English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ I ] / I didn't mean to pry

I didn't mean to pry Çeviri Türkçe

69 parallel translation
Oh, my dear, I didn't mean to pry.
Şekerim, işlerine karışmak istemem.
Well, I didn't mean to pry, I just hoped to get more information to get a better understanding of the situation.
Burnumu sokmak istemedim, sadece olayı daha iyi anlayabilmek için daha çok bilgi almayı umdum.
I honestly didn't mean to pry.
Gerçekten burnumu sokmak niyetim yoktu.
I didn't mean to pry.
Burnumu sokmak istememiştim.
I didn't mean to pry.
- Göz dikmek istememiştim.
I didn't mean to pry in any way.
Ben bu işe burnumu sokmak istememiştim.
Well, I didn't mean to pry.
- Pek anlayamadım.
I didn't mean to pry.
İşinize burnumu sokmak istememiştim.
I certainly didn't mean to pry.
Kesinlikle gözleme maksadım yoktu.
Oh, I'm sorry I didn't mean to pry .
Özür dilerim, burnumu sokmak istemezdim.
- Ma'am, I didn't mean to pry.
Madam, amacım işinize burnumu sokmak değildi.
Ma'am, I didn't mean to pry.
Madam, amacım işinize burnumu sokmak değildi.
I didn't mean to pry or anything.
Burnumu sokmak istememiştim.
I'm s... I didn't... mean to pry, and, uh, you obviously don't want to tell me, so we'll just...
Ben özel hayatına karışmak istemezdim..., ve açıkçası, sen bana anlatmak istemiyorsun.
- Sorry, I didn't mean to pry. - Don't worry about it.
- Affedersin, burnumu sokmak istemedim.
I'm... I didn't mean to pry, and you obviously don't want to tell me, so we'll just...
Ben özel hayatına karışmak istemezdim ve açıkçası, sen bana anlatmak istemiyorsun.
I didn't mean to pry.
İşine karışmak istemedim.
I didn't mean to pry.
Burnumu sokmak istemezdim.
Okay, I didn't mean to pry into your life there.
Özel hayatınıza girmek istememiştim.
Sorry. I didn't mean to pry.
Affedersin.
I didn't mean to pry.
Seni üzmek istememiştim.
I don't mean to pry, but didn't you use to be a patient of Dr. Ron's?
Burnumu sokmak istemem ama Dr. Ron'un hastası değil miydiniz?
Sorry, I didn't mean to pry.
Özür dilerim, beni ilgilendirmez.
I didn't mean to pry.
Amacım özel hayatınıza burnumu sokmak değil.
I'm sorry, I didn't mean to pry. Finished.
Üzgünüm, incitmek istemedim.
I didn't mean to pry.
Burnumu sokmayı amaçlamıyordum.
- I'm sorry I didn't mean to pry.
- Affedersin yaranı deşmek istememiştim.
I didn't - I didn't mean to pry.
İşine karışmak gibi bir niyetim yoktu.
Hey, I don't mean to pry or anything, but I couldn't help notice that he didn't seem to be around.
Burnumu sokmak istemem ama fark etmeden edemedim, pek ortalarda gözükmüyor.
- I don't mean to pry but... you lost your partner recently, didn't you?
- Burnumu sokmak istemem ama... Yakın zamanlarda, ortağınızı kaybettin, değil mi?
Oh, my god. I totally didn't mean to pry.
aman tanrım. burnumu sokmak istememiştim.
I didn't- - I didn't mean to pry.
Burnumu sokmak istememiştim.
I didn't mean to pry.
Burnumu sokmak istemedim.
No no no, I didn't mean to pry, it's just that... you are too beautiful and smart and nice to be married to a guy like him.
Hayır, hayır, karışmak istemezdim, çünkü sadece... onun gibi biriyle evlenmen için güzel, akıllı ve tatlısın ki.
I didn't mean to pry this morning.
Bu sabah hayatına burnumu sokmak istememiştim.
I didn't mean to pry.
Meraklı biri gibi görünmek istemezdim.
- I'm sorry. I didn't mean to pry.
- Affedersiniz, patavatsızlık etmek istemedim.
I didn't mean to pry. - It's fine.
Tamam.
I didn't mean to pry.
Niyetim kurcalamak değildi.
I-I didn't mean to pry.
Anne?
I didn't mean to pry.
Niyetim karışmak değil.
I'm sorry, I didn't mean to pry.
Kusura bakma. Acılarını tazelemek istemezdim.
I didn't mean to pry.
Sorun değil.
I didn't mean to pry.
Dikizlemek istememiştim.
Sorry, I didn't mean to pry.
Üzgünüm, burnumu sokmak istemem.
I, uh - - I didn't mean to pry.
- Ben, şey- - Seni gözetlemek istemedim.
I didn't... I didn't mean to pry.
Bu konuya burnumu sokmak istememiştim.
Yes, I was. But I didn't mean to pry or gossip.
Evet, sordum ama amacım karışmak ya da dedikodu etmek değildi.
I'm sorry. I didn't mean to pry.
Pardon, burnumu sokmak gibi olmasın.
I didn't mean to pry.
- İşinize burnumu sokmak istemedim.
I didn't mean to pry.
Özel hayatına karışmak değildi niyetim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]