I didn't mean to offend you Çeviri Türkçe
113 parallel translation
Actually, I didn't mean to offend you.
Sana kızmadım, ama...
I didn't mean to offend you.
Sizi kırmak istememiştim.
I didn't mean to offend you.
Seni kırmak istemedim.
I didn't mean to offend you.
Niyetim, seni kırmak değildi.
I'm sure that he didn't mean to offend you.
Sana saldırmak gibi bir niyeti yoktu.
There are some things which I... - Photograph for nothing. - I didn't mean to offend you.
Bazı şeyler vardır ki,... çekmek için karşılık beklemem.
I didn't mean to offend you. I thought I had the right... You have no right.
Sizi üzmek istemezdim Komutan, ama yine de haklı olduğumu düşünüyorum.
I didn't mean to offend you.
Seni incitmek istememiştim.
I'm sorry, I didn't mean to offend you.
Özür dilerim, öyle demek istememiştim.
Well, I didn't mean to offend you.
- Seni üzmek istememiştim.
I'm sorry, I didn't mean to offend you.
Üzgünüm, seni gücendirmek istemedim.
I'm sorry, soldier, I didn't mean to offend you or your daughter.
Özür dilerim asker. Sena veya kızına hakaret etmek istemedim.
I didn't mean to be nosy. And I certainly didn't mean to offend you.
Sizi kırmak istemedim.
I'm sorry, I didn't mean to offend you. I'm trying to hold a game together.
Üzgünüm gücendirmek istememiştim sadece lafın gelişi söyledim.
I'm sorry, I didn't mean to upset you... offend you.
Özür dilerim, öyle demek istemedim.
I didn't mean to offend you.
Sizi gücendirecek bir şey söylemediğime yemin ederim.
I didn't mean to offend you.
Sizi gücendirmek istemedim.
I didn't mean to offend you.
Amacım seni kırmak değildi.
I didn't mean to offend you.
- Sizi gücendirmek istemezdim.
I didn't mean to offend you.
Seni gücendirmek istemedim.
I didn't mean to offend you.
Niyetim seni kızdırmak değildi.
I didn't mean to offend you at dinner.
Yemekte seni gücendirmek istemedim.
I mean, i didn't mean to offend you, but... you told me about one of your idiosyncrasies, here's one of mine.
Yani, seni gücendirmek istemem ama... sen bana kişisel özelliklerinden birinden bahsettin, işte benimkilerden biri.
- l'm sorry. I didn't mean to offend you.
- Üzgünüm. Seni gücendirmek istemedim.
I'm sorry, I didn't mean to offend you.
Özür dilerim, seni kırmak istemedim.
I didn't mean to offend you calling you the boss. Sorry.
Özür dilerim.
- I didn't mean to offend you, Fergus.
- Sana hakaret etmek istemedim Fergus.
I didn't mean to offend you.
Eğer herhangi bir şeye ihtiyacınız olursa,
I didn't mean to offend you.
Seni gücendirmek istememiştim.
I'm Sorry, I Didn't Mean To Offend You.
Üzgünüm, seni kırmak istemedim.
I'm sorry. I didn't mean to offend you.
Özür dilerim, seni gücendirmek istemedim.
Look, I didn't mean to offend you
Bak, Seni suçlamak istemiyorum
- Yeah, I know. 'Cause you know that Grace, she didn't mean to offend you with the way she decorated the place.
Gerçekten, Grace evin dekorasyon tarzıyla hakaret etmek istemedi.
I didn't mean to offend you back there.
Orada sana karşı agresif olmak istemedim.
I didn't mean to offend you.
Rencide etmek istemedim.
I didn't mean to offend you.
Seni incitmek istemedim.
I didn't mean to offend you.
Hakaret etmek istemedim.
I didn't mean to offend you.
Hakaret manasında değildi.
I didn't mean to offend you or anything.
Aslında seni kırmak istememiştim.
Sorry, I didn't mean to offend you.
Afedersin, seni kırmak istememiştim.
I didn't mean to offend you, sir.
Size saygısızlık etmek istemedim.
Sorry, I didn't mean to offend you.
Affedersiniz, sizi gücendirmek istemezdim.
I didn't mean to offend you.
Seni rahatsız etmek istemedim.
I didn't mean to offend you
Seni kırmak istemedim.
No. I didn't mean to offend you.
Hayır, sizi kırmak istemedim.
I didn't mean to offend you.
Seni kızdırmak için söylemedim.
I didn't mean to offend you.
Özür dilerim, seni kırmak istemedim.
- I didn't mean to offend you.
- Sizi gücendirmek istemedim.
I didn't mean to offend you.
Sizi kırmak istemedim.
Well, I didn't mean to offend you.
Seni gücendirmek istemedim.
Excuse me, sir, I didn't mean to offend you.
Pardon efendim, size zarar vermek istemedim.