didn't, because I didn't want you to read anything into it... or think anything weird.
Yanlış bir çıkarım yapmanı ve tuhaf bir şey düşünmeni istemediğim için söylemedim.
Well, I didn't know anything about cereal inventing, either, Carla And yet if it wasn't for a certain harshly-worded cease and desist letter, we'd all be eating J.D.'s Bananas Nuts.
Tahıl gevreği keşfetmek konusunda da hiçbir şey bilmiyordum, Carla, eğer olduça ağır bir dille yazılmış bir ret mektubu olmasaydı, hepimiz J.D.'nin Muz ve Cevizlerini yiyor olacaktık.
I didn't know anything about it.
Bu konu hakkında hiçbir bilgim yok.
I thought you didn't know anything about it.
Bununla ilgili bir şey bilmediğini söylememiş miydin?
I heard about what happened, and I wanted to let you know that I didn't know anything about it.
Olanları duydum, ve bilmeni isterim ki bununla ilgili hiçbir şey bilmiyordum.
I didn't know anything about it.
Hakkında hiçbir şey bilmiyordum.
You people like pizza? You need to tell Jenna that this whole thing was your idea and that I didn't know anything about it, and that she should be mad at you, not me.
Jenna'ya bunun senin fikrin olduğunu, benim haberim olmadığını, bana değil sana kızmasını söyle.
- I didn't know anything about it. I swear.
Bu konuda bir şey bilmiyordum, yemin ederim.
I don't know if you'll do just about anything if it's for yourself or if you're just a big spender, but... didn't that mini-LCD TV cost 39,800 yen?
Yaptığın şeyleri kendini korumak için mi yaptığını yoksa hırslı olduğun için mi yaptığını bilmiyorum. O minyatür LCD televizyon 39.800 yen değil miydi?
- I didn't know anything about it.
- Ben de bir şey bilmiyordum. - Bana yalan söylemeyi bırakmalısın.
I didn't know anything about it.
Hakkında pek bir bilgim yok.
Well, maybe just get over some of it, you know, because, like--and someone maybe who I didn't have to... like, I would never do anything with anyone who, like, I didn't feel, like, a connection to, but I kind of just wanted, like, to not have to worry about... like, I didn't want this, like, long history, like, I didn't want all these memories of us, like, sort of having, like, this, you know, psychological stuff going on.
Belki birazcık aşmış olabilirim çünkü onlardan hoşlanmak zorunda kalmayacağım aramızda bir bağ hissetmediğim insanlarla hiçbir şey yaşamayacağım istediğim şu konularda bunu istememiştim, uzun hikaye bunları yaşamamızı istemezdim gibi beni endişeye düşürecek psikolojik şeylerden tamamiyle uzak durmak.
Simon is my best friend, and I was really confused, too, when he was standing in front of the classroom and he was talking, and I didn't know anything about it.
Simon benim en iyi arkadaşımdır ve sınıfın önünde durup öyle konuşmaya başladığında, benim de kafam çok karıştı ve bu konuyla ilgili hiçbir şey bilmiyordum. Ama sonra...
Of course, it turns out I really didn't know anything about him except that he did not like advertising.
Tabii sonunda anladim ki hakkinda reklamciligi sevmemesi disinda bir sey bilmiyormusum.
- I didn't know anything about it.
- Bu konuda bir şey bilmiyordum.